English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Saat 15

Saat 15 traduction Français

1,676 traduction parallèle
"Saat 15'te, Pankow Anıtı'nda"
"15 h, mémorial de Pankow"
Saat 15 : 00, 15 : 30 gibi orada kimsecikler olmaz.
Allez-y après 15 h, il n'y aura personne.
Şimdi eğer izin verirsen. Saat 15.00'de görüşmem var.
Excuse-moi, j'ai un rendez-vous à 15 h.
İKİNCİ TUR SEÇMELER CUMA GÜNÜNE ALINDI SAAT 15.30'DA BAŞLAYACAK
AUDITIONS REPORTEES A VENDREDI, 1 5 H 30
Şu an saat 15 : 21.
15 h 21.
öldüğü gün Trevor Dawson Westmorland lisesinde saat 15 den 18 e kadar cezalıymış.
Le jour ou Trevor Dawson est mort, il était en retenue au lycée Westmorland de 15h à 18h.
Dün- - Dün yaklaşık saat 15.00'de...
Hier--heum- -
Saat 15.00'da randevum vardı.
J'ai un rendez vous à 15h00.
- Pekâlâ millet, saat 15.00'te yani 15 dakika önce çıkacağımı hatırlatayım.
- 15 heures 15. Okay, tout le monde, souvenez-vous que je pars à 15 heures, c'est à dire il y a 15 minutes, alors si quelqu'un a besoin de moi pour quoi que ce soit, c'est tant pis jusqu'à lundi.
Yarın saat 3'te tiyatroda ol.
Sois au théâtre demain à 15 h.
Günde 15, 16 saat boyunca, yazın ve kışın köle gibi çalıştı.
Il obéissait à tous les ordres et trimait 15 à 16 heures par jour, été comme hiver.
- Saat 3'te. Queenan'ın öldüğü yerde.
- 15 h. Là où Queenan est mort.
- Bebeğim, saat üçte Lipper'la randevun var.
- On doit voir Lipper à 15 h. Regarde ça.
Bu model bir Jaguar'ı iki saat rölantide bırakırsanız... en azından dört galon benzin yakar.
Avec ce modèle de Jaguar, si on laisse tourner le moteur pendant deux heures, on brûle au moins 15 litres d'essence.
Carlos saat 3'te arayacak, mutlaka ilgilen.
Carlos doit téléphoner vers 15 h.
Saat orada 9 : 15 ve burada 9.
Il est 9h 15 la - bas et 9h ici.
Nişan davetiyeleri olacak, prosedürler, ve listeyi saat 3 : 00 civarı istiyorum.
J'aurai les lettres de mission, les procédures et les requêtes vers 15 h.
Deirdre, seni Dorothy Ambrose ile tanıştırayım. Saat 3 hastam.
Deirdre, je vous présente Dorothy Ambrose, ma patiente de 15 h.
Saat tam üçte burada buluşalım.
Passez me voir à mon bureau à 15 h pile.
Swisher'a, Cisco raporunu saat 3 : 30'a kadar göndermesini söyle. Benim saatimle 3 : 30'da. E-posta atsın.
Il me faut le rapport de Swisher à 15 h 30, heure du Pacifique, par courriel.
Carol saat 3 civarı burada olacak.
Carol sera là à 15 h.
Redondo Beach, 46. Saat 2 : 15.
Redondo Beach, 67 km.
Saat tam 3'te dediler.
Ils ont dit 15 h pile.
- Saat 3'te kayıtlar kapandı.
- L'inscription s'est terminée à 15 h.
- Saat 3 ama.
Il est 15 h.
- Öyleyse saat 3'te burada olsaydınız.
- Il vous aurait fallu être ici à 15 h.
Ama şimdi saat 3.15 ve rehinelerden biri öldü.
À 3 h 15, on appelle pour dire qu'un otage est mort.
Saat tam 12.15'te ayağa kalk.
À 12 h 15 pile, lève-toi.
Saat 3 oldu. 3'te okuldan çıkıyor.
Il est 15 h. Il finit à 15 h.
Saat 3 : 00'te demiştin.
Tu avais 15 heures.
Newmarket, saat üçte.
JOURNAL DE COURSES À Newmarket, 15 heures.
Bana her gün saat 4 : 15'te çiçek gönderiyor.
Celui qui m'envoie des fleurs tous les jours à 4h15
Yani şu anda sekiz saat, 56 dakika ve 15 saniyedir yörüngede.
Il est donc en orbite depuis 8 heures, 56 minutes et 15 secondes.
Saat besi çeyrek gece diyelim. Ben su an tanıtımdayım.
Disons 1 7 h 15, je suis en pleine pr ‚ sentation, l....
Gelecek işaret tam olarak saat 15.00
Au prochain top, il sera exactement 15 h.
- Saat 3'te burada olacak.
- Elle arrive à 15 h.
Kim saat 3'te burada olacak?
Qui arrive à 15 h?
Saat 3 : 53 P.M.'den beri 6 kez aramış.
Elle a appelé 6 fois depuis 15 h 53.
Yani saat 3 : 00 P.M. gibi ölmüş
Il est donc mort vers 15 h.
Marie, planlar değişti saat 3 : 00te heyetle randevum var
Pouvez vous reporter à 15 : 00 le rendez vous avec le conseil d'administration! - Oh, Monsieur Applewhite
Ne kadar duyarlı ve anlayışlı olsan da saat üçten beri kızlarla oturup onların "annem nerede" sorusuna yanıt verememek nasıldır bilemezsin.
Malgré toute ton empathie, tous tes dons, je ne pense pas que tu saches ce que c'est que d'attendre ici avec les filles depuis 15 heures en étant incapable de répondre à la question "Où est maman?"
Dalgalar saat 4 : 15'te San Juan'u vurdu.
La vague a heurté San Juan, 16 : 15 heure de la cote est.
Saat 22 : 15, yukarı çıkıyorsunuz.
A 10 : 15 vous montez,
Nisan'ın 15 de saat 14 : 15 de kız arkadaşının ona telefon açmasını sağladı.
Elle le force à l'appeler à 14h15, le 15 avril.
O, belki 10-15 dakika tutunmuş olabilir ama hayır, bir saat olamaz.
Elle a peut-être tenu 10 ou 15 minutes, mais... pas une heure.
Saat 3 : 00'te İçişleri'yle toplantım var.
J'ai une réunion avec les affaires internes à 15 heures.
15 saat boyunca bir klip çekiyor.
Elle y passe les 15 heures suivantes à enregistrer un clip vidéo.
- Saat 6 : 15.
- Il est 18 h 15.
15 yıl önce, genç bir tıp öğrencisiydim. Bir klinikte haftada birkaç saat gönüllü olarak çalışıyordum.
Il y a 15 ans de ça, j'étais interne volontaire à temps partiel dans une clinique du centre ville.
Saat başına kazandığım 5.15 dolarla talihimin geri dönmesi sonsuza kadar sürecek gibiydi. Ve "Sosyal Güvenlik Vergisi" bana hiç de yardımcı olmuyordu.
Pour 5.15 $ de l'heure, il me faudrait une éternité pour récupérer ma fortune... et la FICA n'aidait pas.
AK, saat? - 15.15.
- A.K., heure?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]