Bu işler böyle traduction Français
551 traduction parallèle
Üzgünüm, ama bu işler böyle.
Désolé, Eddie.
Ama bu hiçbir şeyi engellemez. Bu işler böyle yürümez.
Pour le reste, c'est impossible.
- Bu işler böyle.
- Je n'ai pas le choix.
Kendine yeni bir kız bul. Bu işler böyle işler.
Tu en trouveras bien une autre.
Bu işler böyle.
C'est vrai!
Bu işler böyle, çok çalışırsan ve kodaman dostların varsa...
Ça prouve qu'avec du travail et du piston...
Eh, bu işler böyle. İnsanlar çeşit çeşit.
Il faut de tout pour faire un monde.
Bu işler böyle yürür, şampiyon.
D'ici un mois, c'est peut-être toi que je virerai.
Bu işler böyle yürüyor. Böyle olsun istiyorlar.
Voilà où nous en sommes...
Eh, bu işler böyle.
C'est comme ça.
- Bu işler böyle.
Ca arrive...
Bu işler böyle Dan.
C'est comme ça, Dan,
Bu işler böyle.
C'est technique.
Bu işler böyle oluyormuş.
Ainsi va la vie.
Bak, bu işler böyle yürümez.
Écoutez, ça ne se passe jamais comme ça.
Hayır. Bu işler böyle olmaz.
L'usage veut d'autres formes.
Bu işler böyle, dostum.
Et voilà, mon petit camarade.
Bu işler böyle.
C'est la vie.
Ama bu işler böyle.
Fauteuil d'orchestre!
Oh, demek bu işler böyle yürüyor?
Tiens donc.
Bu işler böyle.
C'est une bonne idée.
- Bu işler böyle yürümüyor.
- Impossible.
Bilirsin, Paolo, bu işler böyle olur.
Vous savez, cher M. Paolo, comment ça se passe...
Genelde bu işler böyle yapılır.
C'est comme ça qu'on fait.
- Bu işler böyle olmaz.
- Ça ne marche pas comme ça.
Bu işler böyle yürür.
leur monde!
Bu işler böyle yapılıyor.
C'est comme ça.
Bu işler böyle olur.
Ça se passe comme ça.
Bu işler böyle. Bu işler böyle, değil mi?
C'est comme ça Y'a rien à faire.
- Bu işler böyle yürümez mi?
C'est pas comme ça que ça se passe? Sûrement.
İşler bu kadar karışmışken sizin gibi oturup, böyle her şeye karşı çıkılmaz.
On est moins vite repéré qu'ici.
- İşler nasıl böyle ters gidebilir? Bu nasıl olur?
Qu'est-ce que vous dites de ça?
Bu işler böyle.
C'est comme ça.
Ama bu işler böyle yürür.
c'est le métier.
İnanın bana en az benim kadar ondan hoşlanmayacaksınız ama bu adamın ordusunda işler böyle yürüyor.
Ça ne vous plaira pas plus qu'à moi, mais c'est comme ça, dans cette armée.
Ve bu işler her zaman böyle olmuştur ;
Il en a toujours été ainsi...
Bu büroda işler böyle yürür.
Laissez-nous faire notre travail.
Bu kadar yalan söylediğim için gerçekten üzgünüm... ama galiba işler böyle yürüyor.
Je regrette d'avoir tant triché. Mais c'est comme ça, je suppose.
Bu işler burada böyle!
C'est comme ça ici.
Bu işler böyle mi yürüyor?
C'est bien ça?
Burası bir çiftlik, işler böyle yürür ve bu şekilde düşünüyorsan zaten buraya ait değilsin demektir.
c'est pas sale la terre, tu sauras ça Les gens qui pensent comme toi, n'ont pas de place ici.
( HEPSİ BAĞIRIYOR ) Bu işler böyle yürümez. Biz gitmiyoruz.
Nous n'irons pas, Cole!
Bu işler böyle yürüyor.
C'est comme ça, c'est tout.
Ama bu çocuklar böyle işler yapmaz.
Mais ils ne font pas ce genre de travail.
Belki bu başka ülkelerde mümkün değildir... ama Amerika'da işler böyle yürür.
On ne peut pas faire ça dans les pays étrangers... mais, l'Amérique.
Bu işler böyle.
On ne sait jamais.
Bu işler böyle yapılır! "
Faites ainsi! "
Bu dünyada işler böyle.
Je sais comment ça fonctionne, ici.
Bu işler, böyle olamıyor, Bayan Bundy.
Ça ne marche pas comme ça, Mme Bundy.
Bu işler böyle yürür.
Quand il faut, il faut.
Tamam. madem işler böyle yürüyor, bu harika.
Très bien. Prenez-le comme ça, si vous voulez.
bu işler böyledir 30
işler böyle yürüyor 16
işler böyle yürür 17
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
işler böyle yürüyor 16
işler böyle yürür 17
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böylesi 17
böyle gelin 49