Senden gerçekten hoşlanıyorum traduction Français
228 traduction parallèle
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Oui! Tu me plais, tu sais...
- Çünkü senden gerçekten hoşlanıyorum.
Vous me plaisez beaucoup. Oui?
Biliyor musun... Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Tu sais, je t'aime.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama senin yanında olmak benim için çok fazla heyecan anlamına geliyor.
Je resterais bien avec toi, mais... tu es toujours mêlé à des histoires.
Senden hoşlanıyorum, biliyorsun. Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Tu sais, tu me plais vraiment.
Senden gerçekten hoşlanıyorum ve hislerimi gizlemeye alışkın değilim.
Tu me plais beaucoup et je ne cache jamais mes intentions.
Ve senden gerçekten hoşlanıyorum.
et tu me plais beaucoup.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Je vous aime beaucoup.
Senden gerçekten hoşlanıyorum beraberce çok güzel vakit geçirdik anlamış olduğunu düşünmüştüm.
Je t'aime beaucoup... et on a passé des moments formidables. Mais je croyais que tu avais compris.
Yani, bak, senden gerçekten hoşlanıyorum.
Voilà... tu sais, tu me plais bien.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Tomas.
Tu me plais, Tomas.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Vous me plaisez bien.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, biliyorsun.
Je vous apprécie beaucoup.
Evet, sana bunu anlattığıma inanamıyorum ama senden gerçekten hoşlanıyorum ve bunu sana geç olduğunda söylemek istemedim.
Une habitude. Je vous le dis car vous me plaisez, pour que ça ne pose pas de problème.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Mike.
Mais je peux pas vivre ici.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Lori.
Je t'aime vraiment beaucoup, Lori.
Bak, Kevin, senden gerçekten hoşlanıyorum ama belki de arkadaş olarak kalmamız daha iyi olacak.
Kevin, je t'aime bien... mais il vaudrait mieux qu'on soit simplement amis.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Je vous aime bien.
Biliyorsun senden gerçekten hoşlanıyorum.
Je t'aime beaucoup, vraiment!
Bak Shane senden gerçekten hoşlanıyorum ama hayal görme olur mu?
Ecoute, je t'aime bien. Vraiment. Mais ne rêve pas.
Ve senden gerçekten hoşlanıyorum.
Tu me plais vraiment.
Anladım ki senden gerçekten hoşlanıyorum Marla.
Je me suis rendu compte que je t'appréciais vraiment.
Senden gerçekten hoşlanıyorum. Geçmişteki deneyimlerim hakkında ne düşünürsen düşün, bu gece seni öperken daha fazlasını arzulamıyordum.
Malgré l'idée que tu peux te faire de mon passé... quand je t'ai embrassée, je ne désirais rien d'autre.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Fez. Fakat o üniversitede ve biz hala sadığız.
Je t'aime bien, mais il est étudiant et on est toujours fidèles.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama...
Je t'aime beaucoup, tu sais, mais...
Senden gerçekten hoşlanıyorum ve seni çekici buluyorum ama...
Tu me plais, je suis très attirée par toi. Mais je...
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Tu me plais vraiment.
Wendy, senden gerçekten hoşlanıyorum.
Wendy, je t'aime vraiment beaucoup.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Alex.
Je t'aime beaucoup, Alex.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Je t'apprécie vraiment.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama güzel olduğunu düşünmüyorsan senin deli olduğunu düşüneceğim.
Je t'aime beaucoup, mais tu es folle si tu ne te crois pas belle.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Leon.
Je t'aime beaucoup, Leon.
Senin suçun değildi. Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Ce n'est pas seulement ça Je t'aime vraiment
Bana inanmıyor musun? Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Tu ne me crois pas pourtant je t'aime
Ben senden gerçekten hoşlanıyorum.
Je t'aime vraiment énormément.
- Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Je tiens à toi, Lane. C'est gentil.
Çünkü senden hoşlanıyorum, gerçekten hoşlanıyorum.
Alors comme tu me plais, donnant donnant.
Senden hoşlanıyorum, seks anlamında değil, gerçekten senden hoşlanıyorum.
Vous me plaisez. Je ne parle pas du point de vue sensuel...
Elaine, senden çok hoşlandım. Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
Je me sens si bien avec toi.
Çünkü senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
Tu sais quoi? Je t'aime bien. Vraiment.
Bak, Rollo, Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Je t'aime beaucoup.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Je t'aime vraiment bien.
"Niçin, Susan, ben gerçekten senden hoşlanıyorum."
"Eh bien, Susan, je... " t'aiime... vraiment.
Gerçekten senden hoşlanıyorum.
C'est toi qui me plais.
Ve gerçekten senden hoşlanıyorum.
Et je t'aime beaucoup.
Galiba senden hoşlanıyorum. - Gerçekten mi?
Je t'aime bien.
Bak, senden gerçekten hoşlanıyorum Sara.
Attends, je t'aime vraiment, Sara.
Ben de senden hoşlanıyorum. Gerçekten mi?
je t'aime bien aussi vraiment?
Senden hoşlanıyorum, ama seni gerçekten evinden alabilmeyi, arabamı durdurabilmeyi, seni dışarı çıkarabilmeyi istiyorum.
J'aimerais pouvoir venir te chercher en voiture, sonner à la porte de chez toi, et t'appeler chez toi, à la maison.
Yani, senden gerçekten çok hoşlanıyorum, ama...
Qu'est ce que je fais avec toi?
Kit, senden hoşlanıyorum. Gerçekten.
Kit, tu me plais, vraiment.
hoşlanıyorum 43
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden değil 18
senden bıktım 26
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden değil 18
senden bıktım 26