Daha iyi olur traduction Portugais
5,281 traduction parallèle
Ayağımın yanında, sana dediğim şeyi yapmaya devam etmen daha iyi olur bence.
Acho que é melhor ficares ao pé de mim e continuares a fazer o que eu te pedi.
Antropolog ile konuşsanız daha iyi olur.
É melhor falarem com um antropólogo.
Kendim getirsem daha iyi olur dedim.
Tenho de revê-los consigo.
Cevaplamasan daha iyi olur.
Talvez não.
Bana seyahat planlarını anlatmazsan ikimiz için de daha iyi olur.
é melhor para ambos se não me contares os teus planos de viagem.
Öyle diyorsanız olur tabii, ama izin verirseniz beklemek daha iyi olur.
- Se acha que sim, mas talvez seja melhor esperar.
Bugün ya da yarın olsa daha iyi olur.
Para mim era melhor hoje ou amanhã.
İlk önce benden duymanız daha iyi olur diye düşündüm.
Achei melhor sabê-lo por mim, primeiro.
Sert şeyler daha iyi olur fakat az bir şey tutuşabilen her şey olur.
As mais fortes funcionam melhor, mas qualquer coisa inflamável vai resultar.
Ondan bahsetmemek daha iyi olur dedim.
Decidi não falar no seu nome.
Evet, kendin gitsen daha iyi olur.
Sim, seria melhor ires lá tu.
Tatlım, ona şu anda bakmasan daha iyi olur.
Querido, talvez não devesses estar a ver isso agora.
Tamam, belki beni acele ettirmezsen daha iyi olur.
Está bem. Talvez se não me tivesses apressado.
Bence burada bekleseniz daha iyi olur.
Creio que é melhor esperar aqui.
Senin için sarı falan daha iyi olur.
O amarelo ou algo assim, é para ti.
Efendim, kendisinden duymanız daha iyi olur.
Senhor, é melhor que o ouça directamente dela.
Herneyse, Bana - - bana bu - bana bu numaradan ulaşırsanız daha iyi olur
Enfim, se tu pudesses, se pudessses apenas, ligar-me para este número, isso seria ótimo.
- İçeride kalsanız daha iyi olur.
Ian, o que é que se passa? Talvez queiras entrar.
Bu yolu seçersek cesedi altı parçaya ayırmak daha iyi olur.
Se escolhermos este método, será melhor desmembrarmos o corpo em seis pedaços.
Chester Caddesi'nin yukarısındaki tahta kaldırımdan girsek daha iyi olur kanımca.
Eu dizia que era melhor entrar pelo passeio, pela Rua Chester.
Artık beni öpmesen daha iyi olur.
É melhor não me beijares mais.
Siz dışarı çıksanız daha iyi olur, Bayan Ives.
Acho melhor você sair, Srª. Ives.
Artık beni öpmesen daha iyi olur.
É melhor não voltares a beijar-me.
- Basının bilmemesi daha iyi olur.
- Não. É melhor que a imprensa não saiba.
Sanırım salonda beklesem daha iyi olur.
Será melhor eu esperar no salão.
Tüm aile ağacını silmemiz daha iyi olur.
É melhor acabar com toda a espécie já.
- Şu sanki daha iyi olur,
Que tal tentares :
Buraya Kenshin'i bulmaya geldik, ona baksan daha iyi olur.
Nós estamos aqui para encontrar o Kenshin, por isso vamos procurá-lo.
Ancak bunda hatası olan kızları suçlasan daha iyi olur.
Mas seria mesmo melhor culpar as raparigas que não estão aqui.
İnce bir çubuk daha iyi olur.
Talvez seja melhor um palito.
Bunu alsan daha iyi olur.
É melhor levar isto, não?
Majesteleri rahibelerle beklese daha iyi olur.
Sua Majestade, provavelmente, deveria esperar com as freiras.
Bence Daniel geldiğinde burada olman daha iyi olur.
Acho que será melhor estares cá quando o Daniel chegar.
Anneme danışsam daha iyi olur muhtemelen.
Tenho de perguntar à minha mãe.
Hayır, hayır. Ona dokunmasan çok daha iyi olur bence.
Não, acho que não devias mexer nessa...
- Gelip kimsenin canını sıkmak istemedi. O yüzden bu gece evde kalırsam daha iyi olur dedi.
Ele não queria chatear ninguém vindo até cá, por isso, achou melhor ficar em casa hoje.
Öyleyse babanı arasam daha iyi olur.
Parece que vamos ter de chamar o teu pai.
O cümleyi biraz daha saygıyla kurarsan senin için daha iyi olur.
- Sim. Devias tentar dizer isso, com mais respeito.
Bence siz sürseniz daha iyi olur.
- Acho que é melhor conduzir.
Tüm bu hissettiklerimi onunla paylaşırsam daha iyi olur diye düşündüm.
E com tantas emoções, sabia que queria partilhá-las com ela. E com tantas emoções, sabia que queria partilhá-las com ela.
- Bence bir kere daha yapmamız iyi olur.
Eu acho que era uma boa ideia fazermos outra vez.
Aslında hayır. Beni daha iyi yapamazlar. Bana uyguladıkları tedaviler kalbimin kasılmasına neden olur.
Bem, na verdade, não, não há nada que eles possam fazer e os tratamentos a que me submeteram colocaram uma tensão terrível sobre o meu coração.
Ayrıntıların üzerinden bir kez daha geçsek iyi olur.
Talvez devêssemos rever os termos mais uma vez.
Bir saat içinde burada çöp kamyonları, temizlik eşyaları ve körük olsa iyi olur yoksa inan bana bir daha Orange County'de çalışacak iş falan bulamazsın.
- É bom que dentro de uma hora tenham aqui camiões, aspiradores e um secador, ou farei questão que nunca mais arranjem trabalho em Orange County.
O gözlerini çorbana çevirsen iyi olur evlat yoksa bir daha kullanamazsın.
É melhor voltares esses olhos para a sopa. Ou não terás muito mais uso para eles.
Sen de aynısını yapmaya başlasan iyi olur yoksa daha çok savaş kaybedersin.
E é melhor começar a fazer o mesmo, ou prepare-se para perder muitas batalhas.
- Sen de aynısını yapmaya başlasan iyi olur yoksa daha çok savaş kaybedersin.
- É melhor começar a fazer o mesmo. Ou prepare-se para perder muitas batalhas.
"O zaman biraz daha nazik konuşsan iyi olur." demişti.
Ele disse :'Talvez devêsseis falar-me mais suavemente, então.
Uzak kalırsam herkes için daha iyi olur dedim.
Pensei que seria melhor para todos ficar afastado de tudo.
Son bir kez daha soracağım Barry Allen, dürüst olsan iyi olur.
Vou perguntar uma última vez, e é melhor seres honesto comigo.
Belki de Hunter babalığına göre daha iyi bir büyükbaba olur.
Talvez o Hunter possa ser um melhor avô do que pai.
daha iyi olurdu 21
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37