Bir problem var traduction Français
826 traduction parallèle
Pardon mösyö Dikkatinizi çekti mi bilmem ama arabamda ufak bir problem var.
Excusez-moi, monsieur. J'ignore si vous avez remarqué, mais j'ai un problème avec ma voiture.
Sör Henry'lerde bir problem var.
Il y a quelque chose d'anormal chez Sir Henry.
Ancak daha acil bir problem var.
Cependant, il y a un problème plus pressant.
Şey, Beni rahatsız eden bir problem var.
J'ai un problème qui me préoccupe.
Ama bir problem var, param yok.
Le probléme, c'est que j'ai pas d'argent.
Sizi rahatsız etmek istemem ama Bayan Hudson'un güverteden düşen belgeleriyle ilgili ufak bir problem var.
Je déteste devoir vous déranger, mais il y a un petit problème... avec les papiers de Mme Hudson qui ont volé par-dessus bord.
- Hâlâ bir problem var.
- Il reste un problème.
C-haznesindeki vericimde bir problem var.
Frank? La capsule C a des problèmes de transmission.
Bu hatta bir problem var.
Je ne vous entends plus, y a des bruits dans l'appareil!
Ama aygıtlarda bir problem var.
C'est peut-être votre équipement qui fonctionne mal.
Yalnız küçük bir problem var, Amusa beni ve Dortmunder'i tanıyor.
Le problème c'est qu'Amusa nous connait, Dortmunder et moi.
Bir problem var.
On a un problème.
- Kulede bir problem var mı?
- Pas de problème dans la tour?
Fakat bir problem var : Ben dördüncü uçak gemisini de istiyorum!
Le probleme, c'est que je veux ce quatrieme porte-avions!
Küçük mekanik bir problem var.
- J'ai un petit problème technique.
Ama tabii bir problem var, çünkü sen ne kadar bir başka insana yaklaşırsan o kişi de bir o kadar gizemli ve ulaşılmaz oluyor.
Le problème, c'est que plus on s'approche d'un autre être humain, plus cette personne devient mystérieuse et inaccessible.
Tekerde bir problem var ve baktırmak istiyordum.
J'ai un problème de roue, vous jetteriez un œil?
Küçük bir problem var.
Il y a un léger probléme.
İyi ama bir problem var Bay Holmes, bu kuş benim değil.
Bien, c'est ça le problème, M. Holmes. Cette oie ne m'appartient pas.
Burada küçük bir problem var.
Un petit problème.
- Evet, bir problem var.
- Oui, c'est ça.
Nasıl bir problem var?
- Ah oui? Quelle sorte?
Polonyalı Gençler'in listesinde bir problem var.
Cette liste de jeunes Polonais...
Bir problem var, o da onu bana hatırlatacak bir şey bıraktı.
Le seul problème, c'est qu'il m'a laissé un souvenir de lui.
Bir problem var sandım.
Personne ne m'ouvrait, je m'inquiétais.
Burada bir problem var.
Il y a un problème.
Yalnız... ufak bir problem var.
Mais... il y a un petit problème.
- Bayım, bir problem mi var? - Sarhoş mu?
- Il y a un problème, Monsieur?
Oranın yakınlarında pazar ve okul var. Khoka herhangi bir problem olmayacak.
Il y a des marchés pas loin et des écoles pour Khoka.
Bir problem mi var, berber?
Quelque chose ne va pas, barbier?
Bir problem mi var, Bayan Tompkins?
Oui. C'est vous Mlle Tompkins?
- Bir problem mi var?
Quelque chose ne va pas?
- Bir saniye bekle. - Bir problem mi var?
Y a un problème?
Yaratıcı, bir problem mi var?
Y a-t-il un problème, créateur?
Bence parça başı önemli bir kazanım, yani yastığı kaldırdığımızda orada 20,000 liretimiz var, bunda ne problem var?
Ce n'est quand même pas rien de toucher 20000 lires de plus?
Kimse bilmiyor çünkü bir şey söylemiyorum. Ama dizimde problem var.
Personne n'est au courant, je n'en parle pas, mais j'ai mal au genou.
Bir problem mi var...
Il y a quelque chose...
Dünya Liderliği yarışındaki pozisyonumuzun alt sıralara inmesinden daha önemli başkaca bir problem olmadığını düşünen de birçok insan var.
D'autres pensent que rien n'est plus inquiétant que le déclin de notre hégémonie.
Bir problem mi var?
C'est accepté. Et toi, du nouveau?
Bir problem mi var efendim?
- O.K. Vous ne faites jamais ça.
Orada bir iğne deliği kadar yerde problem var...
Vous voyez, l'ennui... c'est qu'un seul petit trou dans le papier goudronné...
"Berbat görünüyorsun. Bir problem mi var?" dedi.
La femme qui s'occupe de la distribution, a dit : " Quelle tête!
Bir problem mi var Ronnie?
Tu as un problème?
Hey, sorun nedir dostum. Bir problem mi var?
Qu'y a-t-il, tu as un problème?
Bir problem mi var?
Tu as un problème de conscience?
Bir problem mi var?
C'est quoi, ton problème?
- Bir poroblem var mı? - Problem!
Qu'est-ce qu'elle doit travailler?
Neden? Bir problem mi var?
- Il s'est passé quelque chose?
Bir problem mi var, genç adam?
Ça ne va pas?
Zor bir problem. Gelip bana yardım edecek biri var mı? Belki siz?
Alors, pour commencer, je voudrais qu'une personne du public vienne sur scène m'aider s'il vous plaît.
Bilmemiz gereken tıbbi bir problem mi var?
Voudriez-vous me parler d'un problème d'ordre médical?
bir problem mi var 54
bir problemimiz var 24
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
bir problemimiz var 24
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23