English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Büyükelçi

Büyükelçi traduction Portugais

1,382 traduction parallèle
Büyükelçi Delenn, Meclis Toplantı Salonu'ndan bekleniyorsunuz.
Embaixadora Delenn, é precisa na Câmara do Conselho.
Büyükelçi?
Embaixadora?
Büyükelçi Delenn?
Embaixadora Delenn?
Bu üssü ve üzerindeki herkesi tehlikeye atan da bu türden sorumsuz davranışlardır zaten, büyükelçi.
É este tipo de comportamento irresponsável, Embaixador... que mete esta estação e todos os presentes aqui em perigo!
Ne kadar az olduğunu gördük, büyükelçi.
Oh, nós já vimos o seu risco mínimo, Embaixador.
Büyükelçi Mollari bağlantı kuruyor.
Tenho o Embaixador Mollari no comunicador.
Büyükelçi Mollari, neler oluyor?
Embaixador Mollari, o que se está a passar?
Büyükelçi, G'Kar, söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Embaixador G ´ Kar, tem alguma coisa a dizer?
Bu ne anlama geliyor, Büyükelçi G'Kar?
Bem, o que isso significa? Embaixador G ´ Kar?
Büyükelçi Kosh'un bazı şüpheleri var.
O embaixador Kosh tem dúvidas.
Anladığım kadarıyla Büyükelçi Kosh ve Vorlonlar, yakalaşan savaşa büyük önem veriyorlar.
Como eu compreendo isso o Embaixador Kosh e os varlons são cruciais para a grande guerra que aí vem
Büyükelçi Kosh, benden emin değil.
Embaixador Kosh não tem a certeza acerca de mim.
Büyükelçi Kosh bizim doğru zamanda ve doğru yerdeki doğru kişiler olduğumuzdan emin olmak istiyor.
O embaixador Kosh deseja a confirmação de que as pessoas certas estão no lugar certo ao mesmo tempo.
- Büyükelçi Kosh'un ayrıldığını bilmiyordum.
- Não sabia que o embaixador kosh tinha ido embora.
Demek buradasınız. Büyükelçi Mollari'den bir iyilik isteyecektim.
Eu tenho uma mensagem para o embaixador Mollari, um favor.
Büyükelçi Delenn.
É a embaixadora Delenn.
- Büyükelçi Delenn olanları anlattı.
A Embaixadora Delenn disse-me o que aconteceu.
- Büyükelçi Delenn kim?
Quem é a Embaixadora Delenn?
- O bir büyükelçi miydi?
Ela é uma Embaixadora?
Evet, büyükelçi.
Sim, Embaixador.
Bunun Büyükelçi Kosh'u buraya getirmeye yeterli olduğunu düşünmüştüm ama yanılmışım.
Eu esperava que isso fosse suficiente... para o Embaixador Kosh aparecer. Parece que estava errado.
Büyükelçi.
Embaixador.
Narn Anavatanı'ndan Büyükelçi G'Kar'a gönderilen bir mesajı yakaladık.
Nós interceptamos uma mensagem do planeta natal Narn para o Embaixador G ´ Kar.
Büyükelçi.
Embaixador?
Büyükelçi Mollari, sivil Narnlara ne olacak?
Embaixador Mollari, e quanto à população civil Narn?
Hepimiz bu konuyu çok merak ediyoruz, büyükelçi.
Tenho a certeza de que todos estamos interessados em saber isso, Embaixador.
Eminim iyi niyet gösteriniz layık olduğu şekilde karşılık görecektir, büyükelçi.
Tenho a certeza que o seu gesto de boa vontade... vai ser apreciado por aquilo que é, Embaixador.
Büyükelçi G'Kar?
Embaixador G ´ Kar?
Yüz yıldır ilk kez, büyükelçi halkımız ilerlemesi gereken yolda ilerliyor.
Pela primeira vez em 100 anos, Embaixador... o nosso povo está no caminho certo.
Şimdi, izninle Zocalo'da Büyükelçi Kosh'la buluşmak durumundayım. Birbirimizi anlamak konusunda yardımcı olabilecek derslerinden birini verecek.
Agora, se me der licença Tenho de ir ao encontro do Embaixador Kosh em Zocalo para mais uma das suas lições que nos devem ajudar a compreendermo-nos melhor.
Büyükelçi Mollari, lütfen.
Embaixador Mollari, por favor.
Maalesef Büyükelçi Mollari bütün gün toplantıdan toplantıya koşturacak.
Lamento, o embaixador está em reuniões todo o dia.
Büyükelçi Kosh.
Embaixador Kosh.
Eminim, büyükelçi.
Tenho a certeza, Embaixador.
Soru, büyükelçi.
Uma pergunta, Embaixador.
Büyükelçi, seninle bir anlaşma yapalım.
Embaixador, estou disposto a fazer um acordo consigo.
Peljenitler'i büyükelçi değişimine ikna ettin herhalde.
Deixa-me adivinhar, convenceste os Peljenites a trocar de embaixadores.
Geldiğiniz için teşekkür ederim Büyükelçi.
Obrigado por vir, Embaixador.
- Büyükelçi.
- Embaixador.
Büyükelçi Krajensky'yle ilgili.
É sobre o Embaixador Krajensky.
Büyükelçi, müsaade ederseniz...
- Embaixador, por favor? - Do que estás a falar?
Düşünsenize, geminin her yerini kontrol ettik ve ne gerçek Büyükelçi Krajensky'nin izini ne de ondan geriye kalan bir şeyi göremedik.
Pensem nisso. Estivemos por toda a nave e não vimos um único vestígio do embaixador Krajsensky nem os seus restos mortais.
Belki de gerçek Büyükelçi Deep Space 9'a için hiç gelmedi.
Talvez o verdadeiro embaixador nunca sequer tenha ido à Deep Space Nine.
Bu yüzden Büyükelçi Krajensky'nin bize anlattığı her şey yalan olabilir.
Então tudo o que o Embaixador Krajensky nos disse podia ser mentira.
Tetriyon parçacıkları için Büyükelçi Krajensky'yi taradık.
Examinámo-lo para partículas de tétrion.
Gerçek Büyükelçi Krajensky uzun bir tatil için Risa yolunda olması gerekiyordu. Ancak oraya varmamış.
O embaixador Krajensky era suposto estar a caminho de Risa para umas férias prolongadas, mas nunca chegou.
Simpsonlar, sizi Sayın Büyükelçi Averil Ward ile tanıştırmak istiyorum.
Simpsons, apresento-vos o nosso embaixador, o excelentíssimo Averil Ward.
Bir çeşit büyükelçi gibi.
Uma espécie de embaixador.
Büyükelçi!
embaixador, o general, ele está morto.
Büyükelçi, Lord Refa'yla aranızda olan husumet saraydaki dengeleri alt üst edebilir.
Embaixador, esta rivalidade entre ti e o Lord Refa ameaça desestabilizar a Corte Real.
Büyükelçi kalmaya devam ederse milyarlarcası daha ölecek.
Se o Embaixador permanecer aqui, biliões a mais vão morrer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]