English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ç ] / Çok kolay

Çok kolay traduction Français

5,403 traduction parallèle
Bu çok kolay.
C'est facile.
- Çok kolay olduğunu söyledi.
Il a dit que c'était simple.
Hasta olduğun için çok kolay gözüküyorsun.
Quand oppa est malade, c'est facile de le pousser à bout.
Çünkü bu şey çok kolay değil.
Parce que ce genre de choses n'est pas censé être facile.
Anlamak çok kolay oldu!
Assez simple à comprendre!
Öylesi çok kolay olurdu.
Ce serait trop facile.
Biliyorum iş hayatında yerinizi kaybetmek çok kolay ve..
Vous savez, c'est très facile de perdre de vue ce qui est important en affaire.
Sonuçta ürünü ele alırsak, alkolsüz şarap satması çok çok kolay olacaktır.
Quoi qu'il en soit, dans le cas de votre produit, le vin sans alcool, c'est une vente extrêmement facile.
Hatta bazen çok kolay.
Parfois, c'est même plus facile.
Bu doğum çok kolay olacak çünkü kafam fena iyi.
Cela va être un accouchement très facile car je suis bourrée.
- Onu çok kolay bir şekilde öldürebileceğini düşünme sakın.
Ne faites pas l'erreur de croire que ce sera si facile pour vous de le tuer.
Çocuk yaparken çok kolay görünüyordu.
Bordel! Quand c'est elle, ça a l'air plus facile.
Maraton kahramanı Themistokles için başlattığı işi bitirmek çok kolay olacaktır.
Ce ne devait être qu'une formalité pour Thémistocle, héros de Marathon, de parachever son œuvre.
Seni tutmak çok kolay.
Tu es tout léger.
- Çok kolay memnun oluyorsun.
- Il t'en faut peu. - C'est mal?
Şunu anla, kendimi o dünyaya çok kolay kaptırıyorum.
Écoute, il faut que tu comprennes que je suis absorbé par ce monde.
- Çok kolay oldu.
Du gâteau!
- Hayır, bu çok kolay.
- Non, c'est trop facile.
Böyle güzel bir günde umutlu olabilmek çok kolay.
Avec une belle journée comme celle-ci, il est normal de se sentir plein d'espoir.
Bu çok kolay.
C'est simple.
Çok kolay Skipper, bu ekibin anlamli ve degerli bir üyesi olmak isterdim.
Eh bien, gee, Skipper, je pense être un membre utile et appréciée de cette équipe.
Çok kolay. Sesli harflere dikkat edeceksin.
Vous avez juste à se pencher sur la voyelle.
- Çok kolay yapılabilecek bir hata. - Aynen.
Ça arrive à tout le monde.
Çok kolay, Har.
C'est facile, Har.
- Benim için çok kolay bir şey.
C'est trop facile pour moi.
Çok kolay oldu, herkese burada olduğumuzu haber verdin.
Oh, c'était subtil, ça. Non, c'est trop subtil, annoncer à la ronde qu'on est ici.
Hayır, çok kolay olacak bu.
Arrêtez. Ce sera très facile.
- Gördüğünüz gibi, çok kolay olacak.
Respire. Ça va être très facile.
Çok kolay be bu iş!
C'est vraiment du billard.
Bildiğin gibi, son birkaç yıl benim için çok kolay geçmedi.
Ces dernières années n'ont pas été faciles.
İlginç olan şey, grup sayfasına erişimin çok kolay olması.
Ce qui est intéressant, c'est à quel point il était facile d'accéder à cette page.
Çok kolay oldu?
Quoi? C'était pas si compliqué.
Çok kolay..
Facile.
Zeke için bu çok kolay olmayacaktı..
Pour Zeke ce ne serait pas si simple.
Sıkıntı yok, çok kolay bir iş.
Ça va. C'est une tâche facile.
Bugün katılması için birini bulmak çok da kolay bir iş değildi, fakat... çok eski bir tanıdığa denk geldim.
Trouver quelqu'un pour participer aujourd'hui n'a pas été facile, mais j'ai fini par trouver une de ses très vieilles connaissances.
Çok teşekkürler, Mah Mah, ama o kadar kolay değil.
J'apprécie ton aide, Mah Mah, mais ce n'est pas si facile.
Sandrine hakkında, düşündümde eli silahlı üç adamı indirmek çok da kolay değil.
Pour Sandrine, je pense qu'il n'est pas si facile d'éliminer trois gars armés.
Onu bulmak kolay olacaktır, çok süper bir kazak giyiyor.
Il devrait être facile a trouver, il porte un sacré pull.
Bu zamana dek çok çalıştığın için gelecek yıl biraz daha kolay olmaz mı?
Puisque tu as de bonnes bases, l'année prochaine devrait être facile, n'est-ce pas?
Bir oğlandan nefret etmek hoşlanmaktan çok daha kolay, değil mi?
La seule chose pire qu'un garçon qu'on hait, c'est un garçon qu'on aime, pas vrai?
Lou'nun yaşlarındayken, taşıması çok daha kolay oluyordu.
C'était beaucoup plus facile quand il avait l'âge de Lou.
Bu çok daha kolay olurdu.
Ce serait beaucoup plus facile.
Para çok daha kolay olurdu tabii.
L'argent serait bien plus simple.
İşleri onunla halletmek çok kolay.
On se sent tellement relaxe avec lui.
Bu durumda, bir dahaki sefer çok daha kolay olacak.
Bien... la prochaine fois ce sera beaucoup plus simple.
Hareket etmezsen çok daha kolay olacak.
Ce sera bien plus facile si tu ne te débats pas.
- Çok kolay bir şey, baba.
C'est trop facile.
Bu çok daha kolay olurdu.
Ça aurait été plus simple.
- Çok kolay değil mi?
- Oui. Ah bien, c'est pas si dur!
Biz tamamen aynıyız. Her şey çok daha kolay.
Pour nous, on est pareil, tout est plus simple.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]