English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ E ] / Evlenmek

Evlenmek traduction Français

5,410 traduction parallèle
Öyleyse nihayetinde evlenmek de istiyorsun?
Donc, au fond, tu veux te marier.
Annemle evlenmek ile çok iyi bir şey yaptın.
C'était sympa de ta part de marier ma mère.
- Yeniden evlenmek için bir gün izin alırım o zaman.
Je prends un jour pour me remarier.
Hazır buradayken, bu güzel Los Angeles akşamında başka evlenmek isteyen var mı?
tant que j'y suis, personne d'autre à marier par cette magnifique nuit de Los Angeles?
Fakat onunla evlenmek için bıraktım.
Mais j'ai tout arrêté pour l'épouser.
- Hiç düşünmedim kendini benimle evlenmek için görüyor musun?
Tu nous as déjà imaginés mariés?
- Aslında ona inanmıştım benle evlenmek istediğini söylediğinde.
En fait, je l'ai cru quand il m'a dit qu'il voulait m'épouser.
Ben evlenmek istemiyorum.
Je ne veux pas me marier.
Seninle evlenmek istiyorum.
Je veux me marier avec toi.
Ama... o senin kardeşinle evlenmek istiyor.
On a reçu des demandes de bonnes familles. Mais...
Seninle evlenmek yerine bir cadıyla evlenecem.
J'épouserai une sorcière avant de t'épouser!
Ben evlenmek istemiyorum.
Je veux pas me marier!
Ben o çocukla evlenmek istemiyorum.
Je ne veux pas épouser ce garçon.
Senin Kundan sanki Shahrukh Khan tüm kızlar onunla evlenmek istiyor.
Mais bien sûr! Parceque Kundan, c'est Shahrukh Khan! Tout le monde veut l'épouser!
Benimle evlenmek istiyorsun, değil mi?
Tu veux m'épouser, pas vrai?
O sadece senin iznin ile bu çocukla evlenmek istiyor.
Elle ne veut l'épouser qu'avec votre bénédiction.
Bir suçlu ile evlenmek kaderimde varsa, ne yapabilirim?
Je n'y peux rien... je suis destinée à épouser un criminel.
Beni varlıklı ailelerden istiyorlar. Hepsi de benimle evlenmek istiyorlar.
Les garçons riches font la queue pour pouvoir m'épouser!
Ve o aşağılığın işini bitirdikten sonra Chanda benimle evlenmek için hazır olacaktır.
Une fois ce parasite éliminé,... Chanda, acceptera de m'épouser.
Şimdi, dinleyin Evden ayrıldım, ve herşeyi bıraktım öğrencilerimi de, onunla evlenmek için.
Comme vous le voyez, j'ai tout quitté pour épouser votre disciple.
Sabri benimle evlenmek istiyor.
Sabri m'a demandé en mariage.
Böylece evlenmek için rızasını aldım.
Et c'est ainsi que j'ai pu l'épouser.
Umarım beni dualarında hatırlarsın ve seninle tekrar evlenmek çok hoşuma giderdi.
Vous vous souviendrez de moi dans vos prières, je l'espère, et je voudrais encore vous épouser.
"Çıldırmışsın çünkü evlenmek için " kasabaya döndüğü adamı bıraktın ve onu yeterince iyi tanıyormuş gibi hissetmiyorsun. "
"Alors tu flippes parce que l'homme que tu es sur le point d'épouser revient en ville, et tu as l'impression de ne plus connaitre."
Böyle hissettiğin için gerçekten memnun oldum, çünkü yasallaştığımızı varsayarsak, Kurt'le evlenmek için usulen senden izin almak istedim.
Je suis si content que tu te sentes de cette façons parce qu'en considérant qu'on est autorisé légallement hum, je voulais te demander la permission de demander à Kurt de m'épouser.
Ona kalan miras sayesinde evlenmek zorunda değil.
Son héritage la libère des nécessités du mariage.
Evlenmek aklımdan bile geçmezdi ama halam kararlı.
Je n'aurais jamais imaginé me marier, mais ma tante est décidée.
Ama sizin diliniz neden oğlunuzla evlenmek istemediğimi yeterince açıklıyor.
Bien qu'il suffise de vous entendre pour comprendre mes raisons.
Eski karımla evlenmek isteyen birini her gün görmek benim için ağır.
Il m'est difficile de me retrouver nez à nez avec celui qui va épouser mon ex.
Adamla bir kere yatıyorsun, hemen evlenmek istiyor. Hey Allah'ım!
On couche avec un gars une fois, et il veut nous épouser.
- Yani, ya onun kaderinde Granby'den harika biriyle evlenmek varsa.
- Je veux dire, et si c'est sa destinée de se marier avec un merveilleux gars ici à Granby?
Kızkardeşimle evlenmek gibi bir şey olurdu.
Je préférerai être marié avec ma soeur.
Evlenmek ve çocuk yapmak istediğini, ama bunun için çok erken olduğunu söyledi.
Elle disait que tu voulais te marier, avoir des enfants, mais, tu sais, que c'était trop tôt.
Giovanni Bernaschi ile evlenmek kolaydı. Onunla birlikte olmak da yetmedi sana.
C'était plus facile d'épouser Bernaschi, mais ça ne te suffit pas.
Senle evlenmek istiyorum
Je veux t'épouser!
Babasının seçtiği adamla evlenmek bir kızın görevidir!
C'est le devoir d'une fille d'épouser l'homme que son père a choisit.
Jason, Dixon olmadan evlenmek asıl bu normal olmayan kısım olur.
Jason, se marier sans Dixon ici serait la partie qui n'est pas normale.
Söyle bakalım ne zaman evlenmek istiyorsun?
♪ she proclaims ♪ Alors... Quand veux-tu te marier?
Maggie ile evlenmek istiyorum.
Je veux épouser Maggie.
Peki ya benimle evlenmek emin misin bundan?
A propos de m'épouser? Tu étais sûre à propos de ça?
Evlenmek mi istiyorsun? Şimdi mi?
Putain, tu veux te marier... maintenant?
Benimle evlenmek istemiyor musun yoksa?
Quoi, tu ne veux pas te marrier avec moi maintenant?
Onunla evlenmek istiyorum.
Je veux l'épouser.
Bir de Jasper Tudor'la evlenmek istedin. Sevilmek istedin.
Mais tu voulais aussi épouser Jasper Tudor... pour être adorée.
Evlenmek istersem ne yapmalıyım. Bunu öğrenmek istiyorum.
Je voudrais savoir, si je désire me marier, comment cela se passerait-il.
Seninle evlenmek beni zengin bir adam yapar. Ama aynı şekilde benimle evlenmek seni asil bir düşes ve kardeşinin eşiti yapar.
T'épouser me rendra riche, juste de la même manière que m'épouser fera de toi une duchesse royale, et l'égale de ta sœur.
Ben kızın koruyucusuyum ve o kızla evlenmek istiyorsa benim iznimi almalıydı.
Je suis son gardien, et s'il veut épouser cette... cette fille, dans ce cas il doit demander ma permission.
Leydi Anne Neville evlenmek için onayınızı istiyorum.
Je voudrais votre bénédiction pour épouser Lady Anne Neville.
Neden güzel, çekici bir kadın benimle evlenmek istesin ki, değil mi?
Pourquoi une belle et incroyable femme voudrait m'épouser, hein?
Simon benimle evlenmek istedi, sen de engelledin.
Simon voulait m'épouser, et tu l'as fait fuir.
Evlenmek mi?
Mariés?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]