Saat 10 traduction Français
3,284 traduction parallèle
Sadece saat 10.30 ve 15.00 var.
Donc tu as juste ceux de 10h30 et de 15h00.
Saat 10.30'da kim var?
J'ai qui à 10h30?
Patronumuzun patronunu Perşembe gecesi saat 10'da bir kulüpten çıkartıp ofise mi getirmemi istiyorsun?
Tu veux que je fasse partir le patron de notre patron d'une boite de nuit et l'amener au bureau un Jeudi soir?
Bayan Alhabi, görüyoruz ki Amir sizi saat 10'da aramış.
Mme Alhabi, nous savons qu'Amir vous a appelée à 22 h.
Gloria'nın çantasındaki bahis şirketi fişleri, saat 10'a kadar bahis yaptığını gösteriyor.
Deux reçus dans son sac à main indiquent qu'elle parlait pour des courses à 22h.
Evet, Ayağını Sürçen, saat 10 oldu.
Et bien, l'éclopé, il est 22h.
Her gece saat 10 civarında bana telefon ederdi neden aradığını sorduğumda bana vücudunun ona sesimi duymak istediğini söylerdi.
Tous les soirs, vers 22 h, elle m'appelait, et quand je lui demandais pourquoi, elle me disait que son corps le lui disait. Elle voulait entendre ma voix.
Saat 10.00'a kadar karar ver.
Disons à 10 h.
Saat 10.00'da.
À 10 h.
Saat 10 : 00'ı geçiyor Tanrı aşkına, River'in sabah okulu var.
River a école, demain.
Saat 10 olmuş olmalı.
Il doit être 10 h.
Saat 10'a çeyrek kala geldi ve 11 olmadan da ayrıldı.
Elle est arrivée à 21 h 45 et repartie avant 23 h.
Bir dakika Nelly, hafta içinde saat 10 : 30 mı geleceksin?
Je rentre à 22 h 30. - En semaine?
- Saat 10 : 00'da. - Sabahtan mı?
10 h.
2 saat sonra, saat 10 : 30 civarlarında, onu bir yolculuk koltuğunda gördüm mavi bir Volvo'nun içinde.
2 heures après, à 10h30, Je l'ai vue sur le siège passager d'un Volvo bleu pâle.
- hiçbir yere, arkadaşla dışarı arkadaşının güzel bir arabası varmış ve arkadaşın bir erkekmiş görüşürüz baba, saat 10 da evde olurum.
- Nulle part. Je sors avec quelqu'un. Ce quelqu'un a une belle voiture.
Saat 10 : 00?
- Il est 10 h. - Ah oui.
Saat 10'da açıyoruz.
Nous ouvrons à 10h.
Yarın saat 10 diyelim mi?
Donc demain vers 10h?
Saat 10'u geçti, iş başına geç sen.
Il est dix heures passé, au travail.
Saat 10 : 30'da Chris'le burada buluşmam gerekiyordu.
J'avais rendez-vous à 10 h 30 avec Chris.
Carmen, Bay Bash'e jakuziyi saat 10 ile 10 buçuk arasında ayırttığımı hatırlatır mısın?
Carmen, peux-tu rappeler à Mr. Bash que j'ai réservé le jacuzzi de 10h à 10h30?
Çok seksi. Saat 10'da evde ol saçmalığı da neydi?
C'est quoi, cette histoire de 22 h?
Saat 10 falandı.
Il était 22 h.
Bu bölgeden son uydu görüntüsü 10 saat önce alınmış.
La dernière image date d'il y a 10 h.
Saat 9. Tam on saatin var.
Il est 9h, tu as 10 heures devant toi.
On saat sürecek televizyon yayını da çığır açacak bir olay olabilir.
Les 10 heures de télé les plus révolutionnaires, ce doit être moi.
