English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hepsinin

Hepsinin traduction Portugais

4,373 traduction parallèle
Diğer hepsinin toplamından daha fazla hem de.
Mais do que todas essas bugigangas juntas.
Ayrıca... 18 farklı parfüm kokladım,... dokuz farklı pasta tattım, hepsinin tadı aynıydı.
Eu... cheirei 18 perfumes e provei... nove bolos que sabiam todos ao mesmo.
Bunların hepsinin anlattığı şey...
Tudo isso sugere...
Hepsinin içine sıçtın Hank...
Mandaste-os todos à merda, Hank...
Şu an seyircilerin hepsinin ve şu an evde olan sizlerin, her ne yapıyor olursanız olun, derin bir nefes almanızı istiyorum. Al ve ver.
Quero que toda a gente na plateia, e todos aí em casa, independentemente do que estiverem a fazer, respirem fundo.
Bu nedenle çocuğu bırakmanızı öneririm yoksa hepsinin gerekli yetkililere ulaşmasını sağlamak zorunda kalırım.
Sugiro que deixe o rapaz, caso contrário, serei forçado a falar com as autoridades.
Dün gemiyi güvenli olamayacak kadar hızlı yatırdığımız için adamlar öldü. Bugün de adamlar, o ticaret gemisine saldırırken ölecekler ve hepsinin bir yalan için olduğunu bilmeyecekler.
Morreram homens, ontem, a fazer a limpeza da querena mais depressa do que era seguro e, hoje, morrerão homens a atacar aquele navio mercante e morrerão sem saber que foi tudo com base numa mentira.
Dönüştüğüm her sefer, ona ulaşmaya çalışıyorum, ve orda kocamı bulacağımı düşünüyorum, ve bunların hepsinin kötü bir rüya olduğunu.
Cada vez que me transformo, vou até lá e penso que encontro o marido lá, e que tudo isto não tenha passado de um pesadelo.
Peşinde oldukları şey arazimiz, hepsinin uğruna öldürdükleri şey, çamur.
Se a revindicação é o que eles querem... É só por isso que eles estão a matar agora, lama.
Hepsinin bir hiç için yaşanmış olma düşüncesi...
E pensar que tudo isso pode ter sido para nada...
Şimdi hepsinin bir işi, maaşı ve doktorları var.
Agora eles têm empregos, pensões, assistência médica.
Hepsinin acıklı bir hikayesi vardır.
Têm todos uma história triste.
Tam olarak kim olduklarını bilmek istiyorum. Hepsinin parmak izini istiyorum.
Quero saber exactamente quem eles são e quero impressões digitais de todos.
Hepsinin zirva olduguna eminim.
São, apenas, absurdos indecentes, tenho a certeza.
Hepsinin MTV'den nefret etmesini falan sağlamak gibi.
Tipo fazê-la odiar a MTV ou assim?
Bir kileri basacak adamları yok hepsinin.
Não têm homens suficientes entre eles para atacarem uma despensa.
Hepsinin arasında domates, biftek, salata artık ne olursa.
Entre cada uma delas tem a alface, o tomate, o rosbife, coisas assim.
Bana hastahane çalışanlarının hepsinin olduğu bir liste verebilir misiniz?
Pode-me arranjar uma lista de todos os empregados do hospital?
Ve hepsinin vücutlarında büyük ölçüde eroin var.
E todos tinham grandes quantidades de heroína no sistema.
Bunların hepsinin anneciğinin fikri olduğunu söyleme sakın.
Não me diga que tudo isso é um plano da sua mãe?
Sadece hepsi korkmuş. Hepsinin sonu Okubo gibi olacak.
Apenas estão com medo que acabem como o Okubo.
Biliyorsun, hepsinin bağlantılı olduğunu düşünüyorum.
Acho que está tudo relacionado.
Hepsinin canı cehenneme.
Que vão todos para o Inferno.
Hepsinin değil.
Nem todas.
Hepsinin sebebi neydi?
Que era aquilo?
Hepsinin hain olduğunu duymuştum.
Ouvi dizer que são todos traidores.
Şükürler olsun Rabbime, hepsinin eşleri ve çocukları vardı.
Graças a Deus, estavam todos casados e com filhos.
Hepsinin sayimini yaptirip, gün batimindan önce size teslim ettiririm ama iyi gidiyor.
Tereis uma lista antes do anoitecer, mas foi bom.
New Orleans'ı hepsinin elinden almam için bana yardım etmeni istiyorum.
Quero que me ajudes a tomar Nova Orleans, debaixo dos narizes deles.
Tek sorun, Esther'in büyüsüne olan kanallar olarak hepsinin ayine katılması gerek.
O problema é que eles, como condutores da magia da Esther, precisam de participar na "Colheita".
El Negro'yu hepsinin hafızasına kazı.
Fá-los lembrarem-se de "El Negro". - Certo.
Daha birkaç saat önce, hepsinin baygın olduğuna inanmak güç.
É difícil acreditar que poucas horas atrás estavam todos apagados.
Hepsinin ölmesini istiyorum.
Quero-os todos mortos.
Paris'te her otelin kendi sırları vardır. Crillon, Ritz ve Meurice... hepsinin.
Em Paris cada hotel tem os seus segredos, o Crillon, o Ritz, assim como o Meurice
Bence bunların hepsinin seninle bir ilgisi var.
Acho que tudo.
Hepsinin denetçisi sendin.
Foi o líder de todos.
Bunların hepsinin ölmesi gerekiyor.
Todos eles precisam de morrer.
Hepsinin öldüğünü düşünüyorum.
Penso que todos se foram. Penso que todos se foram.
Festivalde 22 kişinin enfekte olduğunu söylemiştin... bu kişilerin hepsinin ilk hasta ile direkt teması mı oldu?
Disseste que 22 foram infectados no festival e todos tiveram contacto com o paciente zero?
Artık hepsinin GPS'i var.
Eles têm GPS agora. Espera.
Hepsinin yanında biri var.
Eles estão com alguém.
Şey, hepsinin bir çekiciliği var.
Bem, todos têm o seu charme.
Hepsinin 58'den sonra öldüğünü sanıyordum.
Achei que isso tinha acabado depois de 58'.
Hepsinin.
Todas elas.
- Bana hepsinin...
- Diz-me.
- Bana hepsinin gittiğini söyle!
- Diz-lhe que acabou tudo!
Hepsinin yolu keşfin güzelliğine uzanıyor.
Tudo o que antecede o prazer da descoberta.
Çin takımlarının hepsinin harika olduğunu söyleyebilirim.
Eu diria que todas as equipas chinesas são ótimas.
O fotoğrafların hepsinin bir kopyasını almamız gerek.
- Sim. - Precisaremos de cópias das fotografias.
Ama şimdi hepsinin, oyunun bir parçası olduğunu anladım.
Mas, agora, vejo que é tudo parte do jogo dele.
Burt hariç hepsinin sicili temiz.
Têm todos um histórico limpo, menos o Burt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]