Yemek hazır mı traduction Portugais
166 traduction parallèle
- Yemek hazır mı?
- O jantar está pronto?
Yemek hazır mı?
- Claro que não. - O jantar está pronto?
- Yemek hazır mı?
- Sim, pronto e esfriando.
Yemek hazır mı?
Jantamos?
Yemek hazır mı? - Hayır.
- O jantarjá está pronto?
- Yemek hazır mı?
- Há almoço?
Yentl, yemek hazır mı?
Yentl, o jantar está pronto?
Yemek hazır mı?
Por exemplo, o que sabemos verdadeiramente sobre cada um...
Yemek hazır mı?
O jantar está pronto?
Lena, yemek hazır mı?
O jantar está pronto?
Yemek hazır mı?
Já acabaram?
Haydi. Aşağı inip yemek hazır mı diye bakalım.
Agora, anda, vamos descer e ver se o jantar já está pronto.
- Yemek hazır mı kadın?
O jantar já está pronto, mulher
- Yemek hazır canım.
- O almoço está pronto, querido.
- Yemek için hazır mısın, Jedediah?
Vamos jantar, Jedediah?
Yemek için hazır mıyız?
A pergunta é : Estamos prontos para jantar?
- Yemek için hazır mıyız?
- Estamos prontos para jantar?
- Yemek yarım saate hazır olur.
- O jantar demora meia hora.
- Elinizi çabuk tutun, yemek yarım saat sonra hazır olur.
- Rápido, o jantar sai daqui a meia hora.
Yarım saatte yemek hazır olur.
Dentro de meia hora.
Sandığı içeri alır almaz yemek hazırlayacağım.
Mal leves a arca para dentro, vou fazer o almoço.
Sanırım yemek odasına hazırlamış olmalı.
Vamos ver.
- Yemek hazır olunca çağırırım.
Chamá-los-ei quando o jantar estiver pronto.
Hazırladığım mamayı yemek istemedi. O zaman dışarı çıkıp Thriftymart'a gittim. Biliyorsunuz, orası 24 saat açıktır.
Então saí e fui até à loja Thrifty, que fica aberta 24 horas... para comprar comida da Courry.
Hayatım, yemek yarım saat içinde hazır olur.
Querido, o jantar estará pronto daqui a meia hora.
Benim büyük Nubi savaşçım, yemek hazır.
Branquelas... É outra coisa.
Eğer zamanda yolculuk yapıyorsanız birdenbire zamanın ötesine geçmeye hazır olmalısınız yoldaşınıza yardım etmek yeni arkadaşlıklara açık olmak yemek yiyip başka bir zamana geçmek.
Se você for saltar pelo tempo, você deve estar preparado para saltar, para ajudar seu amigo viajante, estar aberto a novos amigos, a comer e saltar.
Birkaç hazır yemek restoranında çalıştım.
Trabalhei nalguns "snacks"
Yardım etmeye çalıştığın insanlar, devletin huzuru sağlayan devriyeleri tarafından katlediliyorlar ve ne battaniye ne de hazır yemek bunu değiştirecektir.
A verdade é que o pessoal que tem ajudado... está a ser abandonado pelo governo. Desculpe. Alguns cobertores e alimentos não vão mudar isso.
Yemek yarım saat içinde hazır.
O jantar está pronto, dentro de meia hora.
Tatlım, yemek hazır.
O jantar está pronto, querido.
- Yemek için hazır mısın?
- Vamos almoçar?
Cathy, hayatım, yemek hazır!
Cathy, querida, o almoço está pronto!
Anladığım kadarıyla, şu anda, yemek ve içmek için hazır durumdasın.
Achei que você já estava pronta para começar a ingerir comida.
Yemek için hazır mısın?
Pronta para jantar?
Bir sonraki yemek için hazırım!
Estou pronta para o segundo prato!
Yemek bir dakika içinde hazır, tamam mı?
Trago-te o almoço daqui a nada.
- Yemek hazır tatlım.
- A comida está pronta, querido.
Yemek 20 dakika içinde hazır olacak. Çok heyecanlıyım.
O jantar estará pronto em 20 minutos.
Yemek hazır. Sevdiğin tavuktan yaptım.
- O jantar está quase pronto Preparei a galinha como tu gostas.
Marty, tatlım, yemek hazır.
Marty, querido, jantar!
Bazen meraklanır ama ona ağır bir yemek hazırlarım,..
Não, às vezes, era bisbilhoteiro.
Tatlım, yemek hazır!
Querido, o jantar está pronto!
Fantazimde kollarımda taşıdığım evsizler için yemek hazırlıyor sonra elbisemi açıyor beni sokağın ortasına yatırıp içime giriyor.
Na minha fantasia, arranca-me a comida dos braços, rasga-me o vestido, deita-me na rua e penetra-me.
- Sanırım yemek hazır.
- Parece que o jantar está pronto.
- Hayır, yemek hazırladım.
- Não, já fiz o jantar.
Sanırım gidip ellerini yıkayabilirsin, çünkü yemek hazır.
Acho que podem ir lavar as mãos porque isto está pronto.
Yemek pişirmek gibi. Hazır yemek diye bir şey duymadınız mı?
Quero dizer, nunca ouviram falar em comer fora?
Yemek için hazır mısın?
Pronto para jantar?
- Karen'dan hazır yemek aIdım.
- É comida que trouxe da Karen.
Yemek için hazırım!
Estou numa de comer!
yemek hazır 217
hazır mısın 1689
hazır mıyız 179
hazır mısınız 587
hazır mı 131
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
hazır mısın 1689
hazır mıyız 179
hazır mısınız 587
hazır mı 131
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004