Ne yaptığını biliyor musun traduction Portugais
504 traduction parallèle
Örneğin, küçük Jackie'mizin geçen gün ne yaptığını biliyor musun?
Por acaso, sabes o que o pequeno Jackie fez outro dia?
- Burada olan hiçbir şeye dayanamam. - Ne yaptığını biliyor musun?
Eu não suporto a ideia de que alguma coisa aconteça aqui.
- Broome'un ne yaptığını biliyor musun?
- Sabes o que o Broome tem feito?
Ne yaptığını biliyor musun?
- Condenas-me à morte.
- Ne yaptığını biliyor musun?
- Sabe o que está a fazer?
- Sam, ne yaptığını biliyor musun?
Sabe o que acabou de fazer, Sam?
Karıma ne yaptığını biliyor musun?
Tem noção do que fez à minha mulher?
Her şey için onu suçlarken, onun ne yaptığını biliyor musun sen?
Enquanto você o culpava por tudo, sabe o que ele estava fazendo?
Ne yaptığını biliyor musun?
Sabe o que fez?
Ne yaptığını biliyor musun?
É verdade que te portaste bem?
Ne yaptığını biliyor musun?
Sabe o que ela fez?
Ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que acabaste de fazer?
Genç adam, az önce ne yaptığını biliyor musun?
Meu jovem, sabe o que acaba de fazer?
Yarış öncesi geceleri ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que ele faz na noite antes da corrida?
Ne yaptığını biliyor musun?
Sabe o que acabou de fazer? !
- Ne yaptığını biliyor musun?
- Sabes o que estás a fazer?
Oenothea'nın ne yaptığını biliyor musun?
Sabe o que Enotea fez?
Ne yaptığını biliyor musun?
- Não sabes o que fazes.
Ne yaptığını biliyor musun...?
Não estás a pensar em?
Bunun mideme ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que é que isso me faz ao estômago?
- Ne yaptığını biliyor musun?
- O que irá fazer?
Ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que estás a fazer?
Ne yaptığını biliyor musun? Ben ne diyorum?
Tens a certeza do que estás a fazer?
Ne yaptığını biliyor musun?
Percebe o que fez comigo?
Bu laboratuvarın ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que o laboratório faz?
Onun ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que ela está a fazer?
- Hayatıma ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que me fizeste à minha vida?
- Ne yaptığını biliyor musun evlat?
- Sabes o que estás a fazer, rapaz?
Ne yaptığını biliyor musun?
Tu não sabes o que fazes?
Büyükbabanın, köpeğine ne yaptığını biliyor musun?
Sabem o que o vosso avô fez àquele cão?
- Ne yaptığını biliyor musun?
- Sabem o que estão a fazer?
Benim önümde Theresa'ya ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que ele fez com a Theresa, bem na minha frente?
Kaltağın ne yaptığını biliyor musun?
Sabem o que ela me fez?
Ne yaptığını biliyor musun?
Sabe o que está a fazer?
Bunun, sindirim sistemine ne yaptığını biliyor musun?
Tens uma ideia do que isso faz ao teu sistema digestivo?
Bu pisliğin çocuklarımıza ne yaptığını biliyor musun? - Evet. Ben de sokaklardanım.
E lamento muito pela Bell porque ela não merecia isso.
Ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que ele anda a fazer?
Paulie, ne yaptığını biliyor musun?
Paulie, sabes o que fizeste?
- Ne yaptığını biliyor musun Jack?
- Sabes o que fizeste?
Biz konuşurken ağabeyinin ne yaptığını biliyor musun
Você sabe o que o seu irmão está fazendo nesse exato momento?
Southampton'da ne yaptığını biliyor musun?
Sabe o que fazia ele em Southampton?
Ne yaptığını biliyor musun?
Sabes o que fizeste?
Bu insanların ne yaptığını biliyor musun? - Ne? - Onlar bizden bahsediyor.
Sabes de que estão a falar aquelas pessoas?
Dinle, ne yaptığını biliyor musun?
Tens a certeza que sabes o que estás a fazer?
Benim için yaptığın, Bolonya'daki bronz heykele ne yaptıklarını biliyor musun?
Sabe aquilo que fizeram... com aquele bronze que fez da minha pessoa, em Bolonha?
Ne yaptığını biliyor musun?
Despacha-te com isso. Sabem o que são?
Yaptığın şeyi söyleyenlere ne yaptığımı biliyor musun?
Sabes o que faço aos que dizem o que acabaste de dizer? É verdade.
- Ne yaptığını iyi biliyor musun?
Sabes o que fazes? - Que há a saber?
ve o anlaşmaları yapmamı isteyen... sadece Brady değil. Yaptığım işe ne kadar para yatırdığını biliyor musun?
Sabe quanto dinheiro ele tem investido na minha loja?
Ben'in ne iş yaptığını biliyor musun?
Sabe qual é a ocupação do Ben?
En iyi başlangıç ne olur biliyor musun? Benim komitede yaptığın şeyler için seni tebrik etmem. Özellikle azınlıklar arasında duyulan minnettarlığın altını çizerim.
Começo já hoje dando-lhe os parabéns pelo magnífico trabalho e agradecendo-lhe em nome das minorias.
ne yaptığını sanıyorsun 404
ne yaptığını bilmiyorum 22
ne yaptığını biliyorum 69
ne yaptığınızı sanıyorsunuz 81
ne yaptığını zannediyorsun 36
ne yaptığını 24
ne yaptığını sanıyorsun sen 95
ne yaptığını biliyorsun 22
ne yaptığınızı bilmiyorsunuz 16
ne yaptığını bilmiyorsun 49
ne yaptığını bilmiyorum 22
ne yaptığını biliyorum 69
ne yaptığınızı sanıyorsunuz 81
ne yaptığını zannediyorsun 36
ne yaptığını 24
ne yaptığını sanıyorsun sen 95
ne yaptığını biliyorsun 22
ne yaptığınızı bilmiyorsunuz 16
ne yaptığını bilmiyorsun 49
ne yaptığının farkında mısın 66
ne yaptığını biliyor 24
ne yaptığını görüyor musun 19
ne yaptığını gördün mü 46
biliyor musun 6673
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun baba 17
biliyor musun peg 18
ne yapıyorsun 7063
ne yaptığını biliyor 24
ne yaptığını görüyor musun 19
ne yaptığını gördün mü 46
biliyor musun 6673
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun baba 17
biliyor musun peg 18
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yaptım ben 178
ne yapalım 236
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yaptım ben 178
ne yapalım 236