English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Saat 21

Saat 21 traduction Français

735 traduction parallèle
Saat 21 : 10.
Il est 21 h 10.
Müzikal Gecesi'ni onurlandırmanızı rica ederler 12 Kasım. Saat 21.00 L.C.V. Dalroy Evi
Soirée musicale le 12 Novembre à 21 h. Manoir Dalroy.
Yağmur saat 21 : 00'de kesildi.
Il a cessé de pleuvoir vers 9h.
Bu geceki saat 21 : 00 uçağına yer istiyorum.
Le vol de 21 h. Il le faut!
Ve saat 21.00'de rolümü prova etmem için gelmemi istedi. 35 dakika kaldı.
Je vais passer un essai à 21 h.
- Gilda, saat 9 : 30.
- Gilda, il est 21 h 30.
Dr. Kemp, saat dokuz buçukta, yanında bir polisle,... evden ayrılacak, ve polis merkezine doğru gidecek.
A 21 heures 30, le Dr Kemp, accompagné d'un officier de police, quittera sa maison pour se rendre à pied au commissariat.
Saat 9 ve bir şey yemedin!
21 h 00 et rien à manger?
26 Ekim günü, onları akşam saat 5 ile 9 arası herhangi bir zamanda Strand'te gördünüz mü?
Les avez-vous vus entre 17 et 21 heures le 26 octobre, à Strand?
Café Danube. Saat 9'da.
Café Danube... 21 heures.
Saat 9'da.
21 heures!
Saat 10'a 5 var. Hala gelmediler.
Il est 21 h 55, et ils ne sont pas là.
Saat 9.
Il est 21 h.
Saat 9 : 03'te taksi, Trantor ve Bralter Sokak'larının köşesinde durdu.
A 21 h 03, le taxi l'a deposee a l'angle des rues Trantor et Bralter.
Eve davetsiz olarak geleceksin. Saat 9 : 00, iyi mi?
Tu t'amènes sans prévenir, disons vers 21 heures.
- Saat 9 : 00'da.
À 21 heures.
- Garson saat 9 : 00'da gidecek. - Schwegler!
Le garçon part à 21 h.
- En iyisi bunları alt kata götüreyim. - Saat dokuz olmalı.
Je ferais bien de descendre ça, il est bientôt 21 h.
Saat 9 olmadan kanepeden kalkmış olmalıyız.
Nous devons libérer le canapé avant 21 heures.
Saat 9'dan beri seni bekliyordum.
Je vous ai attendu jusqu'à 21 h.
Vergisini veren, içlerinde Tanrı korkusu olan üç vatandaş. Kadını tanıyorlar, dün gece Jefferson Park'ta kendisiyle konuşmuşlar. Saat 9 ile 11 : 35 arası.
Trois honnêtes contribuables, tous bons chrétiens, qui la connaissent bien, lui ont parlé à Jefferson Park dans la soirée d'hier, entre 21 h et 23h35.
Dün gece saat 9-10 sularında cereyan etmiş. Daha geç olduğu söylenemez.
Vers 21 h ou 22 h. Impossible d'être plus précis.
- İstasyona, saat 9 : 00'da 8 : 30'da burada ol.
- Pour aller où? - A la gare, à 21 heures. Soyez là à 20h30 précises.
Saat 09 : 00-10 : 00 civarından beri içip duruyorsunuz.
Vous engouffrez verre après verre depuis 21 h, 22 h.
Olimpiyatlar için hazırlanan bir sporcu gibi, her kaloriyi sayıyor, gece saat dokuzda yatıyordu.
Tel un athlète avant la compétition, elle comptait les calories, se couchait tous les soirs á 21 h.
Peki ya yemekten sonra? Saat dokuz gibi?
Alors, disons après dîner, à 21 h.
Kafası tek bir şeyle meşgul olan bu askerin sonu... 23 Ekim 1942 akşamı saat 09 : 30'da... El Alamein'de, İngiliz silahlarının 6 mil ötesinde başlar...
Le début de la fin, pour ce soldat résolu, commença à 21 h 30, le 23 octobre 1942, lorsqu'à El-Alamein, 10 km de canons britanniques...
