Sen benim arkadaşımsın traduction Portugais
477 traduction parallèle
Sen benim arkadaşımsın. Bana söyleyebilirsin.
Como amigo podes dizer-me.
Anita, sen benim arkadaşımsın.
Por favor, Anita. És minha amiga.
- Çünkü sen benim arkadaşımsın.
- Porque és minha amiga!
Sen benim arkadaşımsın.
És minha amiga.
- Hayır, sen benim arkadaşımsın.
Não, tu és a minha amiga.
İtirafını Angus'a götürmedim... çünkü iyiydi gerçekten, çünkü, sen benim arkadaşımsın.
Não levei ao Angus porque achei bom, mas porque é meu amigo.
Biliyorum. Çünkü sen benim arkadaşımsın.
Eu sei que não achas, porque és meu amigo.
- Çünkü sen benim arkadaşımsın.
- Porque és minha amiga.
Tamam. Sen benim arkadaşımsın.
Você é minha amiga.
Sen benim arkadaşımsın ve buradasın.
És minha amiga e estás aqui.
Fry, sen benim arkadaşımsın.
Fry, tu és meu amigo.
Yoksa konumuz bu mu? Sen benim arkadaşımsın ve ben bu işlerin nasıl olduğunu bilmek istiyorum. - Bu harika.
Queria saber como te dás com isso.
- Sen benim en iyi arkadaşımsın.
- És o melhor amigo do homem.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
És a minha melhor amiga, Judy.
Sen benim ilk arkadaşımsın.
És o primeiro amigo que tenho.
Sen benim arkadaşımsın.
Tu és meu amigo.
Sen benim tek arkadaşımsın.
Você é a minha única amiga.
Sen bir dostsun. Sen benim en iyi arkadaşımsın.
É o melhor amigo que se pode ter.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu és absolutamente o meu melhor amigo.
Çünkü sen benim arkadaşımsın, aptal!
- Porque és minha amiga.
Sen benim buradaki tek arkadaşımsın.
És a única amiga que tenho aqui.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
És o meu melhor amigo.
Sen benim en eski ve en sevdiğim arkadaşımsın.
- Bunny, achas que daria o teu nome? - Não! És o meu melhor amigo, e o mais antigo, achas que eu...
Mike, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Mike, és o meu melhor amigo.
Donna, sen benim en iyi arkadaşımsın, değil mi? - Elbette!
Donna, és... és a minha melhor amiga?
Ramon bir erkek ama sen benim en yakın arkadaşımsın.
Com o Ramón é diferente. Ele é homem, mas tu és a minha melhor amiga.
- Bu yüzden sen benim de en iyi arkadaşımsın.
- Isso faz de ti meu melhor amigo também.
Peter benim oğlum sen de en iyi arkadaşımsın, tamam mı?
O Peter é meu filho. Tu és o meu melhor amigo, está bem?
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu és o meu melhor amigo.
- Pocahontas, lütfen. Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Pocahontas, és a minha melhor amiga.
İşlerin son zamanlarda tuhaflaştığını biliyorum ama sen benim dünyadaki en eski arkadaşımsın, Laurie Schaffer dışında onunla artık konuşmuyorum çünkü kilo verdi ve artık sevimli bir yüzü yok.
Sei que as coisas têm andado estranhas, ultimamente. Mas és a minha amiga mais antiga, excepto quanto à Laurie Schaefer e, por acaso, não tem uma cara gira.
Sen benim arkadaşımsın.
Você é meu amigo.
Çünkü sen benim kız arkadaşımsın ve kız arkadaşlar buna layıktır.
Precisava, sim. Porque és minha namorada e é isto que as namoradas devem receber.
Sen benim en iyi arkadaşımsın, anne, ama ben bir çocuğum.
Nós somos amigas, mãe. Mas sou uma criança.
Dolayısıyla sen artık benim en iyi arkadaşımsın.
E isso faz de si a minha nova melhor amiga.
Biliyor musun Willow, sen benim en yakın arkadaşımsın.
Sabes que mais, Willow? És a minha melhor amiga.
Sen benim şimdiye kadar sahip olduğum en iyi arkadaşımsın.
És o melhor amigo que alguém pode ter.
Uyan artık pasaklı, artık sen benim en iyi arkadaşımsın.
Acorda, cabra, é o meu novo melhor amigo.
Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın.
Porque és o meu melhor amigo.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
És a minha melhor amiga.
Sen benim en iyi arkadaşımsın... ailemsin.
És a minha melhor amiga, a minha família.
Ahh Pheebs, Biliyorsun sen benim bir numaralı kız arkadaşımsın.
Pheebs, sabes que és a minha rapariga número um.
Sen benim ilk televizyon arkadaşımsın.
- Isso é tão comovente.
Elbette, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Claro que és a minha melhor amiga.
Sen benim tek arkadaşımsın.
És o meu único amigo.
Sen benim kız arkadaşımsın.
Tu és a minha namorada.
- Sen benim en iyi arkadaşımsın Fry.
- Tu és o meu melhor amigo, Fry.
Kif. Sen benim en iyi ve en sadık arkadaşımsın, ama yeniden hor görümü kazandın.
Você é o meu melhor amigo, mas ganhou o meu desprezo de novo.
Sen de benim en iyi arkadaşımsın.
Tu também és, o meu melhor amigo,
- Sen benim tek arkadaşımsın.
- És a minha única amiga.
Sen benim tek arkadaşımsın.
És a minha única amiga.
sen benimsin 132
sen benim her şeyimsin 20
sen benim 28
sen benim karımsın 46
sen benim kardeşimsin 32
sen benimle gel 72
sen benim en iyi arkadaşımsın 22
sen benim dostumsun 44
sen benim babamsın 18
sen benimle geliyorsun 20
sen benim her şeyimsin 20
sen benim 28
sen benim karımsın 46
sen benim kardeşimsin 32
sen benimle gel 72
sen benim en iyi arkadaşımsın 22
sen benim dostumsun 44
sen benim babamsın 18
sen benimle geliyorsun 20
sen benim oğlumsun 30
sen benim babam değilsin 18
sen benim annem değilsin 16
sen beni sevmiyorsun 23
sen bilirsin 301
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bana aitsin 27
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen benim babam değilsin 18
sen benim annem değilsin 16
sen beni sevmiyorsun 23
sen bilirsin 301
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bana aitsin 27
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43