Bu işi bana bırak traduction Français
175 traduction parallèle
Bu işi bana bırak. Kımıldama!
Reste tranquille, t'as pas la parole.
Bu işi bana bırak.
Laisse-moi faire.
Bu işi bana bırak. Keşke yapabilsen...
- Si tu pouvais m'en débarrasser!
Bu işi bana bırakın, Yüzbaşı.
J'ai bien compris, Capitaine.
Bu işi bana bırakın.
Laissez-moi faire.
Merak etmeyin Bay Brewster. Bu işi bana bırakın.
Je me charge de lui.
- Lütfen, Mary. Bu işi bana bırak.
- Mary, c'est mieux, crois-moi.
Bu işi bana bırak. Onu korkutuyorsun.
- Laisse-moi faire, tu lui fais peur.
Bu işi bana bırak.
J'y veillerai.
- Bu işi bana bırakın bayan. Kuşlarla aram iyidir.
J'ai un don avec les oiseaux.
Usta Er Bannai, bu işi bana bırakın.
Je ferai changer l'eau. Laisse-moi faire.
Dick, bu işi bana bırak.
Ne t'en mêle pas.
Sen bu işi bana bırak.
Ecoutez-moi.
Bu işi bana bırak.
Laisse-moi m'en charger.
Yönetici, bu işi bana bırakın.
M. Le Premier Conseiller, je me charge d'eux.
Sen rahat ol, bu işi bana bırak.
J'y veillerai.
Bu işi bana bırak.
Je m'en charge.
Bay Yoshii, bu işi bana bırak.
M. Yoshii, je prends tout à ma charge.
Her şeyi ayarladım! Bu işi bana bırakın!
J'ai tout prevu!
Bu işi bana bırakın. Birkaç gün önce kaldığım bir yerde hemen hemen aynı şey vardı.
Il y a trois jours, j'ai rendu le même service.
Ahmak! Bu işi bana bırak.
Laisse-moi faire.
- Bu işi bana bırak Harry.
- C'est pour moi.
Bu işi bana bırak.
Laisse le moi.
Bu işi bana bırak. Emin misin? Kesin mi?
Laissez-moi faire.
Evet, tabii ki. Bu işi bana bırakın.
Evidemment.
Onları sorguya al. Bu işi bana bırakın çocuklar.
- Allez, un petit interrogatoire musclé.
Bu işi bana bırak.
Mais le problème a une solution.
Garanti ederim ki, yarın akşam 8 : 30'a kadar bu 8 milyonun her biri Jack Terry'nin hikayesine inanmaya başlayacak. Sen bu işi bana bırak.
Faites-moi confiance.
Ya çık buraya gel, kendin ilgilen ya da kıçını kırıp otur ve bu işi bana bırak.
Si vous voulez vous en occuper, venez ici vous-même! Rien à faire.
Öldürmek onun sanatı. Bu işi bana bırakın.
Tuer est son art. Laissez-le moi.
Bu işi bana bırakın. Sakin olun.
Laissez-moi le souci.
Bu işi bana bırak. Ben konuşurum.
Laissez-moi parler avec eux.
Bu işi bana bırakın.
Je vais le faire.
Sen eve git ve bu işi bana bırak.
Rentre chez toi et laisse-moi m'en occuper!
... bu işi bana bırak tamam mı,
Viens. Regarde.
Bu işi bana bırak, tamam mı?
Faites-moi confiance.
Eğer bu işi bana bırakırsanız, sanırım siz de -
Mme Skaff, j'ai la situation en main, je pense que...
Bu işi bana bırak.
Tu permets?
Bu işi bana bırak.
Laisse-le-moi!
Bu işi bana bırak tamam mı?
Laisse-moi faire.
Tamam önemli değil siz bu işi bana bırakın.
Non, mais laissez!
Bu sefer dikişlere dikkat et. Sen o işi bana bırak.
Ne t'inquiète pas des points de suture.
Siz bana bırakın bu işi, meclise getiririm ben onu.
Laissez, je l'amènerai au Capitole.
Ve bu işi yanlızca bana bırak.
Laisse-moi faire.
Bu işi bana bırakın.
- Restez tranquille, hum?
- Richard. Bu işi bana bırak.
Épargnez-moi ça.
Geleni gereğince ağırlamalıyız. Bu geceki işi bana bırak.
Accueillir celui qui arrive... est la grande affaire, et je m'en charge.
Bu işi bana bırak.
Je serai prudent, il faut d'abord le dénicher.
Tamam, bu işi bana ve minik kuşuma bırak!
Ils ont besoin d'un appât pour la chasse.
Burada tekrarlıyorum bana "Bu işi bırakın" dedi.
Je le cite : "Laissez tomber."
Dinle... parlak fikirlerin varsa... onları kendine sakla, olur mu? Bu işi de bana bırak. Şimdi, nerede duracağım?
Vos grandes idées, vous les gardez pour vous, et vous me laissez décider.
bu işi seviyorum 19
bu işi bitirelim 16
bu işi 16
bu işimizi görür 21
bana bırak 301
bana bırakın 79
bu iş bitti 57
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bitirelim 16
bu işi 16
bu işimizi görür 21
bana bırak 301
bana bırakın 79
bu iş bitti 57
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52