Istediğinizi yapın traduction Français
128 traduction parallèle
Ama kaleye istediğinizi yapın.Kale sizindir.
Mais faites ce que vous voulez du château. Il est à vous.
Yapmak istediğinizi yapın.
Vous êtes le conseil. Faites ce que vous voulez.
Bana istediğinizi yapın fakat Otama'yı düşünün efendim.
Peu m'importe, mais pensez à O-Tama.
Siz istediğinizi yapın.
Vous deux, faites ce que vous voulez.
Onlarla istediğinizi yapın.
Faites-en ce que vous voulez.
Şimdi eğlenmenize bakın, ve istediğinizi yapın.
- Buvez, mangez, amusez-vous.
Açıklama konusunda istediğinizi yapın!
Déclarez ce que vous voulez.
Bana istediğinizi yapın!
Vous pouvez faire ce que vous voulez!
Ona istediğinizi yapın.
Merci, mon frère.
Siz ikiniz, istediğinizi yapın. Ben şimdi mahzene ineceğim. Bir an önce kararınızı verin.
Faites ce que vous voulez, mais moi je vais descendre, et bloquer cette porte pour ne plus l'ouvrir!
Pekala arkadaşlar, o sizindir. Onunla istediğinizi yapın.
Laissez libre cours à vos pulsions, à ce qu'il y a de pire en vous.
- Bahçede istediğinizi yapın efendim.
Dans ce jardin, tu peux faire tout ce que tu veux.
Onunla istediğinizi yapın.
Faites de lui ce que vous voudrez.
Tamam, istediğinizi yapın.
Si vous devez le faire, faites-le.
Benimle istediğinizi yapın. Sen konuşmasan daha iyi olur.
J'aimerais laisser passer ça, mais...
Gidin buradan. Gidin ve istediğinizi yapın ki ışıl ışıl parlayabilesiniz.
Allez-vous en d'ici, et faites ce que bon vous semble pour resplendir et rayonner...
Siz rahatınıza bakın. Bira için, kızlarla takılın, istediğinizi yapın.
Donc vous pouvez vous détendre, boire de la biére, draguer les nanas, etc...
Bana istediğinizi yapın.
Disposez de moi.
Onlarla istediğinizi yapın. İsterseniz boğun umurumda değil.
Noyez-les, je m'en fiche.
Geri kalanına istediğinizi yapın.
Pour le reste, faites comme vous voulez.
Bununla istediğinizi yapın. İyi bir hayatınız olsun.
Faites-en ce que vous voulez, vivez heureux.
İstediğinizi yapın.
Très bien, comme vous voudrez.
İstediğinizi yapın, efendim. Ama eğer burada sorun çıkartırsanız sizi gözetim altına almak zorunda kalacağım.
Mais si vous faites des histoires ici, je devrai vous arrèter!
İstediğinizi yapın.
Je me constitue prisonnier, disposez de moi à votre gré.
İstediğinizi yapın sizi korkaklar.
Comme vous voudrez, dégonflés.
Devam edin. İstediğinizi yapın.
Allez-y, ne vous gênez pas.
İstediğinizi yapın.
Comme vous voulez.
İstediğinizi yapın.
C'est vous qui décidez.
İstediğinizi yapın.
Fais ce que tu veux.
- İstediğinizi yapın.
Faites ce que vous voulez.
İstediğinizi yapın.
Réfléchis bien.
İstediğinizi yapın!
Allez-y, essayez!
Ha, elbette yok, Komiser. O sizin davanız. İstediğinizi yapın.
Mais très certainement, inspecteur.
Sevinçle haykırın! İstediğinizi yapın, ama kahkaha da atın!
Hurlez de joie, faites ce que vous voulez mais riez!
İstediğinizi yapın!
Qu'est-ce que vous voulez? Pourquoi par ici?
Ona çarptığınız yere ilanlar yapıştırın. Ve bir ödül istediğinizi belirtmeyi unutmayın.
Et mettez des affiches près du lieu de l'accident, en précisant bien que vous exigez une récompense.
İstediğinizi yapın.
Faites comme vous voulez.
İstediğinizi yapın. Elimde değil.
Je n'y puis rien, c'est plus fort que moi.
İstediğinizi yapın, pislik herifler.
Ils en veulent, ces ordures!
Mürettebatınızı tanımanız ve onlara güvenmeniz için zaman, onların da işlerin nasıl yapılmasını istediğinizi anlamaları için gereken zaman.
Le temps pour vous de connaître l'équipage et le temps pour eux de comprendre votre façon de procéder.
- İstediğinizi yapın.
- Dans ce que vous faites.
Duvarlar sizin. İstediğinizi yapın.
Fais comme tu veux.
Bense kalkıp dedim ki :'İstediğinizi, yapın, ben karıma ateş açmam! '.
Alors je me suis levé, et j'ai dit : "Faites ce que vous voulez, mais je tirerai pas sur ma femme!"
Ne yaparsanız yapın, yaInız kaIacaksınız! Kim oIduğunuzu ve ne istediğinizi biImeden!
Et on finit tout seul... sans savoir qui l'on est et ce que l'on veut!
- Hayır. İkiniz de kararlıydınız ve istediğinizi yapıyorsunuz.
- Non, vous avez tous les deux tenu tête et fait ce que vous vouliez.
- İstediğinizi yapın.
- Comme vous voudrez.
İstediğinizi yapın bayım.
Faites comme vous voulez.
İstediğinizi yapın oğlum ama şeker ağacından yemeyin.
Si vous voulez. Mais ne vous servez pas dans l'arbre à bonbons.
İstediğinizi yapın.
Fais ce que tu veux!
İstediğinizi yapın.
Avant tu étais gentil!
Kardeşlerim pis Çinli göt kafalar [br ] hakkında sürekli konuşurlardı. İstediğinizi söyleyebilirsiniz ama göt [ br] kafalar nasıl iş yapılacağını biliyorlar.
On peut dire ce qu'on veut de ces putains de Viets, une chose est sûre, ils savent gérer les affaires.
yapın 121
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğimi yaparım 42
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğimi yaparım 42
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini yapabilirsin 35
istediğini seç 32
istediğini al 19
istediğini yap 86
istediğin kadar 22
istediğin gibi 20
istediğim bu 49
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini yapabilirsin 35
istediğini seç 32
istediğini al 19
istediğini yap 86
istediğin kadar 22
istediğin gibi 20
istediğim bu 49