Evleneceğiz traduction Français
543 traduction parallèle
Kilisede mi evleneceğiz?
"On va se marier à l'église?"
Hemen şimdi burada evleneceğiz!
On va se marier maintenant.
Hank, artık burada olduğuna göre ne zaman evleneceğiz?
Alors Hank, maintenant que tu es là, quand se marie-t-on?
- O gün evleneceğiz.
Et ce jour-là, nous nous marierons.
- Şimdi. Evleneceğiz.
- Nous allons nous marier.
Boşandıktan sonra evleneceğiz.
Après le divorce, nous nous marierons.
Bu akşam senin için geleceğim ve Stanton'a gidip evleneceğiz.
Je passerai te chercher ce soir et on ira se marier à Stanton.
Gladdie, tatlım. Papaza beklemesini söyle... işim biter bitmez seni arayacağım, ve bugün evleneceğiz.
Gladdie chérie, dis au pasteur d'attendre, je t'appellerai dès que je serai libre.
Evleneceğiz Bob.
Nous allons nous marier.
Bir ay içinde evleneceğiz Linda.
Je vais l'épouser dans un mois, Linda.
Evleneceğiz.
Nous nous marierons.
- Gitmeden önce mi evleneceğiz?
- Alors avant que je parte?
Onunla evlenmemi istedi. Biz evleneceğiz.
Dites-le à Edgar.
Boşandıktan sonra yakında evleneceğiz.
Nous pourrons nous marier juste après le divorce.
Sonuçta Lon ile yakında evleneceğiz.
Lon et moi allons nous marier.
Bana dokunacak ve biz evleneceğiz.
Il me touchera. Nous allons nous marier!
- Evleneceğiz.
Le Général Sheridan sera mon garçon d'honneur.
- Biz evleneceğiz. - Haydi.
- Nous allons nous marier.
Onunla evleneceğiz.
Lui et moi, on va se marier.
Biz de evleneceğiz ya işte.
Eh bien, on va se marier.
Oraya geldiğin anda evleneceğiz, ama Los Angeles'ta olmalı.
Je t'épouserai dès ton arrivée à Los Angeles, mais ce doit être là-bas.
Güzel bayanla evleneceğiz ve geleceğimizi birlikte çizeceğiz.
Cette jolie dame va m'épouser, nous bâtissons notre avenir.
Onun sayesinde evleneceğiz.
Nous allons nous marier, grâce à elle.
Madem evleneceğiz, bir yerden başlamam lazım.
Autant commencer dès maintenant si on doit se marier.
İlk fırsatta evleneceğiz.
Nous nous marierons le plus vite possible!
Orada, gözden uzak bir şekilde evleneceğiz.
Ce sera un mariage sans invités.
Biz Meksika'ya gidip, evleneceğiz.
On allait été au Mexique pour se marier.
Evet, evleneceğiz, hemen! Bu öğleden sonra karar verdik!
On va se marier tout de suite!
Elbette evleneceğiz, ama biraz bekleyecek.
Il attendra.
N'olur sevgilim. Jeb, mutlaka evleneceğiz.
Nous n'allons pas passer notre vie à faire des choses insensées à cause de tes pressentiments.
Evleneceğiz ve onu her gün göreceğim.
Je l'épouserai pour ne plus le quitter.
Sana birçok defa söylediğim gibi, birkaç yıla evleneceğiz. O zaman istediğin kadar çocuk yaparsın.
Quand on sera dans une meilleure situation, on se mariera.
- Her neyse, evleneceğiz nasılsa.
On se marie quand même!
Yakında evleneceğiz sanırım.
Je pense qu'on s'épousera bientôt.
Babamın dediği gibi, Paskalyadan bir hafta sonra evleneceğiz.
Comme papa l'a dit... nous nous marierons une semaine après Pâques.
Tracy'e vardığımızda evleneceğiz.
Arrivés à Tracy, on se marie.
Evleneceğiz.
Nous allons nous marier.
Önümüzdeki hafta evleneceğiz.
Nous nous marions la semaine prochaine.
Ne de olsa yakında evleneceğiz, değil mi?
Après tout, tôt ou tard, on le sera bien.
Ama şuna açıklık getirelim ki Mary Stuart ve ben evleneceğiz.
Mais sachez... que Mary et moi allons nous marier.
Madrid'e Matador Juan Montalvo ile geleceksin. Katedralde evleneceğiz.
Vous viendrez à Madrid avec Juan Montalvo vous marier dans la cathédrale.
Beni yanına aldıracak kadar para kazanırsa ya da ben oraya gidecek kadar kazanırsam evleneceğiz.
Dès qu'un de nous deux aura assez d'argent pour le voyage, on se mariera.
Evleneceğiz dediğin zaman nasıl sana inanabildim? Eşim olacağına asılmayı yeğlerim
J'ai cru que tu allais me passer la bague au doigt, autant me passer la corde au cou!
Sana bir garanti veremem ama evleneceğiz.
Je ne garantis rien... Mais je vais t'épouser.
Biz evleneceğiz, değil mi?
Nous allons nous marier, n'est-ce pas?
Buradan çıktığım zaman da evleneceğiz.
Quand je serai guéri, nous nous marierons.
- "Ile" de Paris. - Avrupa'da evleneceğiz.
Nous nous marierons en Europe.
O bu gece benim odama gelecek. Ve yarın Antik Tanrılar tapınağında evleneceğiz.
Il doit me rejoindre cette nuit et demain, notre mariage sera célébré par l'ancien culte.
- Evlenecegiz ya.
- Nous marier.
- Evlenecegiz.
- Nous allons nous marier.
Senle evleneceğiz.
C'est toi.
evleneceğim 37
evlen benimle 99
evlenmek 36
evlenmek istiyorum 28
evlenelim 31
evlenmeyeceğim 23
evleniyor 31
evlendi 30
evlendim 66
evlenmiş 17
evlen benimle 99
evlenmek 36
evlenmek istiyorum 28
evlenelim 31
evlenmeyeceğim 23
evleniyor 31
evlendi 30
evlendim 66
evlenmiş 17
evlendik 31
evlen 31
evlendin mi 38
evlen onunla 28
evlenirim 17
evleniyoruz 34
evleniyorum 72
evlenip 16
evlenecek misiniz 18
evlenmek mi 83
evlen 31
evlendin mi 38
evlen onunla 28
evlenirim 17
evleniyoruz 34
evleniyorum 72
evlenip 16
evlenecek misiniz 18
evlenmek mi 83