Bir problemimiz var traduction Français
510 traduction parallèle
Bay Braden, bir problemimiz var, O nerdeyse 300 kg.
M. Braden, on a un problème. Qui pèse 340 kg.
Bir problemimiz var.
Nous avons un problème.
Bence bir problemimiz var.
Je crois qu'on a un problème.
Bir problemimiz var.
Il y a un contre-temps, Sartet.
Bir problemimiz var.
Nous avons un petit problème.
Solunumla ilgili bir problemimiz var.
Il y a un problème de respiration.
Tellerle ilgili bir problemimiz var.
Nous avons un problème de câblage.
Küçük bir problemimiz var ve sen bize yardım edebilirsin.
On a ce petit problème et tu peux nous aider.
Ama bir problemimiz var. Biliyorsun, şimdi aynasızların arabalarında telsizler var.
Les poulets ont des CB dans leur voiture.
Houston, bir problemimiz var.
Houston, nous avons un problème ici.
Şimdi yeni bir problemimiz var, gidip yeniden ayar yaptıracağız.
Notre seul problème, maintenant... c'est qu'il faut refaire les réglages. D'accord?
Küçük bir problemimiz var görünüyor seninle tartışmak istedim.
On a un petit problème, j'aimerais qu'on en discute...
- Efendim, bir problemimiz var.
- Nous avons des ennuis.
Burada ciddi bir problemimiz var.
L'heure est grave.
Gördüğümüz kadarıyla Atreides Sarayında küçük bir problemimiz var.
Nous, Guilde, pressentons un léger problème chez les Atréides.
Pekala, bir problemimiz var.
Bon. Il y a un problème.
O zaman bir problemimiz var.
Alors, on aurait un problème.
İkisini de yanlış yanıtladınız... Bir problemimiz var.
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Mais si tu te trompes... { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } alors nous avons un problème.
Görüyorsunuz ya Bay Cox, aslında size bir fincan kahve vermek isterdik ama şu anda küçük bir problemimiz var çünkü patron yeni kahve makinesi almayı unutmuş.
Normalement, nous serions ravis de vous servir, mais en ce moment, nous avons un léger problème.
Şöyle ufak bir problemimiz var.
J'ai un petit problème.
Fakat bir problemimiz var.
Mais on a un sérieux problème.
Burada çok ciddi bir problemimiz var, Nina.
Alors on a un sérieux problème, Nina.
Ufak bir problemimiz var.
Nous avons un léger problème.
Fakat bir problemimiz var.
Mais nous avons un problème.
Bundan daha büyük bir problemimiz var.
Oui, mais nous avons un plus gros problème encore.
Başka bir problemimiz var.
Nous avons un autre problème.
Bir problemimiz var yalniz.
Il y a juste un problème.
Komutan, İnanıyorum ki bir problemimiz var.
Commandant, je crois qu'il y a un problème.
Planın kulağa hoş geliyor ama bir problemimiz var.
C'est un bon plan. Il y a juste un problème...
Sanırım küçük bir problemimiz var. Bay Flynn, işte anahtarınız.
Mr Flynn, Voici.. c'est votre clé.
Efendim, görünüşe bakılırsa, küçük bir problemimiz var.
Nous avons un léger problême.
Bay. Zullo, fıskiye ile ilgili bir problemimiz var.
M. Zullo, la fontaine a un problême.
- Hey Burn.Bir problemimiz var.
- Acide. On a un petit problême.
Gittiğinden beri yeni bir problemimiz var gibi görünüyor.
Nos ennuis ne font que s'aggraver.
Bir problemimiz var ve bunu tartışmanın zamanı geldi.
Nous avons un problème et il est temps qu'on en discute.
- Çünkü bir problemimiz var.
- Parce qu'on a un problème.
- Başka bir problemimiz var.
On a un autre problème.
- Bir problemimiz var.
Il y a un problème.
- Bir problemimiz var.
{ \ pos ( 192,280 ) }
Bir problemimiz var çavuş.
On a un problème, sergent.
- Dürüst olmak gerekirse ekonomik bir problemimiz de var.
En toute honnêteté, il y a également le côté financier qui pose problème.
Evet, iyiyim ama gördüğün gibi bir problemimiz daha var.
Oui, mais comme vous le voyez, nous avons un autre problème.
Sadece bir yeni problemimiz var.
- On a un autre problème.
Bak burada bir iletişim problemimiz var. Başından beri bunu biliyorum.
On a un problème de communication.
Bir teçhizat problemimiz var.
Nous avons un problème de fourniture.
Başla bir köpekbalığı problemimiz var.
Je crois qu'on a un autre requin.
Hmm, ama bizim bir problemimiz var.
Mais on a un problème.
Bir problemimiz var.
Il y a un problème, vois-tu.
Ayrıca başka bir problemimiz de var, genç bayan.
Nous avons un autre petit problème à régler tout de suite.
- Bir sürü problemimiz var.
- On a plein de problèmes.
Bir problemimiz var.
On a un problème.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19