English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ O ] / Onunla ne yapacağız

Onunla ne yapacağız traduction Français

156 traduction parallèle
Tanrı aşkına, şimdi onunla ne yapacağız?
Qu'allons-nous faire de lui?
Onunla ne yapacağız?
Qu'allons nous faire de lui?
Onunla ne yapacağız şimdi?
Qu'est-ce qu'on va en faire?
- Onunla ne yapacağız?
- Où va-t-on le mettre?
- Onunla ne yapacağız?
- Comment on va faire?
Onunla ne yapacağız?
Qu'est-ce qu'on va faire avec elle?
Onunla ne yapacağız?
On en fait quoi?
Onunla ne yapacağız?
Et ça... qu'est-ce qu'on en fait?
- Peki onunla ne yapacağız? - Bu işi basit tutalım.
- Qu'allons-nous faire avec elle?
Onunla ne yapacağız?
Où on va le mettre?
Onunla ne yapacağız?
Qu'est-ce qu'on va en faire?
Onunla ne yapacağız?
Que fait-on d'elle?
Şimdi onunla ne yapacağız?
On va en faire quoi?
Onunla ne yapacağız?
Quoi faire de lui...
Peki, şimdi onunla ne yapacağız? Kapı tamponu olarak mı kullanacağız?
Qu'est-ce qu'on en fait?
Diyorum, Şef. Onunla ne yapacağız bilmiyorum.
M. le commissaire, je ne sais pas ce qu'on va faire de lui.
Peki biz onunla ne yapacağız?
On fait quoi avec?
Onunla ne yapacağız?
Qu'allons-nous faire de lui?
Onunla ne yapacağız?
Qu'est-ce qu'on va faire d'elle? Elle sait comment rentrer.
- Şimdi onunla ne yapacağız?
- Qu'allons-nous en faire?
Ama onunla ne yapacağız?
On en fait quoi?
Pekâlâ onunla ne yapacağız?
D'accord, qu'allons-nous faire?
Ayrıca, onunla ne yapacağınızı bilmiyorum.
Mais je ne sais pas ce que vous allez faire de lui.
Onunla ne yapacağız?
Qu'en ferait-on?
Onunla ne yapacağımızı bilemiyorum.
Je ne sais pas ce qu'on va faire avec lui.
Sen filmin prodüktörü olacaksın ben de yıldızı. Ne de olsa, onunla ne yapacağını bilemeyecek kadar çok paran var. Neden olmasın?
J'ai le beau rôle, tu fais une bonne affaire, moi aussi
İki koca gün boyunca onunla birlikte ne yapacağız?
Mais qu'est-ce qu'on va faire de lui pendant deux jours entiers?
Onunla ne yapacağız?
- Que vas-tu faire?
Pekâlâ, ben Beverly Hills Oteli'ne gidiyorum kendime küçük masum bir kız bulacağım onunla kalacağım ve onun tek yapacağı kır düşmüş şakaklarımı düşünmek olacak.
Je me sauve... à l'hôtel Beverly Hills, je me trouve... une innocente jeune fille et je m'assois à ses côtés. Elle ne pense qu'à mes tempes grises.
Hepiniz özgürlük istiyorsunuz ama elde edince onunla ne yapacağınızı bilmiyorsunuz ya da onun ne olduğunu.
Vous semblez tous vouloir la liberté mais dès que vous l'obtenez vous ne savez quoi en faire. ou qu'est ce?
Ama biz onunla iki hafta boyunca ne yapacağız?
Mais comment l'occuper 15 jours?
Kendi de gitmek istiyor zaten. Pavek ondan bıkmış usanmış. Aslında biz de onunla ne yapacağımızı bilmiyoruz.
Lui-même le veut, Pavek ne veut plus de lui, on ne sait plus quoi en faire.
Onunla ilgili ne yapacağız?
Qu'allons-nous faire?
- Onunla ne yapacağız?
Coordonnées enregistrées.
ve onunla ne yapacağımızı bilemiyoruz.
- D'accord, maman.
Onunla ne yapacağımız konusunda bir fikrin var mı?
Tu sais ce qu'on pourrait en faire?
Bay Data, onunla ne yapacağımızı çözmemiz için 2 dakikamız var.
Data, nous avons deux minutes pour déterminer la prochaine action.
Size şans dilemek isterdim ama siz onunla ne yapacağınızı bile bilmiyorsunuz.
Je ne vous souhaite pas bonne chance car vous ne sauriez pas quoi en faire.
Onunla ne yapacağız?
Et lui, qu'est-ce qu'on en fait?
Onunla ne yapacağınızı anlamadım doğrusu.
Je ne vois vraiment pas ce que vous pourriez en faire.
Peki ondan sonra biz onunla ne yapacağız?
Et on fera quoi?
Onunla ne yapacağımızı bilmiyorum.
Je ne sais pas ce qu'on devrait en faire.
Ne yapacağız onunla?
- Que voulez-vous dire?
Ne yapacağız onunla?
- Il est chiant.
— Hayır, sinir bozucu. Ne yapacağız onunla?
- On va en faire quoi?
- Peki onunla ilgili ne yapacağız?
Que faire de lui?
Onunla ne yapacağımızı bilmiyorum, Teal'c'i ölüme terk edeceksek.
Mais je me demande ce qu'on en fera si on laisse mourir Teal'c.
Şimdi ne yapacağız onunla?
Que va-t-on faire de lui?
Onunla ilgili ne yapacağız?
Qu'est-ce qu'on va faire, pour elle?
Onunla ne yapacağız?
Que fait-on du seigneur?
Hepsi yere saçılınca,... onunla ne yapacağınızı anlatın.
Une fois le fric par terre, dites-leur ce que vous allez en faire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]