English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bunu yapmalısın

Bunu yapmalısın traduction Portugais

661 traduction parallèle
Bunu yapmalısın, Mac.
Tens de fazê-lo, Mac.
Bunu yapmalısın Sam.
Tens de o matar.
- Bunu yapmalısın!
- Tens de fazer isso, Al!
Onları kendi evladım gibi sevmeye çalıştım. ve bunu yapmalısın.
É por eles não serem, que tento amá-los como se fossem meus.
- Bunu yapmalısınız.
- Tem de dar.
Poe'ye geri kaptırmak istemiyorsan, bunu yapmalısın.
Você tem que fazer concorrência com Poe.
Bunu yapmalısın.
Tens de o fazer!
Bunu yapmalısın artık.
Tens de o fazer agora!
Sen de bunu yapmalısın - emekli ol.
É o que devias fazer : reformar-te.
Bunu yapmalısınız.
Tem que tirar, por favor.
- Değişiklik için bunu yapmalısınız. - Murdock, duyuyor musun?
Murdock, ouves-me?
Bunu yapmalısın, çünkü öyle istiyorum.
Fazes-o porque eu o disse.
Bunu yapmalısın Robert.
Tens de o fazer, Robert. É o espírito do veado.
Biliyorum. Bunu yapmalısın, Marcie.
Quero pegar nela e atirá-la para o rio, para nunca mais magoar ninguém.
Evet, bunu yapmalısın.
Pois devias.
Bunu yapmalısınız. Onu asla trenden indiremeyeceğim.
Nunca conseguirei tirá-la do comboio!
Ormanlardaki o kadar görevden sonra... -... bunu yapmalısın.
De tantas missões em tantas selvas... tinhas de participar nesta.
Bunu benim için yapmalısın.
Tens de me fazer isto.
Bunu sen yapmalısın.
É o que tu devias fazer.
Max, bunu benim için yapmalısın, bir tartışma istemiyorum.
Max, faz isto por mim, e não quero discussões.
Eğer seninle benim aramda olanlar konusunda samimiysen tek kelime bile etme bunu benim için yapmalısın sevgilim.
"se honrares o que aconteceu entre nós não digas uma palavra, tens de fazer isso por mim, querida."
- Bunu yapmalısın.
- Tens de escrever!
Bunu benim için yapmalısın Maggie.
Tens de ajudar-me, Maggie.
Eğer Roma'nın kral istemediğini dünyanın bilmesini istiyorsak bunu özgür insanların şerefli bir eylemi olarak gün ışığında yapmalıyız.
Se o mundo tem de saber que Roma não terá rei tornemos isto um acto honrado de homens livres, à luz do dia.
Bunu yetkilerini ve gücünü kanıtlamak için yapmalısın.
Nem que seja para afirmares a tua nova autoridade e poder.
Bunu sessizce, dikkatlice ve gizlice yapmalısın.
Deves fazê-lo silenciosamente e com cuidado... e não deves ser visto.
Ciddiyim, bunu yatakta yapmalısınız.
A sério. Eu fá-lo-ia no beliche.
Tüm yapman gereken yeterince uzun süre hızlı olmaktır ve bunu da en iyi pilotlarla yapmalısın.
Só tem que os pôr a andar depressa e fazer chegá-los ao fim. E com os melhores pilotos.
Bunu kendin için yapmalısın.
Deveria fazê-lo de graça.
Bak, bunu hemen yapmalısın.
Agora você,...
Sen asıl bir kraliyet fizzbini yapmalısın, ancak bunu yapma şansı imkansız...
Mas o que quer realmente é um fizzbin real, mas as hipóteses de conseguir um fizzbin real são astron...
Laurie kendi adına karar vermek zorundasın ve bunu bir an önce yapmalısın.
Laurie, terás que decidir tu mesma, e fazê-lo ou não.
Bir değişiklik yapmak istiyorsanız, bunu düzene uyarak yapmalısınız.
Se querem alterar alguma coisa, alterem o sistema!
- Artık tek başına yapmalısın bunu
Agora deve fazê-lo sozinho.
Bence bunu bu akşam yapmalısınız.
Eu penso que diviam fazer isto, esta noite.
Bunu öyle güzel yapmalısın ki, sahnede parlamalısın.
Precisa fazer isso para brilhar de verdade.
Bu yüzden bunu sen yapmalısın.
Por isso tens de ser tu.
Gençken yapmalısın bunu.
Uma pessoa devia recordar enquanto é jovem.
Güzel taban. Bunu kademeli yapmalısın.
Temos de nos bronzear por etapas.
- Bunu yapamam. - Ama bir şeyler yapmalısın.
Não posso fazer isso.
Bunu kendin yapmalısın.
Deverias ser tu a fazê-lo.
Eğer istiyorsan bunu kendi harçlığınla yapmalısın.
Se queres uma tens que pagar com a tua mesada.
Ama bunu yapman gerektiğini düşünüyorsan... o zaman yapmalısın.
Mas também acho que se pensas mesmo que o devias fazer, nesse caso deves fazê-lo.
Ama bunu kendine yakışır şekilde yapmalısın.
Mais vale que o faças com estilo.
- Bunu telefonda yapmalısın.
- É melhor ires buscar um telefone.
Bunu sen yapmalısın.
Tem de ser o Marco.
Bunu maria için yapmalısın, o güzel kadın için
E fá-lo ao menos por Maria, que é uma boa rapariga.
Baba bunu sen yapmalısın.
Papá, devias ser tu a fazer isto.
Ve Bernie, bana kalırsa buraya gelmelisin ve bunu hemen yapmalısın. Pekala.
E Bernie, eu acho que devias sair dai, e agora.
Bunu daha sık yapmalısın.
Devia falar mais vezes.
Eğer karar sizi tatmin etmezse, daha yüksek bir mahkemeye, kararın kontrol edilmesi için başvurabilirsiniz. Bunu 5 gün içinde yapmalısınız.
Se não ficares satisfeita poderás recorrer a nível superior dessa decisão num prazo de 5 dias depois de conheceres a decisão.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]