Saat dokuz sularında bizim kamptan geçerken tökezledi.
Vers 21 h, il a déboulé dans le camp.
Saat tam olarak 09 : 00.
Exactement 21 h. Pile.
" Saat 9 : 00'da, X'in kopmuş elinden aldığım tohumları 10 cm derinlikte toprağa yerleştirdim.
" A 21 h, j'ai planté les téguments prélevées sur la main de X... dans de la terre.
Saat 9'da seni almaya geleyim mi?
- Je passe te prendre à 21 h? - Pas la peine.
Saat 9'da buraya randevum için geldim.
Je suis venu ici, à 21 h, comme prévu.
Bu numarayı saat tam 21.30'da arayıp Larry'yi iste.
Appelle ce numéro à 21 h 30 précises et demande Larry.
Saat dokuzdan sonra orada olacağım, nehrin üzerinde dans edeceğim.
Après 21 h, je serai là, à danser sur le fleuve.
Saat dokuz olsun diye bekliyordum.
Je me réservais pour 21 heures ce soir.
Londra'ya Reform Kulübüne dönüş zamanın tam olarak 21 Eylül Cumartesi gece saat 8 : 45 olmalı.
Vous vous engagez à être de retour à Londres, au Reform Club, le samedi 21 septembre à 20 h 45?
Arkadaşlarıyla bir saat konuştuktan sonra, 9.45'de oradan ayrıldı.
Il a passé une heure avec eux, jusqu'à 21 h 45.
"Grandük Hazretleri Karpatya Kral Naibi Charles, Bayan Elsie Marina'dan 21 Haziran 1911, saat gece 12'de yani bu akşam, akşam yemeği için Karpatya Büyükelçiliği'ne teşrifini rica ederler." Şaka mı bu?
"Son Altesse grand-ducale... le prince régent de Carpathie... prie MIle Elsie Marina de venir souper avec lui, ce soir... 21 juin 1911, à minuit... à l'ambassade de Carpathie... 46, Belgrave Square." C'est une farce?
Saat 9 gibi çıktım. Eve kadar yürüdüm. 9 : 30'da eve varmıştım.
Je suis parti vers 21 h pour arriver chez moi vers la demie.
Bayan French'in evinden saat 9'da çıktım.
- Si, je suis parti à 21 h.
Tam olarak saat 9 : 26'ydı.
À 21 h 26.
Cinayet gecesi kocanız eve saat 9 : 30'dan önce geldi. Bu doğru mu?
Le soir du crime, votre mari est rentré avant 21 h 30?
Leonard eve tam olarak saat 9 : 26'da geldi Ve bir daha dışarı çıkmadı.
Léonard est rentré à 21 h 26 et n'est plus ressorti.
"Eve tam saat 9 : 26'da geldi." derken gözlerimde gözyaşları olacak.
Je dirai, les larmes aux yeux : "Léonard est rentré à 21 h 26."
Geçen Ekim'in 14'ünde, saat 9 : 30'la 10 arasında Bayan French bir cinayete kurban gitti.
Le 14 octobre dernier au soir, entre 21 h 30 et 22 h, Mme French a été assassinée.
Eve geldiğimde saat 9 : 25'di.
Je suis arrivée à 21 h 25.
- Ve saat tam 9 : 25'di.
- Il était 21 h 25.
Polise verdiğiniz ifadenizde, Bayan French'in öldürüldüğü gece Leonard Vole'un evden saat 7 : 30'da çıktığını ve 9 : 25'de geri döndüğünü söylediniz.
Vous avez déclaré que le soir du crime, Léonard Vole est parti à 19 h 30 et qu'il est rentré à 21 h 25.
Gerçekten eve saat 9 : 25'de mi dönmüştü?
Est-il bien rentré à 21 h 25?
Onlara saat 9 : 25'de eve geldiğini söylediniz.
Vous avez dit qu'il était rentré à 21 h 25.
Saat 9 : 30'da havaalanında olman için.
Il faut être à l'aéroport à 21 h 30.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]