English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ O ] / Onunla konuşabilir miyim

Onunla konuşabilir miyim traduction Français

350 traduction parallèle
Onunla konuşabilir miyim efendim?
Puis-je lui parler quelques instants, Monsieur?
Onunla konuşabilir miyim?
Puis-je lui parler?
Beklerim. - Onunla konuşabilir miyim lütfen?
- Je peux lui parler?
- Onunla konuşabilir miyim, büyükbaba?
- Je peux lui parler, grand-père?
- Onunla konuşabilir miyim, David?
- Laisse-moi-lui parler, David.
- Onunla konuşabilir miyim?
- Puis-je lui parler? Bien sûr.
- Onunla konuşabilir miyim?
- Oui. - Je peux la voir?
Zelda yok. - Şimdi onunla konuşabilir miyim?
- Passe lui le téléphone.
- Onunla konuşabilir miyim, lütfen?
- Puis-je parler à Mme Blanc?
- Bir dakika onunla konuşabilir miyim?
- Puis-je lui parler un instant?
Onunla konuşabilir miyim?
Passe-le-moi.
- Onunla konuşabilir miyim?
- Puis-je lui parler?
- Onunla konuşabilir miyim? - Buyurun.
- Je peux lui parler?
Sayım Rahip, onunla konuşabilir miyim?
Révérend? Puis-je lui parler?
- Onunla konuşabilir miyim?
Je peux lui parler? Désolé.
Patron, onunla konuşabilir miyim?
Chef, je peux lui parler?
Yukarı çıkıp onunla konuşabilir miyim?
Je peux monter lui parler?
- Onunla konuşabilir miyim, doktor?
Doc, pourrais-je lui parler?
Onunla konuşabilir miyim?
Tu veux que j'y aille?
Onunla konuşabilir miyim lütfen?
Je peux lui parler?
Onunla konuşabilir miyim?
Passe-le-moi, veux-tu?
- Onunla konuşabilir miyim?
- Ça t'ennuie que je lui parle?
Onunla konuşabilir miyim, lütfen?
Pourrais-je lui parler?
Peki, ben -? En azından özür dilemek için onunla konuşabilir miyim?
Puis-je au moins lui parler afin de m'excuser?
- Onunla konuşabilir miyim?
- Laissez-moi lui parler.
Onunla konuşabilir miyim?
Passez-la-moi.
- Kaptan, onunla konuşabilir miyim?
- Capitaine, puis-je lui parler?
- Onunla konuşabilir miyim?
Je peux tout de même lui parler?
Onunla konuşabilir miyim?
Je peux lui parler?
- Onunla konuşabilir miyim?
Puis-je lui parler?
— Onunla konuşabilir miyim?
Laisse-moi lui parler.
— Onunla konuşabilir miyim lütfen?
Je suis au téléphone!
Onunla konuşabilir miyim?
Je peux lui parler...
- Onunla konuşabilir miyim? - Hayır.
Je peux lui parler?
- Onunla yalnız konuşabilir miyim?
- Pourrais-je lui parler?
- Onunla yalnız konuşabilir miyim?
Puis-je lui parler en privé? Impossible.
- Onunla yalnız konuşabilir miyim?
- Je peux lui parler en privé?
- Tamam, tamam. Onunla kapıdan konuşabilir miyim?
On ne peut pas parler à travers la porte.
Onunla görüşüp, konuşabilir miyim?
Si je pouvais le voir, lui parler.
İçeri girip onunla konuşabilir miyim?
- Pourrais-je lui parler?
Ama en azından onunla bir konuşabilir miyim?
Je peux au moins lui parler?
Onunla konuşuyormuş. Ben de konuşabilir miyim?
"Je parle." Je peux lui parler, moi aussi?
- Onunla konuşabilir miyim?
Je peux lui parler?
Orada Samantha Baker diye birisi var mı, var ise, onunla kısaca konuşabilir miyim?
Ce serait possible de me dire si Samantha Baker habite la? Et dans ce cas, monsieur, pourrais-je lui parler brievement?
Ah, Ordamı şimdi? Onunla konuşabilir miyim?
Je peux lui parler?
- Onunla ben konuşabilir miyim?
Donne-nous une minute.
- Onunla biraz konuşabilir miyim acaba?
Je peux lui parler seul à seul?
Onunla biraz konuşabilir miyim?
Je peux lui parler une minute?
Onunla biraz konuşabilir miyim?
M'autorisez-vous à lui parler?
Onunla konuşabilir miyim?
- Puis-je lui parler?
Müsaadenle onunla biraz konuşabilir miyim?
Tu me permets de parler au père une minute

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]