Ve biz, seni almadan 9 saat önce, senin Credence Recovery Center'da.. ... olduğunu belgeleyebileceğimiz için, sabah 10 : 00'dan önce olanlar için seni tutuklayamayız.
Et vu qu'on peut prouver que vous étiez en centre de désintoxication neuf heures auparavant, nous ne pouvons vous arrêter pour ce qui s'est passé à 10 h.
Karımın 10 saat boyunca çığlık attığını izleyip.. ... gözümün önünde altına etmesi.
Regarder ma femme hurler pendant 10 h, puis chier devant moi.
- Tamam. - Tara, saat sekizi 10 geçti.
- Il est 8 h 10.
Pekala, bu sihirbaz sonunda bir selam vermek istediyse nefesini sekiz ila on saat tutması gerekirdi.
Celui-ci aurait dû retenir son souffle 8 à 10 heures pour saluer son public.
Trotter saat 10 yönünde.
Trotter arrive.
Saat 10'u geçti.
Quoi?
Uzun boylu adam, saat 10 yönünde.
Grand type, dix heures.
Saat 10 : 00.
Je peux, il est 10 h.
10 saat.
Dix heures. Non!
Ray, bir saat verirsen on dakika beraber oluruz.
Hé, Ray. 10 minutes pour 1 heure avec moi.
10 saat içindeki 3. ceset.
Le 3e cadavre en 10 heures.
Saat 20 : 10, ben kaçıyorum.
Je file.
- Saat kaç? - 10 : 59.
- Quelle heure est-il?
Belki altı dronla başa çıkabiliriz,... ama iki saat on dakika boyunca FTL'e geçemeyiz.
On peut en combattre six, mais il nous reste encore 2 h 10 min avant de repasser à la P.V.Q.L.
2, Gün 3.Yer Saat 10 : 05.
On vient de placer les explosifs.
Yani güzel ve sıkı bir eğlence adına 10 ya da daha fazla saat...
Encore au moins une dizaine d'heures de bon et pur plaisir.
- Saat 10 yönüne bak
On garde Ben et Manik...
Günlerden Cumartesi olduğunu biliyorum Caitlin ama saat 22 : 00'dan beri uyuyorsunuz.
- Je sais que c'est un samedi. Katelyn, tu as beaucoup dormi, c'est près de 10 heures du matin, allez!
Kalkışımızdan bu yana 5 gün, 10 saat, 40 dakika geçti.
Durée mission : 5 jours, 10 h, 40 min.
Bu saat 00 : 10'da durmuş. - 00 : 10 mu?
Cette horloge a cessé de fonctionner à minuit dix.
Bu ucuz ve kolay enerjiye ulaşım fikrinin ortaya çıkışı ki bu durum aslında milyarlarca kölenin 24 saat çalışması anlamına gelir geçtiğimiz yüzyılda dünyayı köklü bir şekilde değiştirdi ve nüfus 10 kat arttı.
L'avènement de cette énergie pratique et bon marché, qui est, soit dit en passant, équivalente à plusieurs milliards d'esclaves travaillant sans relâche, a changé le monde d'une manière radicale durant le siècle dernier, et la population a été multipliée par 10.
JFK Havaalanı'na varır varmaz. Yani, cesedin bulunmasından 10 saat sonra.
Après son arrivée à JFK, dix heures après que le corps ait été retrouvé.
Ve Miguel'i bulmandan sonra geçen o 10 saat içerisinde 911'i aramayı hiç düşünmedin mi?
Et pendant les 10 heures qui ont suivi, vous n'avez jamais pensé à appeler le 911?
O ne kadar sürer? 10 saat falan mı?
Dans dix heures?
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 sent 26
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 9 217
saat 2 157
saat 1 132
saat 22 41
saat 5 177
saat 8 244
saat 21 38
saat 4 173
saat 18 42
saat 9 217
saat 2 157
saat 1 132
saat 22 41
saat 5 177
saat 8 244
saat 21 38