Onu görebilir miyim traduction Français
344 traduction parallèle
Bazı şeyler kaçıyor artık. Onu görebilir miyim?
S'il avait l'argent nécessaire...
- Onu görebilir miyim?
Pourrais-je le voir?
- Onu görebilir miyim, lütfen?
- Puis-je la voir, je vous prie?
- Onu görebilir miyim? - Hayır.
- Je peux la voir?
Onu görebilir miyim?
Puis-je la voir?
Onu görebilir miyim, Büyük Amca?
Puis-je la voir, 3e oncle?
Şu anda onu görebilir miyim?
Puis-je la voir? - Oui, bien sûr.
Yine de onu görebilir miyim? Ona sadece bir şey...
Puis-je le voir quand même?
- Onu görebilir miyim?
- Puis-je le voir? - Bien sur.
- Onu görebilir miyim lütfen?
- Puis-je le voir, je vous prie?
- Onu görebilir miyim?
- Je peux lui parler?
Tatlım, onu görebilir miyim? Eminim zaten sizin ölçünüze uygun değil.
Ce n'est pas votre taille, de toute façon.
- Onu görebilir miyim?
Moi, je peux le voir? Dans le hangar à bateaux.
- Onu görebilir miyim?
- Est-ce que je peux le voir?
Onu görebilir miyim?
Je peux le voir?
- Onu görebilir miyim?
- Je peux la voir?
Buradaymış. Onu görebilir miyim?
Est-ce que je peux la voir?
- Karım nasıl, onu görebilir miyim?
- Je peux voir ma femme?
- Onu görebilir miyim?
- Je peux le voir?
Onu görebilir miyim?
Tu peux me montrer ça une minute?
- Onu görebilir miyim?
Puis-je voir ça?
- Onu görebilir miyim?
- Puis-je la voir?
Onu görebilir miyim?
Je pourrais le voir?
Onu görebilir miyim?
Puis-je le voir? Il s'est endormi.
- Onu görebilir miyim?
Je peux le voir?
Gidip onu görebilir miyim?
Je peux aller le voir?
Onu görebilir miyim?
Il m'attend?
Onu görebilir miyim?
Je peux la voir?
Onu görebilir miyim?
Je peux le rencontrer?
- Onu görebilir miyim?
- Je peux la voir? - Bien sûr.
Onu görebilir miyim?
- Puis-je la voir?
O bunu biliyor mu, onu görebilir miyim?
le sait-elle. Puis-je la voir?
Onu görebilir miyim?
- Je peux la voir?
Çocuk Dairesi'ne gitsem onu görebilir miyim?
Il est encore à Rio? Je voudrais le voir.
- Görebilir miyim onu?
- Je peux la voir?
Onu görebilir miyim?
Puis-je le voir?
Arada bir gelip onu görebilir miyim?
- Merci.
Onu evinde görebilir miyim?
Pourrais-je le voir chez lui?
Bir silahım var. - Onu görebilir miyim?
Fais voir.
Teorime itirazın buysa onu tekrar görebilir miyim?
Si c'est un défi à ma théorie, me permettez-vous de la revoir?
Onu görebilir miyim, madam?
Je peux le voir madame?
Senyör Montoya, onu görebilir miyim?
- Qu'est-ce que vous voulez?
- Onu bir dakika görebilir miyim? Onun için bir şeyler getirdim.
Je peux lui déposer des affaires?
Onu görebilir miyim?
Je peux aller la voir?
- Gitmeden önce onu görebilir miyim?
Je peux la voir avant de partir?
Onu şimdi görebilir miyim?
Je vais le voir maintenant?
Onu kendim görebilir miyim?
Je peux le voir?
Onu şimdi görebilir miyim? Üzgünüm.Doktor yarın gelmenizi söyledi.
- Est-ce que je peux le voir, maintenant?
Onu görebilir miyim?
Je vais la voir?
Onu bugün görebilir miyim?
Puis-je le voir aujourd'hui?
Onu görebilir miyim?
Faut-il que j'aille le voir?
onu görebilir miyiz 25
görebilir miyim 122
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
görebilir miyim 122
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görüyor musun 80
onu gördüm 460
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görüyor musun 80
onu gördüm 460
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341