Yapabileceğini biliyorum traduction Français
413 traduction parallèle
Neler yapabileceğini biliyorum, ama korkmuyorum.
Je sais de quoi tu es capable. Je n'ai pas peur.
Bunu yapabileceğini biliyorum.
Vous pouvez le faire.
Neler yapabileceğini biliyorum.
Parce que je le connais, et il connaît tous les trucs.
Burada durup, tüm gün onun hakkında konuşabilirim ve buradaki herkesin de bunu yapabileceğini biliyorum.
Je pourrais parler longuement de lui. Mais vous pourriez tous le faire.
Bunu yapabileceğini biliyorum, yapacaksın da. O yüzden konuşmayı bırakalım artık.
Tu peux et tu vas le faire, alors cesse de discuter.
Charly, bunu yapabileceğini biliyorum.
Je sais que vous pouvez le faire.
Yapabileceğini biliyorum, bebeğim.
- Je le sais, chéri.
Yapabileceğini biliyorum, Fielding.
Je sais que tu le peux, Fielding.
Senin gibi bir adamın neler yapabileceğini biliyorum.
Un type comme vous. Coincé. Est capable de tout!
Bunu yapabileceğini biliyorum, ama kaçmak, suçu kabul etmektir.
Tu en es capable. Mais ce serait te reconnaître coupable.
Neler yapabileceğini biliyorum.
Je sais exactement ce qu'elle vaut.
Lillian yapabileceğini biliyorum.
Lilian... Je sais que tu peux le faire.
Neler yapabileceğini biliyorum.
Je sais ce dont tu es capable.
Bir adamın çocuğu için neler yapabileceğini biliyorum.
J'en aurais fait autant pour mon fils.
Yapabilirsin, yapabileceğini biliyorum.
Je sais que tu peux y arriver.
Yapabileceğini biliyorum.
Je sais que tu le peux.
Yapabileceğini biliyorum!
- Tu peux y arriver.
Yapabileceğini biliyorum, hadi!
Je sais que tu peux le faire, allez!
Bunu yapabileceğini biliyorum.
J'en suis sûre... mais il ne s'agit pas de ça.
Yapabileceğini biliyorum!
Tu peux le faire. Je sais...
Haydi, yapabileceğini biliyorum. Borcumuz ne kadar, 1000 mi?
Allez, je sais que tu peux y arriver.
Ona yardım edebilirsin. Yapabileceğini biliyorum.
Tu peux l'aider, j'en suis sûr!
Hayır, ama senin iyi bir fikrin olduğunu düşünüyorum Francis ve ne gerekiyorsa yapabileceğini biliyorum.
Non, mais j'imagine que vous en avez une très bonne idée, Francis. Et je sais que vous êtes capable de faire tout ce qui est nécessaire.
Yapabileceğini biliyorum.
Je sais que tu peux y arriver.
Yapabileceğini biliyorum. Hissetmeye çalış.
Faut que tu touches le mur.
Yapabileceğini biliyorum.
Je sais que tu peux!
Yapabileceğini biliyorum.
Je le sais. Il ne te mordra pas.
- N`olur, Homie. Bunu yapabileceğini biliyorum.
- S'il te plaît, je sais que tu y arriveras.
Anlıyorum ama bu mürettebatın neler yapabileceğini biliyorum kendileri bilmese bile.
Mais je sais aussi ce dont ils sont capables même s'ils l'ignorent encore.
Yapabileceğini biliyorum.
Je sais que tu peux
Ne yapabileceğini biliyorum! Biliyorum!
Je sais ce que tu peux faire!
Ne yapabileceğini biliyorum. Tamamen iyileşecek.
Je sais qu'elle est capable de guérir complètement.
Onun neler yapabileceğini biliyorum.
Je sais de quoi elle est capable.
Ama bu şeytanların neler yapabileceğini biliyorum.
ET L'ARMEE DE L'AIR AUSSI?
Herşeyi unut. Yapabileceğini biliyorum.
Changez d'avis.
Yapabileceğini biliyorum.
Je sais que vous pouvez le faire.
Haydi. Yapabileceğini biliyorum.
Je sais que tu en es capable!
Yapabileceğini biliyorum.
T'en es capable.
— Çünkü yapabileceğini biliyorum.
- Parce que tu dis oui. - Quoi?
Kesinlikle yaparsın, ve senin bunu yapabileceğini biliyorum, ama bir yardımcıya ihtiyacın var.
Je sais que vous en êtes capable. Mais il vous faudra de l'aide.
Bunu yapabileceğini biliyorum. Yapmak zorundasın.
Tu peux y arriver, il le faut!
- Tatlım, yapabileceğini biliyorum.
- Je sais que tu peux le faire.
Yapabileceğini biliyorum.
Je sais que tu peux le faire.
Yapabileceğini biliyorum.
Je sais.
Yapabileceğini biliyorum.
Je le sais.
Yapabileceğini biliyorum.
Je sais que vous pouvez.
- Yapabileceğini biliyorum, Sam ama yapacak mısın? - Yapabilirim.
- Je pourrais.
- Ne yapıyorsun? - Biraz kung fu'dan anladığını biliyorum. Neler yapabileceğini göstermek istediğini söylememiş miydin?
voilà l'occasion que tu cherchais de te faire une réputation avec ton kung fu.
- Sen yapabileceğini söylemiştin. - Biliyorum.
- T'avais promis.
Parayı aldığın için onun beni suçladığını biliyorum ama böyle birşey yapabileceğini asla düşünmemiştim.
Il me reproche que tu aies pris l'argent, mais j'aurais jamais pensé ça de toi.
Bunu biliyorum. Ama bunu yapabileceğini sanmam.
Je sais ca. Je ne sais pas s'il le peut.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
biliyorum işte 83
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18