English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ D ] / Daha iyi olacak

Daha iyi olacak traduction Portugais

2,063 traduction parallèle
Benim topum hocamın en iyi topundan daha iyi olacak.
Os meus canhões... serão tão formidáveis como os Grandes Canhões do meu mestre.
Herşey açığa kavuştuğunda daha iyi olacak.
É melhor se tudo for feito às claras.
Tek başıma kalmazsam daha iyi olacak gibi.
Certo. Então vejo-a quando a vir.
Ayrı kalmamız herkes için daha iyi olacak.
É melhor para todo o mundo termos acabado.
Tüm testi en başından yapsam daha iyi olacak.
Talvez seja melhor eu refazer a análise.
Bir de şu etrafa sıçma olayını hallederseniz, daha iyi olacak.
E por isso que não devemos andar a urinar por todo o lado, hein?
Beşer beşer saysam daha iyi olacak.
Tenho de fazer isto em grupos de cinco.
Eminim bir sonraki çok daha iyi olacak.
O próximo vai ser melhor.
Hadi, böylesi daha iyi olacak.
Vá lá, vai ser espectacular.
- Evet, sende kalsa daha iyi olacak.
- Sim é melhor.
Selam. Daha hızlı davransam daha iyi olacak galiba.
Olá.
Bütün gün burada oturup ev hanımlarının hiç bilmesem çok daha iyi olacak... sapık seks fantezilerini dinliyorum.
Estive nesta sala o dia todo a ouvir fantasias sexuais distorcidas do grupo de mulheres mais feias que já alguma vez conheceste.
Baksan daha iyi olacak.
Acho que pode-se ver ainda melhor.
Sokağa çıksam daha iyi olacak.
É melhor que eu suba
Hareket etmemen senin için daha iyi olacak.
É bom que esteja quieta.
Bu daha iyi olacak, Rashe.
É melhor ser bom, Rashe.
Belki taşınacağımız ev bundan daha iyi olacak.
A casa para onde vamos poderá ser bem melhor.
Taşınsak sanırım daha iyi olacak.
Acho que devemos fazê-lo.
O daha iyi olacak.
Vai ficar bem.
Sanırım yerine gidip oturman daha iyi olacak, nişanlım burdan kalkıp kıçına tekmeyi basmadan önce.
Acho melhor você ir sentar-se lá Antes do meu fiancé... "Whups" sua bunda.
Şef, çatışmaya girmesek daha iyi olacak.
Chefe, talvez seja melhor não travarmos contacto.
Gitsem daha iyi olacak.
Acho que se calhar seria melhor ir-me embora.
Bence de kalsam daha iyi olacak.
Acho que seria muito melhor se ficasses.
Seattle gittiğimizde her şey daha iyi olacak.
Vai ser melhor quando chegarmos a Seattle.
Göstersem daha iyi olacak.
Eu sei o que lhe vou mostrar. Todd.
Danko gittikten sonra, işler bizim için daha iyi olacak.
As coisas serão melhores para nós com o Danko de fora.
Düzelecek, daha iyi olacak her şey.
As coisas vão melhorar.
Sanırım daha gürültülü bir yerde, sonra tekrar konuşsak daha iyi olacak.
Acho que devíamos falar mais tarde, talvez num sítio barulhento.
onların tezavuratlarıda daha iyi olacak.
Estão a progredir também.
Ben burada beklesem daha iyi olacak.
- Talvez seja melhor esperá-lo aqui.
O zaman ben not almasam daha iyi olacak.
Eu acho que não vou tomar notas, claro.
İyi sayılır, ama biraz daha zamana ihtiyacımız olacak.
Bem, mas precisamos de mais tempo.
- Vücudu kemik iliğini reddedecektir ve daha iyi bir eşleşme çıktığında tekrar denemek için çok zayıf düşmüş olacak.
- Ela irá rejeitar. E ficará fraca demais para tentar outra vez quando um melhor aparecer.
Geçen senenin afişlerinden daha mı iyi olacak, Johnny?
Vamos fazer um poster melhor do que o do ano passado, Johnny?
Belki de bir daha gözden geçirsem iyi olacak.
Vou pedir para enviarem de novo.
Bir kat daha kaplasak iyi olacak...
Talvez se devesse pôr outra camada...
Beni öldürünce dünya daha iyi bir mi olacak yani?
Achas que isso faria do mundo um sítio melhor?
Bana hemen daha iyi bir seçenek sunmalısın çünkü bu odada s.. k kafalı bir adam ölmüş olacak.
É melhor escolheres agora, porque vai haver um sacana morto nesta sala.
Şey, sanırım daha da kötüleşmeden yemeğimi bitirsem iyi olacak.
Bem, é melhor acabar a refeição antes que se estrague completamente.
Bize yardım etmek üzere daha iyi bir konumda olacak mıdır?
Será que ela nos poderá ajudar?
Büyüdüklerinde, başka bir çağdan kalma ufak tefek süs eşyalarıyla ilgilenmekten başka yapacak daha iyi şeyleri olacak.
Virão sempre. Não ficarão apegados como vocês, com as suas vidas, as suas preocupações, com outras coisas para fazer para além de se preocuparem com este bric-a-brac de outra era.
Her gün "Yarın daha iyi haberlerim olacak", dedim.
Todos os dias pensava, "amanhã haverá melhores notícias."
Umarım seni utandırmamışımdır ama cidden artık daha iyi bir garson olacak.
Não queria constranger-te, mas ele será muito melhor empregado a partir de agora.
Her şey iyi olacak, daha güzel olacak.
Eu serei bom, serei melhor.
Ateş için biraz daha odun bulsak iyi olacak.
É melhor ir buscar mais lenha para a fogueira.
Yüzeye daha yakın bir yerde incelesek iyi olacak.
Talvez seja melhor observá-la mais perto da superfície.
Biraz daha kalsan iyi olacak
Deves ficar lá
Daha iyi hissetmesine sahip olacak.
Ela vai sentir-se melhor.
Sen, sen iyi bir şey yaptın, Jasio, yaptığın çok önemli bunu anlaman zor olabilir ama gelecekte daha da fazla şefkatine ihtiyaçları olacak.
Fizeste boas coisas Jasio, coisas muito importantes, que podem ser difíceís de entender, mas no futuro... eles vão precisar da tua compaixão, até mais do que agora.
Elbette şimdi ikiniz gidince daha da iyi bir okul olacak.
E agora, concerteza, ainda melhor escola. porque vocês as duas vão lá estar.
Üstelik yarın daha iyi bir gün olacak.
E esperamos um dia ainda melhor para amanhã.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]