Konuşmak istiyor traduction Portugais
2,247 traduction parallèle
Seninle konuşmak istiyor.
Ela precisa de falar consigo.
Seninle hemen konuşmak istiyor.
Estamos a meio da noite. Ela precisa de falar consigo neste momento.
Sadece seninle konuşmak istiyor.
Ela só quer falar contigo.
Kral benimle konuşmak istiyor.
O Rei quer falar comigo.
Scott'la vücut değiştirdi, ve sizinle konuşmak istiyor.
Trocou de corpo com o Scott e quer falar consigo.
Sizinle konuşmak istiyor.
- Ele pediu para falar consigo.
Stetler bizimle konuşmak istiyor.
O Stetler quer... falar connosco.
Roark sizinle konuşmak istiyor.
Roark quer falar consigo.
Burada ve seninle konuşmak istiyor
Ele quer falar contigo. Papa, Jesus.
CBI'dan Ajan Lisbon sizinle bir dakika konuşmak istiyor.
A agente Lisbon do CBI, gostaria de falar convosco por uns momentos.
Seninle konuşmak istiyor.
Ela gostaria de falar consigo.
- Seninle konuşmak istiyor.
Ela quer falar contigo.
Clothes Over Bros'un yeni yüzü için bulduğu manken hakkında konuşmak istiyor.
Sobre a modelo que será a nova cara da Clothes Over Bro's.
Benimle şebekemizdeki Emma Correia'nın köstebekliğini nasıl açığa çıkardığımı konuşmak istiyor.
Quer falar comigo sobre como revelei a Emma Correia como espia na nossa rede.
Ama dinle, Bayan Kroy her şeyden emin olmak için bankacınla konuşmak istiyor.
Mas ouve, a Sra. Kroy quer falar com o banqueiro, certificar-se que os detalhes estão certos.
Yardım işini konuşmak istiyor.
Quer falar sobre aquilo da caridade.
Belli ki seninle konuşmak istiyor.
- É óbvio que quer falar contigo.
Şimdi herkes benimle konuşmak istiyor.
Agora, toda a gente quer falar comigo.
İlkin Suriyeli tutsakla konuşmak istiyor. Sizinle bir anlaşma yaptığını söylüyor.
Disse que antes quer ver o prisioneiro sírio, quer falar com ele, que vocês estão de acordo.
Charles seninle konuşmak istiyor.
Charles vai querer dar-te uma palavra.
Seninle konuşmak istiyor.
- Apenas quer falar consigo, está bem?
Seninle konuşmak istiyor.
Só quer falar consigo.
Bana da... Bay Koplovitz sizinle konuşmak istiyor.
O Sr. Koplovitz quer falar com você.
Kim önce konuşmak istiyor?
Quem quer ser o primeiro?
Konuşmak istiyor.
Ela quer falar contigo.
Seni, ne görmek ne de konuşmak istiyor.
Ela não quer ver-te o falar contigo.
Soruşturmayı yürüten kişi üçünüzle de konuşmak istiyor. - Yarın.
A investigadora encarregada do caso quer falar com os três amanhã.
Ayrıca Gizli Servis sizinle şu sahte paralar hakkında konuşmak istiyor.
O Serviço Secreto quer falar contigo sobre notas falsas.
Garcia hemen bizimle konuşmak istiyor.
A Garcia precisa de falar connosco, já.
Katie sizi görmek, sizinle konuşmak istiyor.
Quer falar consigo.
Menajeriyle konuşmak istiyor. Aramasına izin verip menajerin ne bildiğini öğrenebiliriz.
Bem, ele quer falar com o empresário, então podemos deixá-lo fazer essa chamada e descobrir o que esse tipo sabe.
Abby Swiftcast'teki lastik izlerini inceliyor ve seninle konuşmak istiyor.
A Abby está a trabalhar nas marcas de pneus que recolheu de SwiftCast. Ela quer falar contigo.
Başkanla konuşmak istiyor.
Ele só quer falar com o Presidente.
- Biraz saygınlı ol. Bay Stern ikinizle konuşmak istiyor.
O Sr. Stern gostava de falar com vocês os dois.
Buraya gel! Annen seninle konuşmak istiyor!
A tua mamã quer falar contigo.
Binbaşı Coker seninle konuşmak istiyor, Jo.
O Major Coker quer falar consigo, Jo.
Oyuncakçılar sizinle Ozymandias serisi hakkında konuşmak istiyor.
O pessoal dos brinquedos querem falar sobre os novos vilões... para a série de Ozymandias.
- Mr Braithwaite. Yapımcı seninle konuşmak istiyor.
Sr. Braithwaite, o produtor queria falar consigo.
Seninle konuşmak istiyor.
Ela quer falar contigo.
Konuşmak istiyor.
Ela quer falar.
Bir profesyonel ile konuşmak istiyor
Ele quer falar com um profissional.
Yeni vasiyetle ilgili seninle konuşmak istiyor.
Ela quer perguntar-lhe sobre o novo testamento.
Genel sekreter seninle konuşmak istiyor.
A secretária-geral quer falar consigo.
Birileri Argo konuşmak istiyor?
Alguém quer discutir isso?
Sıradaki? Kim konuşmak istiyor?
Quem é o próximo?
Ayrıca kim konuşmak istiyor?
E quem quer conversar?
Konuşmak için otele gelmek istiyor.
Quer vir ao meu hotel
John Wakefield seninle konuşmak istiyor.
O John Wakefield quer falar contigo.
İş veya başka bir şey konuşmak istiyor.
Ele trabalha com diamantes, quer falar de negócios.
Hala onunla konuşmak istiyor musun?
Ainda queres falar com ele?
Evet, ama ne hakkında konuşmak istediğini öğrenmek istiyor.
Ele quer saber sobre o que quer falar.
konuşmak istiyorum 121
istiyorum 518
istiyorsun 66
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
istiyorum 518
istiyorsun 66
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16