Sıkı tut traduction Portugais
782 traduction parallèle
- Onları sıkı tut.
- Não os largues.
Sıkı tut!
Pare!
Dümeni sıkı tut Manuel.
Mantém-te firme, Manuel.
— Dümeni sıkı tut Manuel!
- Mantém-no firme.
Saklan ve ağzını sıkı tut.
Não! O único que você tem que fazer é ir-se embora e fechar a boca!
Nasihatlerimi aklından çıkarma evlat. İyi bir kahramanlık nişanın var. Sadece ağzını biraz sıkı tut, tamam mı?
Recebeu a condecoração e agora fique quieto.
İşte seninki Donald. Sıkı tut.
Toma, para partires a tua pinhata.
Tommy, sen de çeneni sıkı tut.
Tommy, devias estar caladinho.
Şapkanı sıkı tut.
Segura bem o chapéu!
Sıkı tut.
Segurem-no.
Balonunu sıkı tut.
Olha ali o teu balão.
Dipçiği omuzunda sıkı tut.
Comprime essa coronha no ombro.
Sıkı tut ve yerleştir.
Quando estiver na posição, aproxime-se dele, aqui.
- Halatı sıkı tut.
- Aperta bem essas cordas novas.
Bacaklarını sıkı tut.
Segura-Ihe nas pernas.
Sıkı tut.
Segura-a.
Sıkı tut.
Segure firme.
Sana 10.000 Frank vereyim de çeneni sıkı tut e mi?
Chico, gostavas de ganhar 10 mil francos?
- Cole, kollarını sıkı tut.
- Cole, prende-lhe os braços.
Mızlanmayı kes ve sıkı tut.
Pára de bocejar e agarra-te bem.
Hadi, parmaklarını sıkı tut.
Aperta com força.
Onu sıkı tut.
Segura-o firme.
Onu sıkı tut. Bilgisayar bana makine merkezine giden bütün kanalları göster.
Computador, mostra todas as condutas mecânicos... no poço de manutenção central.
Sıkı tut elimi, Blaze!
A mão. Aguente, meu amigo Blaze.
Sıkı tut. Şimdi çek!
Devagar!
Ağzını sıkı tut.
O silêncio é de ouro.
Sıkı tut!
Segura-a com firmeza!
- Onu sıkı tut Sam!
- Vamos. - Agarra-te bem, Sam!
Sıkı tut şunu!
Agarra-te!
- O gitarı çok sıkı tut.
- Segura bem a viola.
Yuları, elinle sıkıca tut. Deh!
Segura as rédeas com mão firme.
Şunu sıkıca tut ve geri çek.
Agarra isso e puxa para trás.
Sıkı tut.
Mantenha-as apertadas.
"bana ışık tut, bana uğur getir, dileğimi bu gece yerine getir."
"Deseja-me sorte, Deseja-me alegria, faz com que o meu desejo se realize neste dia."
kılıcı çok sıkı kavrıyorsun, onu boğuyorsun. hafifçe, elinden düşecekmiş gibi nazik tut.
Muito apertado, esmaga-o, muito frouxo, ele voa?
- Bunu sıkıca boynuna tut.
- Ponha isto à volta do pescoço.
Silahını sıkıca tut ve içeri girer girmez ona sertçe vur.
Segura firme na tua arma. E ataca-o quando ele vier.
Tut beni. Sıkıca.
Abraça-me forte.
Şimdi kolunu sıkıca tut, çünkü canı çok yanacak.
Mantém o braço dele quieto, porque... isto vai doer.
Tanrım beni duy. Gözlerime ışık tut. Uyumayayım diye...
Senhor meu Deus, abre-me os olhos para que não adormeça...
Peak's Junction'dan tut, tüm eyalet boyunca bir sürü telefon aldık.
Eu digo-lhe, temos recebido um grande número de chamadas... a partir de Peak's Junction, ao longo de todo o Estado.
Tut beni... sıkıca.
Aperta-me com força.
Genç bir kızı her zaman sıcak tut, evlat.
Sempre mantenha as mulheres bem aquecidas.
Gel buraya ve onu sıkıca tut, olur mu?
Chega aqui e trata dele, pode ser?
Bu adamın iplerini sıkı tut!
Resista a este galã.
Sıkı tut.
Agarra-o bem.
Eğer tren gelecek olursa iyice duvara yaslan ve eteklerini sıkıca tut.
Mesmo assim não gosto disto.
Onu sıkı tut.
Segura-o firme. Segura-o firme.
Sıkıca tut.
Firme! Firme!
Pekala Sam, atı sıkı tut.
Certo, Sam, agarra-a bem.
Sıkıca tut.
Você segura com firmeza.
sıkı tutun 424
sıkı tutunun 129
tutti 16
tuttle 18
tutun 312
tütün 22
tutku 122
tut beni 61
tut ki 22
tuttum seni 72
sıkı tutunun 129
tutti 16
tuttle 18
tutun 312
tütün 22
tutku 122
tut beni 61
tut ki 22
tuttum seni 72
tutunun 80
tutuklandı 21
tutkulu 23
tut elimi 19
tuttum 236
tutuyorum 50
tutamıyorum 41
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutmayın beni 18
tutuklandı 21
tutkulu 23
tut elimi 19
tuttum 236
tutuyorum 50
tutamıyorum 41
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutmayın beni 18
tutuklusunuz 119
tut bunu 23
tuttun mu 62
tuttum onu 24
tutuklu muyum 16
tut onu 224
tutunamıyorum 23
tutuklayın 60
tutun şunu 53
tutar mısın 16
tut bunu 23
tuttun mu 62
tuttum onu 24
tutuklu muyum 16
tut onu 224
tutunamıyorum 23
tutuklayın 60
tutun şunu 53
tutar mısın 16