Başka bir şey bilmiyorum traduction Portugais
193 traduction parallèle
Dartmoor'da yaşadığınız dışında başka bir şey bilmiyorum... Çantanızdaki Devon County Chronicle gazetenizin üzerinde 14 Temmuz tarihi var.
Só sei que vive em Dartmoor, e que traz na pasta a Crónica do Condado de Devon do dia 14 de Junho.
Başka bir şey bilmiyorum.
Os apaches as entregaram.
- Başka bir şey bilmiyorum.
- Deve saber mais do que eu.
Başka bir şey bilmiyorum!
Não sei mais nada!
Ama sahip ve Mingo'dan öğrendiğimden başka bir şey bilmiyorum.
Mas não sei nada mais do que o mestre e o Mingo me ensinaram.
Hepsi bu, başka bir şey bilmiyorum.
É tudo o que eu sei. Não consegui mais informações.
Aslında, bu yer hakkında "The Carlyle" adından başka bir şey bilmiyorum.
Bem, não sei nada sobre ele, excepto que se chama'The Carlyle.'
Ama artık başka bir şey bilmiyorum.
Mas, depois disto, já não sei nada.
Seni bu mekiğe getirmeyi başardım. Başka bir şey bilmiyorum.
Consegui pôr-nos na nave auxiliar, mas não sei muito mais do que isso.
Raju Pandit. Ondan başka bir şey bilmiyorum..
Eu vendo-as ao Raju Pandit.
Ben de flütten başka bir şey bilmiyorum.
Eu não sei fazer nada além de tocar flauta. Somos crianças, Jacks.
Başka bir şey bilmiyorum.
Não sei mais nada!
Başka bir şey bilmiyorum.
Isso era para ser entre ele e eu e mais ninguém.
Hatıralarının arada bir görünmesinden başka bir şey bilmiyorum.
Nunca tive mais do que vislumbres das recordações dela.
Ama başka bir şey bilmiyorum.
Mas mais do que isso, não sei.
Olanlara üzüldüm. Ama başka bir şey bilmiyorum.
Lamento o que aconteceu, mas é tudo o que sei.
Maalesef onun hakkında şirketteki dedikodulardan başka bir şey bilmiyorum.
Mas infelizmente sobre ele, não tenho nada, além dos rumores na firma.
Başka bir şey bilmiyorum.
Não sei mais nada.
- Başka bir şey bilmiyorum- -
- Não sei o que mais...
Başka bir şey bilmiyorum.
Isso é tudo o que eu sei.
Lütfen, başka bir şey bilmiyorum. Bu doğru değil.
Por favor, não sei mais que os outros.
Gerçekten başka bir şey bilmiyorum.
Sinceramente, não sei de mais nada.
Başka bir şey bilmiyorum.
Não sei mais nada. Não há mais nada.
Parası eksikti. Yemin ederim onun hakkında başka bir şey bilmiyorum.
Valia uns trocos na esquina, mais nada.
Gerçekten başka bir şey bilmiyorum Abby.
Não sei mesmo mais nada, Abby.
Bir şey bilmiyorum dedim. Başka diyeceğim yok.
Eu disse que não sei de nada, e pronto.
Şimdi ben bir fahişeyim ve bir erkeğin altına yatmaktan başka... hiçbir şey bilmiyorum. hastalık kapmaktan ölümüne korkarak.
Agora eu sou uma prostituta, e eu não sei nada exceto um homem deitando em cima de mim morto de medo eu estou indo para conseguir o pequeno cassino.
Hepsi bu, başka bir şey bilmiyorum.
Mais nada, não sei mais nada.
Başka? - Başka bir şey bilmiyorum.
- Que mais?
Başka bir şey bilmiyorum.
- Só tenho um número de telefone!
Meaney, Eger Sucuya top gelirse, bilmiyorum ne yaparsin. Tekme mi atarsin baska bir sey mi!
Meaney, se eles derem a bola para o Waterboy, eu não me importo se você tiver que dar uma apunhalada nele!
Altında başka bir şey var mıydı bilmiyorum.
Não sei se houve mais do que isso ou não...
Yapabilirlerdi, bilmiyorum, belki asteroid'i yörüngede hareket ettirebiliyorlardır ya da başka bir şey?
Será que eles conseguem mover o asteróide da órbita?
- Bilmiyorum başka bir şey olmalı.
Não sei o que mais poderia ter acontecido.
Ne kadar doğru bilmiyorum ancak, bana geçen gece birlikte olduklarını söyledi başka da bir şey bilmiyorum.
Não sei se é verdade, mas aquele cabrão disse-me que estiverem juntos ontem à noite - E que mais fizeram não sei.
Başka bir şey için, bundan vazgeçmeyi düşünür müydün bilmiyorum.
Suponho que nunca consideraste talvez desistir disso tudo... por outra coisa?
Bilmiyorum, belki de başına bela alıyorsun ya da başka bir şey.
Não sei, talvez seja só quando mija ou qualquer coisa.
Bilmiyorum... başka bir şey.
Eu não sei. É... alguma outra coisa.
- Başka bir şey bilmiyorum.
Mais nada.
- Çünkü başka bir şey pişirmeyi bilmiyorum.
- Porque eu não sei cozinhar mais nada.
Hayır bu imkansız Yada baska bir şey yapabiliriz Bilmiyorum...
Não, não, assim não se pode, não, não, assim não podemos continuar, ou fazemos alguma...
Futboldan başka bir şey yapmayı bilmiyorum.
Só sei jogar futebol.
Başka bir şey denir mi bilmiyorum.
Não sei outro modo de o explicar.
Başka bir şey var mı? Bunun kanıtsal bir yanı varmı bilmiyorum ama, midesinde 100 cc idrar buldum.
Não é conclusivo, mas encontrei 10cc de urina no estômago.
Başka bir şey yapabilir miydik, bilmiyorum. Yani Jenny'yi çok sevdim... Ve onlar için çok endişeleniyorum.
Não sei se daria entre nós, mas adorava mesmo a Jenny... e preocupo-me com ele.
Şimdi, ne olduğunu anlamaya çalışıyorum, yaptığım şey bu kağıtla mı ya da başka bir şeyle mi ilgili... Psişik güçlerin mi var bilmiyorum.
Estive a tentar perceber o que aconteceu... e fiquei reduzido a este trabalho, ou então és psicótica ou assim.
Bayım, ben bu kitaplarda okuduklarımdan başka hiç bir şey bilmiyorum..
Não sei nada do que leio desses livros, Sir.
Yine altından başka bir şey, ne olduğunu bilmiyorum
Mais alguma coisa de ouro, que eu não sei o que é.
Söylediklerimden başka bir şey yapmayı bilmiyorum, ama herkesin aşkı bu kadar çok istemesinin sebebini biliyorum.
Não o conheço tanto como eu digo que sei... mas sei que existe uma razão para todos o desejarem.
Sizin bildiğinizden başka bir şey bilmiyorum.
Sei tanto quanto vocês.
Onları bastırmak için yapabileceğin başka bir şey var mı? Bilmiyorum.
Há mais alguma coisa a fazer para os suprimir?
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka birini bul 21
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka birini bul 21