Nasıl bir his traduction Portugais
908 traduction parallèle
Burada olmak nasıl bir his?
Gosta de estar aqui?
- Nasıl bir his Bruce?
E como é que se sente, Bruce?
- Nasıl bir his olduğunu bilirim. - Hayır, bilmezsin.
Sei como é.
Nasıl bir his merak ediyorum.
Qual será a sensação?
Haydi, gözlerini kapa ve nasıl bir his olduğunu hisset.
Vá lá. Feche os olhos, para o sentir.
Peki, bu nasıl bir his Bay Carpenter?
E como é que se sente Sr. Carpenter?
Ne, nasıl bir his Bayan Hunt?
Como me sinto, como? Menina Hunt?
Meşhur olmak nasıl bir his?
Como te sentes depois de famosa?
Nasıl bir his?
Que tipo de sentimento?
Nasıl bir his acaba?
Pergunto-me como me sinto.
Sall yaşlanıp da dizlerinin üzerine çöktüğün zaman hatırlat da sana bir tekme savurayım da bunun nasıl bir his olduğunu anla!
Sall... Lembra-me um dia, quando estiveres na penúria... De te dar um pontapé nos dentes...
Oradan aşağı bakmak nasıl bir his acaba?
Gostaria de saber como seria olhar para baixo lá de cima.
Bunun nasıl bir his olduğunu tahmin bile edemezsin, tamamıyla yeni.
Não imaginas o bem que sabe... É todo novo.
Bunun nasıl bir his olduğunu biliyor musun?
Percebe?
- Nasıl bir his?
- Como é que é?
Nasıl bir his olduğunu anlamınızı istiyorum.
Quero que sinta o que acontece.
Yalnız yaşamak nasıl bir his?
Como consegue viver sozinho?
- Nasıl bir his?
- Qual é a sensação?
Nasıl bir his öğren.
Vê qual é a sensação.
Koşarken, Carrie White olmanın nasıl bir his olduğunu uzunca ve iyice düşünmenizi istiyorum.
Enquanto estiverem a correr, gostaria que pensassem bem sobre como seria, se fossem a Carrie White.
Sadece nasıl bir his olduğuna bakıyorum Centurion.
Estou só a experimentar a sensação, centurião.
- Hey, nasıl bir his bu?
O que é que parece? Vá, o que é que parece?
Evet! Nasıl bir his, Proculus?
Agora, como é, Próculus?
Nasıl bir his bu... berraklık?
O que prefere? Clareza?
Bu iş için istenmek nasıl bir his?
Como se sente em relação a ser desejada desta maneira?
Bacaklarını kaybetmek nasıl bir his?
Como se sente por ter perdido as pernas?
Uçmanın nasıl bir his olduğunu biliyorum.
Eu sei qual é a sensação de voar.
Şimdi ümitsiz biri olmanın nasıl bir his olduğunu anlayabiliyor musun?
Agora entendes o que é ser pequeno e indefeso?
Bu sende nasıl bir his yarattı?
- O que concluiu?
Yeniden birinin kollarında olmak nasıl bir his olacak acaba?
Como será estar nos braços de alguém outra vez.
- Beraat etmek nasıl bir his?
Que tal a sensação de liberdade?
Bunun nasıl bir his olduğunu hayal edebiliyor musun? Hayır, sanırım edemem. Biliyor musun, haklıydın.
Sabe, quando lhes vi ali, justamente diante de mim, dava-me conta de que eu era causadora do milagre.
- Kalbine binlerce kızgın bıçak saplanmasının nasıl bir his olduğunu biliyor musun?
Sabes aquela sensação de ter mil facas de fogo a trespassar o coração?
- Nasıl bir his verdiğini bilmek mi istiyorsun?
Queres ver como é que dói?
Sıkıştırılmanın nasıl bir his verdiğini bilmek mi istiyorsun, serseri?
Queres ver como é que dói quando te esfaqueiam, puto?
Şimdi söyle bakalım bana. Acaba gözlerinden yılanbalıklarının ve yengeçlerin çıkması nasıl bir his?
Diz-me o que se sente... com a merda das enguias e dos caranguejos... a sair-te pelos olhos!
Nasıl bir his bu!
Meu Deus, sinto-me muito bem.
Bunca yıl sonra Brüksel'e dönmek nasıl bir his?
Como se sente por voltar a Bruxelas depois de tantos anos?
Bu nasıl bir his?
- Que tal é a sensação?
Ne nasıl bir his? Birini öldürmek.
- Que tal é a sensação de quê?
Birini öldürmenin nasıl bir his olduğunu merak ediyorum. Söyleyemem.
Qual é a sensação de se matar um homem.
Yaptığın için... hep vicdan azabı duyacağın şeyleri yapmış olmak nasıl bir his bilir misin?
Fazes ideia... do que é ter feito coisas das quais nunca te poderás perdoar?
"Ölmek üzere olduğunu bilmek nasıl bir his?"
"Qual é a sensacão de saber que vais morrer?"
Nasıl bir his?
Então, o que é que sentes?
Patronunuz ve akıl hocanızı öldürmeye teşebbüsten yakalanmış olmak nasıl bir his?
Qual é a sensação de ser acusado de tentar assassinar o seu patrão?
Gördüğün gibi,... artık değişken olmanın nasıl bir his olduğuna dair Curzon'un anılarına da sahibim.
Sabe... Agora tenho memórias do Curzon da sensação de ser um changeling.
Şöyle bir his bile mevcuttu. Bunun nasıl telaffuz edildiğini hatırlıyorum. İngiltere, tek bir Amerikalı için bile savaşırdı.
Havia mesmo a ideia, que me lembro de ter sido expressa, que a Inglaterra lutaria até o último americano.
İnsanlara iyi davranmanın nasıl bir his olduğunu düşündün mü hiç?
As pessoas só querem receber.
Nasıl bir his?
Está gostando?
Ben de kendi evimde sıcak yumurta ve kahve tatmanın nasıl bir his olduğunu bilemeyeceğim...
Sim, tens razão.
Tamam mı? Böyle olmak nasıl bir his?
Como é seres tu?
nasıl bir şey 94
nasıl biri 157
nasıl bir iş 21
nasıl bir adam 21
nasıl bir duygu 46
nasıl birisi 19
nasıl bir yer 19
nasıl bir şeydi 29
nasıl biriydi 103
hiss 18
nasıl biri 157
nasıl bir iş 21
nasıl bir adam 21
nasıl bir duygu 46
nasıl birisi 19
nasıl bir yer 19
nasıl bir şeydi 29
nasıl biriydi 103
hiss 18
hisset 66
hissediyorum 210
hissettim 36
hissetmek 17
hissettin mi 35
hişt 22
hissetmiyor musun 24
hissetmiyorum 35
hissediyor musun 79
hissedebiliyorum 135
hissediyorum 210
hissettim 36
hissetmek 17
hissettin mi 35
hişt 22
hissetmiyor musun 24
hissetmiyorum 35
hissediyor musun 79
hissedebiliyorum 135
hissedebiliyor musun 28
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıldı 328
nasılsın bakalım 115
nasıl geçti 135
nasılsınız çocuklar 37
nasılsınız efendim 71
nasıl hissediyorsun 480
nasılsın oğlum 23
nasıl buldun 140
nasıl görünüyorum 238
nasıldı 328
nasılsın bakalım 115
nasıl geçti 135
nasılsınız çocuklar 37
nasılsınız efendim 71
nasıl hissediyorsun 480
nasılsın oğlum 23
nasıl buldun 140
nasıl görünüyorum 238