Sana bir şey vereceğim traduction Portugais
283 traduction parallèle
Sana bir şey vereceğim.
Tenho uma coisa para si.
Seni bilge yapmak için, sana bir şey vereceğim.
Nas palavras do poeta, "Dou-te algo para ficares mais sábio"
Sana bir şey vereceğim.
Tenho algo para você.
Yardım edersen sana bir şey vereceğim.
Se me ajudares, dou-te uma coisa.
Sana bir şey vereceğim.
Vou dar-te uma coisa.
Sana bir şey vereceğim...
- Tenho uma coisa boa para você.
Sana bir şey vereceğim.
Tenho algo para ti.
Sana bir şey vereceğim. Kendini daha iyi hissetmeni sağlayacak.
Vou-te dar uma coisa para que sintas melhor.
Sana bir şey vereceğim.
Vou te dar algo.
Sana bir şey vereceğim.
Tenho uma coisa para ti.
Sana bir şey vereceğim, büyük bir şey.
Muito bem, vou dar-lhe uma informação graúda.
Sana bir şey vereceğim.
Tenho outra coisa para ti.
Jay, sana bir şey vereceğim.
Jay, tenho uma coisa para ti.
Sen kazanırsan ben sana bir şey vereceğim.
Se tu ganhares, tenho de te dar alguma coisa.
Dur biraz. Sana bir şey vereceğim.
Espera, tenho uma coisa para ti.
Uslu köpek. Sana bir şey vereceğim.
Tenho algo para ti.
Sana bir şey vereceğim.
Eu tenho uma coisa para ti.
- Sana bir şey vereceğim.
- Tenho uma coisa para si.
Sana bir şey vereceğim, bu bir zamanlar...
Tenho uma coisa para te dar...
Pekâlâ, sana bir şey vereceğim.
- Bem, Satch. Tenho uma coisa para ti.
Bağıştan bahsetmişken sana bir şey vereceğim.
Por falar em subsídios, tenho uma coisa para ti.
Buraya gel, sana bir şey vereceğim.
Anda cá, tenho uma coisa para ti.
Eve gidince mideciğin için sana bir şey vereceğim.
Quando chegarmos a casa, dou-te qualquer coisa para a barriguinha.
Sana o köpekbalığını anımsatacak bir şey vereceğim.
Vou fazer com que te lembres daquela posta de tubaräo!
Sana, Samarra, bir şey vereceğim.
Para si, Samarra, dou tudo.
Sana düşüneceğin bir şey vereceğim.
Vou dar-lhe algo em que pensar.
Oh, şey, elbette, sana onun için iyi bir fiyat vereceğim.
Eu pago-Ihe um preço muito justo...
Şimdi sana asla unutamayacağın bir şey vereceğim.
Vou dar-te algo que não vais esquecer!
Dinle, sana vereceğim bir şey var.
Ouve, tenho uma coisa para si.
Sana meydan okuyabileceğin bir şey vereceğim.
Tenho um desafio para ti Sark.
Sana ne diyeceğim- - Ben bir şey yapmadan önce silahı bana doğrultmana izin vereceğim.
Fazemos o seguinte, deixo-te segurares na arma antes de eu fazer alguma coisa.
Bana güzel ve parlak bir şey ver. Vermezsen, ben sana güzel ve parlak bir şey vereceğim, adına da'balta'diyorlar!
Oferecei-me algo bonito e reluzente, porque senão, tenho qualquer coisa do género para vós e chama-se machado!
Sana vereceğim bir şey var.
- Tenho algo para ti.
Rüyasını görebileceğin bir şey vereceğim sana.
Vou-te dar algo com o qual podes sonhar.
Sana bakman için bir şey vereceğim.
Eu dou-te alguma coisa para olhares.
Baba, gitmeden önce, sana, ufak bir şey vereceğim.
- Vamos andando. Pai, antes de ir... tenho uma coisinha para si.
Sana bir sey verecegim.
Quero dar-te uma coisa.
Sana bir şey daha vereceğim.
Tenho outra coisa para ti.
Sana daha iyi bir şey vereceğim.
Eu lhe darei algo melhor.
Su nasıl? Sana bir şey vereceğim.
Vou dar-te uma coisa.
Şikayet edilecek bir şey değil ama sana hafif bir ateş düşürücü vereceğim.
Obrigada.
Sana bir şey vereceğim.
Pára!
"Yardım" ne demek? "Yardım" mutlaka karşılığı ödenmesi gereken bir şey değildir ama ben sana para vereceğim, sana yardım edeceğim.
A "ajuda", não tem por que ser paga, mas dou-te dinheiro, ajudo-te.
Benim olan bir şey için sana para mı vereceğim yani?
Julgas que te vou pagar?
Sana özel bir şey vereceğim.
Vou ensinar-te rapaz, ensinar-te a minha técnica!
Sana ağlaman için bir şey vereceğim kadın!
Eu vou-te dar.Paneleiro! Sua bichona!
Sana vereceğim bir şey var Dawson Öyle mi?
Tenho algo para você, Dawson. Oh, é?
Şimdi eğer Judith hakkında bir şey dersen adını bile anarsan sana ufak bir şok vereceğim.
Ora... se falares na Judith... nem que menciones só o nome dela... dou-te um choque.
Sana ısıracak bir şey vereceğim.
Vou-te dar uma coisa para ficares mais confortável.
Sana yine de kalacağım yerin numarasını vereceğim,... -... bir şey olursa ararsın.
Vou deixar-te o contacto de onde vou estar, para qualquer emergência.
Cinsiyet karışıklığı. " Sana yazabilmen için bir şey vereceğim.
Confusão sexual. " Vou-te dar algo para escreveres.
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana bir sorum var 36
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana bir sorum var 36