Yapabilirsem traduction Français
306 traduction parallèle
Sana verilecek cezayla karşılaşman için hayatta kalmanı yeğlerim tabii eğer yapabilirsem.
Je vous préférerais en vie pour subir votre punition, mais si je dois le faire...
Yapabilirsem herkesi odadan çıkarırım.
Je les mettrais à la porte si je le pouvais.
- Bugün yapabilirsem
- Si j'y arrive...
Önümüzdeki bir kaç günde onunla görüşemeyeceğimi söyler misin? - Yapabilirsem onu telefonla arayacağım.
Dites-lui que je ne la verrai pas avant quelques jours.
Eğer burada senin için bir şey yapabilirsem mutlu olurum.
Si je peux changer quelque chose, je le ferai avec plaisir.
- Eğer yapabilirsem burada takılırım.
- S'il y a une chance, je reste.
Yapabilirsem, Peter.
Tout ce que je peux, Peter.
- Yapabilirsem yardım etmek istedim.
Je voulais vous aider.
Eğer yapabilirsem güzel bir tezgah olacak.
Si j'y parviens, ce sera une sacrée réussite.
Eğer yapabilirsem bu akşam yine geleceğim.
Je viendrai ce soir, si je peux.
Adam beni hapse tıktı yine de eğer yapabilirsem onun yanında olurdum.
Moi, si on me mettait en prison, je me vengerais, si je pouvais.
Çocuğa dikkat et. Yapabilirsem onları kuşatmaya çalışacağım.
Occupe-toi du petit, je vais voir si je peux les occuper.
Ben yapabilirsem diğerleri de yapabilir ve...
Si j'y arrive, d'autres le peuvent.
Yapabilirsem deneyeceğim.
- Je vais essayer.
- Eğer yapabilirsem.
- Si seulement je pouvais.
Yapabilirsem erken çıkarım, ve karşıdaki postaneden postalarım.
J'irai à l'autre poste.
Eğer yapabilirsem.
Si je peux.
Yapabilirsem.
Si je peux.
Eğer yapabilirsem çok teşekkür ederim.
Ce serait gentil à vous si je le pouvais.
Bunu yaparak, benden senin şerefini savunmamı beklediğini kastettin sanırım. Eğer yapabilirsem, bunu kavgasızca ve uzlaşmayla yapacağım. Ama eğer bunu yapamazsam, sahip olduğum tüm haklarımı, ve yükselen gücümü kullanarak, vazifemi tüm gücümle savunacağım.
Je pense que Tu veux que je défende Ta cause, par les voies de la paix si je le peux par la dispute et la négociation et si je ne le puis avec tout le défi de mon statut et la force subversive
Yapabilirsem sizin için geri döneceğim.
Je reviendrai vous chercher, si je peux.
Ancak kendim yapabilirsem buna inanırım.
À condition que je puisse les vérifier.
Ne yapabilirsem, elimden geleni yapacağım.
Mon possible, madame. Je vous en fais la promesse.
Seni karım yapabilirsem başarılı olmuş sayılacağım.
Et c'est toi qui vas la remplacer.
Yapabilirsem rapor ederdim...
Je vous... signalerais, si je le pouvais.
Konuklarımı tanıtıyım, yapabilirsem...
Je vous présente mes invités, si vous permettez.
Ve yapabilirsem, Mr Varner'ı da yollamayacağım.
et si je le pouvais, je le forcerais à rester aussi.
Yapabilirsem, onu durdurmalıyım.
Si je peux, je dois l'arrêter
Eğer yapabilirsem, kısa bir süre için.
L'espace d'un instant, si possible.
- Eğer bir benzeşim yapabilirsem...
- Laissez-moi faire une analogie...
Sana yardım etmek için herhangi bir şey yapabilirsem...
Si je peux vous aider... n'importe quoi, vous...
Yapabilirsem...
Si vous voulez.
Eğer ben yapabilirsem...
Merci.
Tamam, ne yapabilirsem bakarız.
Ouais, enfin, je vais voir ce que je peux faire.
- Yardımcı olmak için ne yapabilirsem.
Je t'aiderai de mon mieux.
Yanımda bir şey getirdim, bir hokkabazlık, onunla ona meydan okumak istiyorum, yapabilirsem.
J'ai avec moi de quoi le mettre au défi.
Özür dilerim. Üzgünüm ve sizin için her ne yapabilirsem yapacağım. Ben teşekkür ederim.
Vous pouvez compter sur moi.
Yapabilirsem -
Si j'arrive à...
Eğer onlara sürpriz yapabilirsem savaşçılarını kaldırmadan nöbetçileri halledebilirim.
Je pourrais attaquer la sentinelle avant qu'ils ne s'organisent.
- Eğer yapabilirsem.
- Si je peux vous aider.
Aramızda benim şu anda tahammül edemediğim bir şey geçtiyse de gittiğim yeri sana bildiririm ve eğer dayanabilirsem. ... eğer bunu yapabilirsem, seni almaya gelirim.
Je vous ferai savoir où je vais et si je le puis, si j'en suis capable je viendrai vous chercher.
- Yapabilirsem yaparım.
Je résisterai.
Sonny, eğer bunu yapabilirsem, gerçekten dehşet bir alet olacak.
Si j'arrive à construire quelque chose, ça va pas être de la tarte à utiliser.
İstediğimi yapabilirsem, Washington'a gidecek ilk heloda sen olursun.
Si Washington est d'accord, vous repartez par le premier hélico.
Houston'a bir test uçuşu yapabilirsem, Hank Baba'ya... Ona Hank Baba derim. Orada otelleri araştırıyor.
Je pourrais tester ce petit jet jusqu'à Houston, papa Hank... y négocie l'achat de quelques hôtels.
Anlaşma yapabilirsem belki daha da kısa bir sürede.
Peut-être moins, si je fais un marché.
Yapabilirsem seni daha çok severim.
Quand je te vois, je me réjouis. "
- Yapabilirsem ne mutlu.
- J'en serais heureux, si je peux.
Fakat eğer yapabilirsem, yelpazesini ve eldivenlerini bulup ona getirsem daha iyi.
Je ferais bien de trouver son éventail et ses gants et de les lui rapporter si je peux.
Eğer sana ödeme yapabilirsem.
S'il me reste de quoi te payer.
- Yapabilirsem.
- Si je peux.
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilirler 18
yapabilir 51
yapabilir miyim 52
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilirler 18
yapabilir 51
yapabilir miyim 52
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyordum 23
yapabileceğim hiçbir şey yoktu 21
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyordum 23
yapabileceğim hiçbir şey yoktu 21