English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bunu biliyor

Bunu biliyor traduction Portugais

5,403 traduction parallèle
Bunu biliyor musun?
Sabes disso?
Her geçen gün ona daha çok benziyorsun, bunu biliyor musun?
Estás cada dia mais parecida com ela, sabias?
Bunu biliyor musun?
Sabias disso?
Karım hakkımda bunu biliyor muydun ama kendisi çok hırslı bir insandır.
Eu não sei se você sabia isso sobre a minha esposa, mas ela é uma pessoa muito competitiva.
Bunu biliyor musun?
Duvidas?
Ve sen bu kadar yıl boyunca bunu biliyor muydun?
E você sabia disto, todos estes anos?
Meredith bunu biliyor olmalı.
A Meredith devia saber disso, então, matou a namorada,
Bunu biliyor olmanız lazım.
Vocês deviam saber isto. Deviam saber.
Sürprizlerle dolusun Fiona Goode, bunu biliyor muydun?
És surpreendente, Fiona Goode, sabias?
- Bunu biliyor muydun?
- Sabias isso?
Yalnız değilsin, bunu biliyor muydun?
Não está sozinho, sabe disso? In Na Ressurreição,
Bilmem bunu biliyor musun ama herkesin beyninde kendiliğinden tüttürmek için bir bölüm oluşuyor.
Não sei se sabem isto, mas a malta tem uns setores canabóides naturais no cérebro.
Artık oğlum da bunu biliyor.
E agora o meu filho também sabe.
Şeflerin bunu öğrenmesi ne kadar sürüyor biliyor musun?
Sabes quanto demoram os chefs, a aprender isto?
Bunu neden incelememizi istediğini biliyor musunuz?
Sabe porque quer ele que o analisemos?
Bunu nereden biliyor musun?
Como sabe disso?
Bunu biliyor musun?
Sabes?
Biliyor musun, bu tutumların yüzünden bunu takıyorum.
Sabes, são atitudes como essa que me fazem usar isto.
- Biliyor muydunuz bunu?
- Sabia disso? - Sim.
- Bunu yediğini annen biliyor mu?
A sua mãe sabe que come isso?
Vajinal olarak gelmesini sağladım, bunu yapmak ne kadar zor biliyor musun?
Fi-la atingir o orgasmo. Sabes como isso é difícil?
Charlene, Kaliforniya'ya uçakla dönmek ne kadar pahalı, biliyor musun? Bunu karşılayamam.
Charlene, sabe quanto custa o voo de regresso à Califórnia?
Başka biri Alison'ın hayatta olduğunu biliyor ve bunu polislere söylemiş.
Há mais alguém que sabe que a Alison está viva e disse à Polícia.
Başka birileri Alison'ın hayatta olduğunu biliyor ve polise bunu anlattılar. - Bayan DiLaurentis?
- Mrs. DiLaurentis?
- En azından bunu bayağı biliyor gibisin.
Parece saber bastante, pelo menos sobre este.
Bunu kimin söylediğini biliyor musun?
- Sabes quem disse isso?
Bunu herkes biliyor. Size arka çıkıyor ayağına, kendi gündemleri ile ilgileniyorlar. Gey hakları.
É bem sabido, fingem estar a dar apoio mas o que realmente querem é avançar com a causa deles, a de direitos dos homossexuais.
- Bunu ne zaman söylediğimi de biliyor musun?
Foi assim que eu o disse?
Bunu ne kadar uzun zamandır yapmadım biliyor musun?
Sabes quanto tempo passou desde que eu fiz isto?
Biliyor musun insanlar bunu hisseder.
E sabes, os humanos sentiam isso.
Bunu kimin yaptığını biliyor musun?
- Sim, aquele ali. Sabes quem criou tudo isto?
Aramızdaki farkı biliyor musun? Bunu patronuna anlatabilirsin.
Agora vou mostrar-te a diferença entre mim e ti, para poderes explicar ao teu dono.
Traglar bunu öğrenirse sana yapacakları şeyi biliyor musun?
Fazes ideia do que é que os "Trags" farão quando descobrirem?
Ve bunu ikisi de biliyor.
E ambos sabem disso.
- Ne anlama geliyor bu? - Başka kim biliyor bunu?
Esta faca foi feita com metal da nave.
İnsanlar bunu öğrenirse, halkımıza ne olacağını biliyor musun?
Fazes ideia do que aconteceria ao nosso povo se os Humanos - descobrissem isto?
Bunu neden yaptığımızı biliyor musun?
- Sabe porque é que estamos a fazer isto?
Dışarıda düşmanımız kalmayacak belki ama bu beyaz duvarların arasında tehlike geziniyor. Bunu herkes biliyor.
Talvez não no exterior, mas todas sabemos que o perigo espreita dentro destas paredes.
Fazlasıyla acımasızsın. Bunu biliyor muydun?
És muito implacável.
- Bunu nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?
- Sabes usar isto?
O bunu biliyor mu?
- Ele sabe isso?
Bunu yapanlara ne olur, biliyor musun? Gördükleri anda vururlar.
Sabes o que costuma acontecer com quem faz isto?
Ama siz Amerikalılar, burada doğdunuz için ne kadar şanslısınız biliyor musunuz? Hayatınızın her günü ölüm korkusuyla yaşamadığınız bir yerde? Bu yüzden mi bunu yaptın?
Vocês, americanos, fazem ideia da vossa sorte por terem nascido aqui e não onde o medo da morte, faz parte do seu dia-a-dia?
Ve Worth'da algoritmayı çaldığında Dybek'in bunu, kendini açık etmesi sebebiyle bildiremeyeceğini biliyor.
E o Worth sabe que se roubar o algoritmo o Dybek não pode denunciar o roubo sem se implicar.
Bunu anlamını biliyor musun Ricky? Anlamı artık işin bitti demek.
Sabes o que significa isso, Ricky?
Babam da bunu isterdi, biliyor musun?
É o que ele gostaria que fizéssemos, sabes?
- Bunu kimin sözü biliyor musun?
- Sabes quem disse isto?
Bunu herkes biliyor.
Todos sabem isso.
Tanrı biliyor ki, hepimiz illaki bunu denemeyi istemişizdir.
Deus sabe que ainda quisemos cair nessa tentação.
Gerçek katil bunu biliyor.
E o verdadeiro assassino sabe disso.
Bunu kırarsan ne olacak biliyor musun?
Sabes o que acontecerá se o quebrares?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]