Onu görebiliyor musun traduction Français
137 traduction parallèle
- Onu görebiliyor musun?
Tu la vois?
Onu görebiliyor musun?
- Vous le voyez? - Vous le verrez bien assez tôt.
- Onu görebiliyor musun?
Eh bien! Tu le vois?
Onu görebiliyor musun?
Le verrez-vous?
Onu görebiliyor musun?
Tu le vois, par-dessus ta bestiole?
- Onu görebiliyor musun?
- Tu le vois?
Onu görebiliyor musun, Carl?
Vous la voyez, Carl?
Onu görebiliyor musun?
Vous pouvez la voir?
- Onu görebiliyor musun?
Tu le vois?
Onu görebiliyor musun?
Le voyez-vous?
Onu Görebiliyor musun?
Tu le vois?
Onu görebiliyor musun?
Tu la vois?
- Onu görebiliyor musun?
- Tu la vois?
- Onu görebiliyor musun? - Duvara tırmandı.
Elle s'est faufilée dans le mur.
Uzan ve bak, otobüsün altında onu görebiliyor musun?
Mets-toi à plat ventre, cherche-le sous le bus.
Birkoff, onu görebiliyor musun?
Birkoff, tu peux le voir?
Yabani çiçekler topladığımı. Gustave, hala onu görebiliyor musun?
Que j'allais cueillir des fleurs des champs.
- Onu görebiliyor musun?
- Vous le voyez?
Onu görebiliyor musun?
Alors?
Onu görebiliyor musun?
- Ça ne me plaît pas. - Tu le vois?
Onu görebiliyor musun?
Oh, mon Dieu! Tu la vois?
Şimdi onu görebiliyor musun?
- Tu la vois?
Onu görebiliyor musun?
Tu l'as vu?
- Onu görebiliyor musun?
- TU LE VOIS?
Zhaan, onu görebiliyor musun?
Zhaan, Peux-tu le voir?
Onu görebiliyor musun? - Peter bir sürü köpek var.
Ils aiment les chiens, par ici.
Onu görebiliyor musun Alvarez?
Alvarez, tu vois quelque chose?
Onu görebiliyor musun?
Vous pouvez le voir?
- Onu görebiliyor musun?
- Vous pouvez le voir?
Onu görebiliyor musun?
- Vous le voyez?
Onu görebiliyor musun?
Est-ce que tu le vois?
Onu görebiliyor musun?
Tu le vois pas?
Yukarı da seni bekliyor! Onu görebiliyor musun, Carl?
Elle est là-haut, elle t'attend.
Onu görebiliyor musun, Loxi?
Vous le voyez, Loxi?
Peg, buraya gel... Onu orada görebiliyor musun? Ayakları çıplak, omuzunda serapesiyle durakta bekliyor...
Tu l'imagines attrapant la sangle?
Onu hala görebiliyor musun? - Evet.
- Peux-tu toujours le voir?
Onu görebiliyor musun?
Vous le voyez?
Görebiliyor musun onu?
Tu le vois?
Onu şimdi görebiliyor musun?
Le voyez-vous?
Onu görebiliyor musun?
Tu le vois?
Onu gerçekten görebiliyor musun?
Peux-tu vraiment la voir?
Onu fiziksel olarak görebiliyor musun?
- Vous le voyez physiquement? - Non.
Yüzbaşım, onu oradan görebiliyor musun?
Mon Capitaine, vous le voyez de là? Il est comment?
- Paulie hep böyle yapardı. - Onu burada görebiliyor musun?
Tu le vois ici?
Onu, bir baba olarak görebiliyor musun?
Vous l'imaginez en père?
- Onu görebiliyor musun? - Merak etme.
Ils nous ont vu?
Görebiliyor musun onu?
Vous le voyez bien?
Onu görebiliyor musun?
- La voyez-vous? - La voyez-vous?
- Onu sen de görebiliyor musun?
- Tu peux aussi la voir?
- Onu pencereden görebiliyor musun?
- Vous le voyez par la fenêtre?
Onu görebiliyor musun
Pouvez-vous le voir?
onu görebiliyorum 47
görebiliyor musun 101
görebiliyor musunuz 21
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
görebiliyor musun 101
görebiliyor musunuz 21
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu görüyor musun 80
onu gördüm 460
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu görüyor musun 80
onu gördüm 460