English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yapabileceğin bir şey yok

Yapabileceğin bir şey yok traduction Français

541 traduction parallèle
Yapabileceğin bir şey yok.
Tu ne peux rien pour moi.
Yapabileceğin bir şey yok, benim de. Kimse bir şey yapamaz.
On ne peut rien y faire, ni toi, ni moi, ni personne.
- Üzgünüm, Madam ama - - Yapabileceğin bir şey yok, hayatım.
- Désolé, madame, mais... - Tu ne peux pas m'aider, chérie.
Ama ikimiz için de yapabileceğin bir şey yok.
Vous ne pouvez rien pour lui ni pour moi.
Yapabileceğin bir şey yok mu?
Réagissez!
Üzgünüm, şu anda yapabileceğin bir şey yok.
Tu n'y peux rien maintenant.
Yapabileceğin bir şey yok.
- Vous ne pouvez rien faire.
Yapabileceğin bir şey yok.
Il n'est rien que tu puisses faire.
Şu anda onun için yapabileceğin bir şey yok.
On ne peut rien faire de plus.
Yapabileceğin bir şey yok. Bu şeyi tek başıma düşünerek halletmek zorundayım. Üzgünüm.
Tu n'y peux rien, je dois régler ça seule.
Yapabileceğin bir şey yok mu? Bunu yayından...
Tu peux y faire quelque chose?
Onun için yapabileceğin bir şey yok, bayan.
Que vont-ils faire?
Yapabileceğin bir şey yok.
Tu n'y peux rien.
Yapabileceğin bir şey yok, Doktor.
- C'est sans espoir, docteur.
Benim için yapabileceğin bir şey yok.
Vous ne pouvez rien pour moi.
Ama senin yapabileceğin bir şey yok.
Là-bas? Mais il n'y a rien que vous puissiez faire!
Paul'a yardım etmek için yapabileceğin bir şey yok.
Tu ne peux rien faire pour Paul.
Yapabileceğin bir şey yok!
Tu peux rien y faire!
- Sakin ol, Sheila. Yapabileceğin bir şey yok.
Sheila, tu n'y peux rien!
Yapabileceğin bir şey yok.
Tu ne peux rien faire.
Artık yapabileceğin bir şey yok, Alf.
Tu peux plus rien y faire. Tu me prêtes 25 livres?
Bu yüzden benim için yapabileceğin bir şey yok.
Tu vois, tu ne peux rien pour moi.
Yapabileceğin bir şey yok mu?
Faites quelque chose.
Evet, önemli, ama bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
C'est important, mais que peux-tu y faire?
Olanları kabul et. Değiştirmek için yapabileceğin bir şey yok.
Vous ne pouvez pas remédier à la situation.
Sanırım yapabileceğin bir şey yok.
Vous ne pouvez pas faire grand-chose, j'imagine.
Ama şu anda işinle ilgili yapabileceğin bir şey yok, değil mi?
Mais pour l'instant, tu ne peux rien faire pour ton travail, n'est-ce pas?
Ama şuanda yapabileceğin bir şey yok.
C'est sans issue.
Burada yapabileceğin bir şey yok.
" Vous n'y pouvez rien.
Yapabileceğin bir şey yok.
C'est troublant, mais c'est ainsi. "
Şu an yapabileceğin bir şey yok, şafağa kadar bekle!
Non, restez ici jusqu'à l'aube.
Yapabileceğin bir şey yok Shaft.
Rien à faire, Shaft.
Bak, benim için yapabileceğin bir şey yok.
Tout. Il n'y a rien que tu puisses faire pour moi...
Bak, yapabileceğin bir şey yok, ölmüş o.
Écoutez, vous ne pouvez rien faire pour lui, il est mort.
Yapabileceğin bir şey yok.
Il n'y a rien que vous puissiez faire.
- Yapabileceğin bir şey yok mu?
- Vous ne pouvez rien faire?
Bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
Qu'est-ce que tu lui veux? Ces choses-là sont inévitables.
Yapabileceğin bir şey yok.
Vous n'y pouvez rien.
Sanırım yapabileceğin başka bir şey yok.
Oui, vous ne pouvez pas faire plus.
Sevgilim, yapabileceğin hiç bir şey yok.
Chérie, tu n'aurais rien pu faire.
Hadi, onun için yapabileceğin bir şey yok.
Au Gloria Hotel. Partons.
Yapabileceğin başka bir şey yok ki.
Ne sois pas idiot. Tu ne peux rien faire d'autre.
Yapabileceğin başka bir şey yok.
Non, pas maintenant.
Yapabileceğin hiç bir şey yok.
Vous ne pouvez plus rien.
Bu dünyada, sana her ne yaklaşırsa iki elinle, parmakların kırılana kadar tutmaktan başka yapabileceğin hiç bir şey yok.
Que la seule chose à faire, sur cette terre, c'est d'attraper ce qui passe à notre portée, de nos deux mains, jusqu'à ce que nos doigts se brisent.
Yapabileceğin fazla bir şey yok, öyle değil mi?
Y a pas grand-chose à faire!
Yapabileceğin bir şey yok.
Vous ne pouvez rien faire.
Bundan başka yapabileceğin pek bir şey yok tatlım.
Il n'y a rien d'autre à faire.
Yapabileceğin hiç bir şey yok.
Il n'y a rien à faire.
Pazarlıktan başka yapabileceğin pek bir şey yok.
Tu ne peux que respecter nos accords.
Yapabileceğin bir şey yok mu?
Fais quelque chose.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]