Sana bir şey aldım traduction Portugais
328 traduction parallèle
Sana bir şey aldım. Enerji verir.
- Algo maravilhoso, vê que vitalidade.
- Sana bir şey aldım.
- Comprei algo para você.
Barbara, tatlım, sana bir şey aldım.
Barbara, querida, tenho algo para ti.
Sana bir şey aldım.
Trouxe-te uma coisa.
Jane, bu sabah... sana bir şey aldım.
Jane, esta manhã... comprei-te uma coisa.
- Sana bir şey aldım.
- Comprei-te uma coisa.
Sana bir şey aldım.
Comprei-te uma coisa.
- Sana bir şey aldım.
- Tenho uma coisa para ti.
- Sana bir şey aldım.
Eu o amo. - Te comprei uma coisa.
Sana bir şey aldım. Masanın üzerinde.
Tenho uma coisa para si aí em cima da mesa.
Ben de sana bir şey aldım.
Comprei-te uma coisa.
Ben de sana bir şey aldım.
Eu também tenho uma coisa para ti.
Sana bir şey aldım.
- Tenho aqui uma coisa para ti.
Ve, Raymond, sana bir şey aldım.
- Tenho uma para ti, Raymond.
Ben de sana bir şey aldım. Bekle bir saniye.
- Também tenho uma para ti.
Sana bir şey aldım.
Eu trouxe-te uma coisa.
- Sana bir şey aldım mı, öyle mi?
! Pelos meus anos.
Sana bir şey aldım. Bilirsin, şov için işte.
Eu arranjei-te uma coisinha para o show.
- Ve... Çok önemli bir şey değil, ama... sana bir şey aldım.
E... isto não é grande coisa, mas... trouxe algo para ti.
Ama biliyor musun, bugün sana bir şey aldım.
Mas sabes que mais? Quando estava fora, comprei-te uma coisa.
Ben de sana bir şey aldım.
E eu também tenho algo para ti.
Aklıma gelmişken, sana bir şey aldım.
E a propósito, comprei-te uma coisa.
Artık bir şey yapman için geç olduğuna göre sana söylesem de olur, kaybetmekten zevk aldığım tek dava bu.
Agora que já é tarde para fazer o que quer que seja, posso dizer-lhe que gostei de perder este caso.
Kızkardeş Blanche doğumgünün anısına sana küçük bir şey aldım.
Irmã Blanche tenho uma lembrançazinha para ti.
Harley, ancak Bay Willowby'den o mektubu aldığım zaman ve sana Cheyenne gideceğimi söylediğimde, sen hiç bir şey söylemedin. Tek kelime bile.
Mas quando recebi a carta Sr. Willowby... e lhe disse que vinha a Cheyenne, nem disse uma palavra.
Sana bir şey diyeyim, eğer sizler de öyle ateş edebilseydiniz... bütün emniyet homoseksüel olsa aldırmazdım.
Uma coisa te digo... Se todos os outros atirassem como eles, podiam ser todos bichas!
Sana kurs aldırdığım için mi? Bu harika bir şey.
É porque te motivo para tirares cursos para adultos?
- Hiç sana bir şey satın aldı mı?
- Ele comprou-te alguma coisa?
Sana hediye aldım. Giyecek yeni bir şey. Hoşuna gider belki.
Trouxe-te um presente, pensei que devias estar farta de usar roupa velha.
Sana bir şey aldım.
Trouxe-lhe algo.
- Sana aldığım küçük bir şey.
- uma coisita que te comprei
Sana seveceğin bir şey aldım.
Trouxe algo que tu gostas...
- Sana söylemem gereken bir şey var! - Bu mudur aldığım teşekkür?
Tenho uma coisa para te dizer.
Sana bir şey aldım.
Tenho uma coisa para ti.
Hayatım, Pamela sana küçük bir şey aldım.
- Pamela, trouxe-te uma coisa.
Tarağını aldım adamım. - Ben sana bir şey göndermedim.
Não te enviei nada.
- Önemli değil Frasier. - Ben de sana bir şey aldım.
A sério, não?
Sana bir şey aldım.
- Oh, não devias...
Sana harika bir şey aldım. Victoria's Secret'da buldum.
Comprei-te uma coisa na "Victoria Secret".
Sana bir şey söylemeliyim. O serserilerden para aldım.
Eu recebi dinheiro desses pulhas.
Sana bir ofis bile aldım. Her şey hazır.
Até te consegui um gabinete.
Sana onlardan aldık. Bir hayvanın var. Aldığımız o sıçanımsı şey ne oldu?
Comprámos-te aquela coisa, quele rato de estimação que comprámos?
Birbirimize hediye almayacağımızı söylediğimi biliyorum fakat sana küçük bir şey aldım.
Eu sei que dissemos que não íamos trocar presentes, mas eu tenho uma coisa para ti.
Ben de sana küçük bir şey aldım.
Eu também tenho uma coisinha para ti.
Sana bir şey aldım.
Comprei-lhe uma coisa.
Şimdi, üzerime yürüyüp bana unutturmadan önce sana bir şey söyleyeceğim. Sana bir hediye aldım.
Mas antes que eu acabe esquecendo quero dizer que comprei um presente para você.
Tamam ama bana çok şey aldın. Bense sana hiç bir şey almadım. Nick, sen buradasın.
Já me deste montes de coisas e ainda não te comprei nada...
Şey! Sana küçük bir hediye aldım.
- Tenho um presentinho para si.
Ne yani, bir şey istediğim için mi sana DVD aldığımı sanıyorsun?
Achas que te ofereci o DVD por querer alguma coisa em troca?
Problem yok. Ama ben sana ufak bir şey aldım.
Não tem importância, mas... eu... comprei-te uma prendinha.
Bunun sana aşina bir kavram olmadığının farkındayım Jack, ama bu bazılarımızın gerçekten de ciddiye aldığı bir şey.
Eu sei que isso não é uma coisa familiar para você, Jack, mas isso é uma coisa que alguns de nós tentamos tratar com seriedade.
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135