Ne olduğunu biliyorsun traduction Portugais
1,540 traduction parallèle
Ne olduğunu biliyorsun.
Acho que sabes.
- Ne olduğunu biliyorsun.
- Acho que sabe muito bem.
Yarının ne olduğunu biliyorsun değil mi?
Bem, sabes que dia é amanhã.
- Cooper'la ne olduğunu biliyorsun.
- Com o Cooper, sabemos como é.
Ne olduğunu biliyorsun.
- Tu sabes bem. Tira-a.
Komedyenin ne olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes o que é um comediante, não?
Homer, yarın ne olduğunu biliyorsun.
Homer, tu sabes o que é amanhã?
Ne olduğunu biliyorsun.
Sabes qual é.
- Marshall, kobe bifteğinin ne olduğunu biliyorsun, değil mi?
- Marshall, Sabes o que é bife Kobe?
Ne olduğunu biliyorsun değil mi?
Porque... você também sabe o que aconteceu, não é?
- Ne olduğunu biliyorsun.
- Você sabe o que estou falando!
Diğer iki doktora ne olduğunu biliyorsun. Biz de sıra sende olduğunu biliyoruz.
Sabe o que aconteceu aos outros dois médicos... e sabemos que pode ser o seguinte.
Ne olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes o que aconteceu, não sabes?
Ne olduğunu biliyorsun.
Sabe, espere.
Sen ne olduğunu biliyorsun.
Tu sabes o que é...
İstediklerinin ne olduğunu biliyorsun.
Tu sabes o que eles querem.
Artık kendisini sevmeyen birini sevmenin ne kadar zor olduğunu biliyorsun.
Agora sabes como é duro amar alguém sem amor-próprio.
Biliyorsun, dışarıda gezmenin bile ne demek olduğunu hatırlayamıyorum, rüzgarı yüzümde hissetmeyi ya da yağmuru...
Sabes, eu nem me lembro de como é estar lá fora de sentir o vento na minha cara, ou a chuva...
Evet ama senin fikrinin onun için ne kadar öenmli olduğunu biliyorsun.
Sim, mas tu sabes o quanto a tua opinião é importante para ela.
Tam olarak kaç tane akraban olduğunu biliyorsun. Anne babanın hayatta mı, ölü mü olduğunu biliyorsun. Sana ne olduğunu bilmediği için, her gününü ağlayarak geçiren bir kız kardeşin olup olmadığını biliyorsun.
Sabes ao certo quantos parentes tens, sabes se os teus pais estão vivos, sabes se tens uma irmã a chorar por ti todos os dias.
Onun arkadaslarina ne oldugunu biliyorsun.
Sabes, o que aconteceu aos amigos dela.
- Hayır, ne hakkında olduğunu biliyorsun?
Não, ela é como se fosse da família.
Adının ne olduğunu çok iyi biliyorsun.
Sabe muito bem com se chamava.
ve bunun ne demek olduğunu biliyorsun.
e podes adivinhar o que isso quer dizer.
Telefonlarına cevap veremediğim için üzgünüm. Babalığın ne kadar meşakatli olduğunu biliyorsun. Kimber da iyi.
Desculpa não te ter ligado, sabes como a vida de pai é ocupada.
Ne kadar harika olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes o quão espantosa és?
Bunun lanetli olduğunu biliyorsun değil mi?
Sabe que é amaldiçoado, né?
Bunun benim için ne kadar önemli oldugunu biliyorsun.
Sabes que é importante.
Bunun ne demek oldugunu biliyorsun.
Sabes o que significa.
Kan gurubumun ne olduğunu nasıl biliyorsun?
Como sabes o meu tipo de sangue?
Jack, davalardan dolayı ne kadar borcumuz olduğunu biliyorsun.
Jack, sabes quanto devemos dos processos.
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes o que isto significa, não?
Onun içinde ne olduğunu zaten biliyorsun. Ama yinede aç.
Já sabes o que é, mas abre na mesma.
Yüzümün ne kadar hassas olduğunu biliyorsun.
Sabes como a minha pele é delicada?
Ne olduğunu bal gibi biliyorsun.
- Sabes muito bem o que foi.
Ne olduğunu biliyorsun.
Sabes porquê?
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes o que isto significa, não sabes?
Ne olduğunu zaten biliyorsun.
Mas já sabe o que aconteceu.
Benim için bunun ne kadar zor olduğunu biliyorsun.
Sabes exactamente o difícil que isto é para mim.
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun, değil mi? Evet.
- Sabes o que isso significa, não sabes?
Şimdi, ne kadara ihtiyacın olduğunu biliyorsun Saul. Bu iş, benim kaynaklarımla ihtiyacını karşılayacak diyorum.
Acho que sei do que precisas, Saul e digo-te que este trabalho irá combinar as tuas necessidades com os meus recursos.
Ne olduğunu biliyorsun.
Sabes o que tu és?
Tanrı aşkına neden ne olduğunu gayet iyi biliyorsun.
Sabes bem o que estou a perguntar.
Ne kadar sefil bir hayatı olduğunu biliyorsun.
Sabes como tem sido triste a vida dele.
- Ne olduğunu çok iyi biliyorsun!
- Sabes muito bem o que foi!
Bu konunun ne kadar ihtilaflı olduğunu biliyorsun, hemen konuyu değiştir.
Sabes o quão controverso é esse tema, Bob, rápido, muda de assunto.
Söylemek üzere olduğunu düşündüğüm şeyi söylemediğini biliyorum. Sadece gelecek maçlar için... Çünkü cevabın ne olacağını biliyorsun.
Não digas o que eu penso que vais dizer, pois já sabes qual é a resposta.
Annenin ne kadar hassas olduğunu biliyorsun.
Você sabe quão sensível sua mãe é.
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun.
Sabes o que isso significa?
Bizim için, bütün Cylonlar için çocuğun ne kadar değerli olduğunu biliyorsun.
O que esta criança significa para nós, o que significa para todos os Cylon...
- Ne zımbırtısı olduğunu gayet iyi biliyorsun.
- Que coisas? - Tu sabes muito bem que coisas.
ne olduğunu bilmiyorum 211
ne olduğunu 23
ne olduğunu biliyorum 99
ne olduğunu anlat 19
ne olduğunu bilmek istiyorum 19
ne olduğunu düşünüyorsun 18
ne olduğunu biliyor musunuz 17
ne olduğunu biliyor musun 115
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
ne olduğunu 23
ne olduğunu biliyorum 99
ne olduğunu anlat 19
ne olduğunu bilmek istiyorum 19
ne olduğunu düşünüyorsun 18
ne olduğunu biliyor musunuz 17
ne olduğunu biliyor musun 115
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
ne oluyor burada 288
ne olur 244
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne oldu canım 18
ne oluyor 2215
ne olursun 26
ne olursa olsun 694
ne olsun 26
ne olur 244
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne oldu canım 18
ne oluyor 2215
ne olursun 26
ne olursa olsun 694
ne olsun 26