English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yapabilirler

Yapabilirler traduction Français

1,038 traduction parallèle
Onları yöneten iki kral varken nasıl bir şey yapabilirler?
Que peut-elle faire si deux rois la gouvernent?
Çölde günde 50 km. yol yapabilirler.
Ils peuvent faire jusqu'à 100 km de désert par jour.
Bu kuzeyliler ne yapabilirler?
Que comprennent ces gens du nord?
Ne hasar yapabilirler ki?
Que pourraient-ils abîmer?
Bugün bile yapabilirler, tüm mevcutlarıyla bizi vurabilirler.
Il va recourir à cette tactique, en utilisant toutes ses forces.
Pete bunu nasıl yapabilirler?
Comment faisaient-ils?
Yani, olur da kendi ellerindekilerin potansiyelini fark edecek olurlarsa bizim işimizi de bozmak için ne gerekiyorsa yapabilirler.
S'ils réalisent soudain le potentiel de leurs génies, ils pourraient trouver avantage à liquider le nôtre.
Yapabilirler de.
Ils le peuvent.
Üzüldüyse, Koca Hain Kurt ve Küçük Bo Pip Kaz Ana için bir şey yapabilirler.
Parce que s'il l'est, Grand méchant loup et petit Bo Peep peuvent me rendre un service.
Bazı erkekler Robomen kılığına girebilir. Uçan dairedeki muhafız tutsakların taklitlerini yapabilirler. - Yapacağız.
Mais s'il y a une chance sur un million pour que l'expérience arrive à son terme et réussisse, alors je dois le faire.
Gerçekten yapabilirler mi?
- Hum. Ils peuvent nous donner tout ce que nous désirons.
Büyük Ladislav Kutze'nin halledemeyeceği ne yapabilirler ki?
Que peuvent-ils inventer, que le grand Ladislav Kutze ne puisse comprendre?
Başka ne yapabilirler ki?
Qu'ont-ils d'autre à faire?
Yapabilirler mi?
Vous croyez?
Ne yapabilirler? Hiçbir şey!
Ils sont coincés, les gars!
Uzun bir zincir olursa, egzersiz de yapabilirler.
Une chaîne assez longue, bien sûr... pour qu'ils aient assez d'exercice.
Arabayı havaya uçurursak, yeni bir görüşme için hazırlık yapabilirler.
Si un chariot vient a exploser, ils seront peut-etre prets a négocier l'autre.
Şu af meselesi, ortaya çıktığından beri her kanun kaçağı, potansiyel hırsız. Asla demir parmaklıkların arkasına konulmayacaklarını bildikleri için, ne isterlerse yapabilirler.
Avec cette affaire d'amnistie em ce moment... n'importe quel criminel pourrait surgir, prendre ce qu'iI veut... et ne Jamais aller en prison.
Medusanlılarla ortak bir beyin oluşturduktan sonra, Larry gibi tasarımcılar, enstrümanların adaptasyonunu yapabilirler.
Une fois que nous aurons mis nos informations en commun, les concepteurs, comme Larry, pourront adapter les instruments.
Orada olduklarını tam bilemeden saldırabilirler, bir gemi veya gezegen savunmaya geçmeden yapabilirler.
Ils auraient pu attaquer avant que nous les repérions, avant qu'un vaisseau ou une planète n'ait le temps de se défendre.
Başka ne yapabilirler?
Quoi d'autre...
Bunu yapabilirler mi?
Ils ont le droit, major?
Sana bir şey yapabilirler.
- S'ils s'en prenaient à toi?
- Bunu cephede de yapabilirler.
- lls peuvent faire ça au front.
Başka ne yapabilirler di ki?
Que devaient-ils faire?
Eğer reddedersen, ne yapabilirler?
Si vous refusez, ils ne peuvent rien faire?
Bana daha ne yapabilirler?
Que peut-on me faire de pire?
- Yapabilirler.
Mais si, on peut!
Slade'i kıyıya indirip değiş tokuş yapabilirler.
Ils peuvent débarquer Slade et procéder à un échange là-bas.
Bana ceza vermek isterlerse bunu yapabilirler.
S'ils veulent me poursuivre, ils peuvent le faire.
Yakalansan bile hiçbir şey bilmiyorsun. Sana aylarca işkence yapabilirler.
Et si vous êtes capturé, vous ne savez rien.
Sadece kadavraları güzelleştirmiyoruz. Ayrıca onları elektronik aletlerle donatıyoruz. Ailelerine elveda öpücüğü verebilirler, cenaze merasimine katılanlara canlı şov yapabilirler.
Nous embellissons les cadavres les équipons électroniquement pour embrasser leur famille participer à leurs derniers rites ou donner un spectacle de vitalité.
Bazıları yalnızca tutkuları onları... zorladıklarında kötülük yapabilirler.
Il y a des gens qui ne peuvent mal se comporter que lorsque la passion les pousse au mal.
- Ne yapabilirler ki, beni dışarı mı atacaklar?
- Que peuvent-ils me faire?
İnsanlar burada istedikleri her şeyi yapabilirler.
Pour moi, les gens peuvent faire ce qu'ils veulent au lit!
Eğer isterlerse her renkten tavuk yapabilirler.
Mes enfants dessineront des poules comme ils veulent.
- Evet, yapabilirler.
- C'est vrai, ils vont le croire.
Her şeyi düşününce, gerilim mühendisleri inceleme yapabilirler.
Les ingénieurs en métaux examineront les débris.
- Nasıl yapabilirler?
- Comment cela?
Amaçları şahsi zenginlik sağlamaktır... Ama bunu sadece başkalarına zarar vererek yapabilirler.
Leur but est d'accumuler une grande richesse personnelle, mais elles ne peuvent le faire qu'en blessant les autres
Bu insanlar... her şeyi yapabilirler.
Ces types sont capables de tout.
Onlara kazandıklarını söyleyeceğim. Bana istediklerini yapabilirler.
Je vais leur dire, vous avez gagné.
Önemli ve tehlikeli olan şu ki sanırım başka arı sürüleri de var ve bu arıların burada yaptıkları şeyi bütün güneybatıda yapabilirler. - Ve sonunda bütün ülkede.
Mais sachez que... ce que ces abeilles ont fait ici... peut se reproduire sur tout le sud-ouest... puis tout le pays!
Tüm gece yapabilirler.
Ils peuvent continuer toute la nuit.
Erkek seyirciler istediklerini yapabilirler.
Je prierai les messieurs de continuer à vaquer à leurs occupations.
Daha büyük bir şeyin olacağını bilmeselerdi... bugün yaptıklarını yapabilirler miydi sanıyorsun?
Penses-tu qu'ils auraient fait cela si ce ne l'était pas? S'il n'allait pas se passer quelque chose de plus gros?
Bana ne yapabilirler ki?
Que peuvent-ils me faire?
Bugün sensiz çekim yapabilirler. Onlara, hasta olduğunu söylerim.
Ils feront sans toi aujourd'hui.
Yapabilirler.
Ils l'ont fait.
Oğlu 25 yapabilirler.
- Il n'a qu'à avoir 25 ans.
Ne kadar hainlik yapabilirler?
Quelle traîtrise nous préparent-ils?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]