Öyle diyorsan traduction Portugais
935 traduction parallèle
Öyle diyorsanız.
Se você o diz.
Eğer öyle diyorsanız, Bayan Belle.
Se é que se pode dizer isso, Miss Belle.
Öyle diyorsan yapmaktan çekinmem.
Não me importo de o fazer, se o diz.
- Tamam. Siz öyle diyorsanız.
- Está bem, como quiser.
- Öyle diyorsanız öyledir.
- Está correcto?
- Öyle diyorsan öyledir sevgilim.
- Se tu o achas, querido.
Otur ve gerçek bir hanımefendi ol. Pekâlâ, öyle diyorsan...
Sente-se e seja uma verdadeira senhora.
Eğer öyle diyorsan...
Se quiseres.
- Siz öyle diyorsanız, öyle olsun.
- Se assim lhe quer chamar sim!
Tamam, siz öyle diyorsanız.
Bem, o senhor é quem manda.
Öyle diyorsan aslan avı konusunda öğreneceklerin var demektir.
Então, deves aprender mais sobre como caçar um leão.
- Tamam, sen öyle diyorsan.
- Está bem, já que o dizes.
Eğer öyle diyorsanız.
Se o diz.
- Öyle diyorsanız...
- Se o senhor diz.
Çok iyi, sen öyle diyorsan.
- Sim. Muito bem.
Elbette. Eğer sen öyle diyorsan.
Se achas que é boa ideia...
- Olabilir, öyle diyorsan.
- Talvez, se o diz.
Öyle diyorsanız öyledir.
Se você o disser.
Ama öyle diyorsan.
Se você diz assim.
Sen ne adammışsın, be? Öyle diyorsanız, öyledir, efendim.
- Você é uma boa peça, não é?
İstiyorsan, öyle diyorsan onları ararım.
Eu ligo, já que é isso que queres.
Öyle diyorsan.
Se você diz.
- Pekala, öyle diyorsanız öyle olsun.
- Tudo bem, Sir, se diz assim.
Ölümden sonra böyle bir hayat belki de güzel olabilir. Öyle diyorsan.
Essa espécie de vida após a morte pode ser linda.
Öyle diyorsan...
Aposto!
Öyle diyorsanız, ben...
Se achar...
- Öyle diyorsanız. - Hayır!
- Se quer assim...
- Öyle diyorsan.
- Como quiseres.
- Öyle diyorsanız.
- Se o diz...
Pekala öyle diyorsanız.
Está bem, então.
- Öyle diyorsanız öyledir senyor.
- Se assim o diz, señor...
Öyle diyorsan, belki olmamıştır.
Talvez não, se é o que diz.
Öyle diyorsanız.
É você que o diz.
Sen öyle diyorsan, Hedda.
Bem, se tu o dizes, Hedda.
Tamam, Harry, öyle diyorsan.
Tudo bem, Harry, se o dizes.
Öyle diyorsan.
Se o diz.
- Siz öyle diyorsanız.
- Se você diz.
Sen öyle diyorsan.
- É isso mesmo, "Juba".
Siz öyle diyorsanız öyledir.
Acredito na sua palavra, quanto a isso.
Ah, eğer öyle diyorsan... Tam sana göre, bayım. Çekinmeden tavsiye edebilirim.
Ah, se você colocá-lo assim... aqui estamos nós senhor, eu recomenda sem qualquer reserva.
- Öyle diyorsan.
- Se tu o dizes.
- Siz öyle diyorsanız.
- Se assim o diz.
- Öyle diyorsan.
- Tu é que mandas.
Eğer öyle daha iyi olur diyorsan.
Bem, se você acha isso, pode fazer melhor.
Öyle olur diyorsan... ama kaynak yapmak daha iyi olmaz mıydı?
Talvez funcione, querido?
- Nasıl diyorsanız öyle olsun.
- Tu é que mandas. - Fica com os homens que quiseres.
Nasıl diyorsan öyle olsun.
Como queiras.
Nasıl diyorsan öyle olsun tuğgeneral.
Como queiras, brigadeiro.
Pekala, öyle diyorsan.
Certo... tu é que sabes.
Öyle diyorsanız.
- Se é o que diz.
Eğer öyle diyorsan...
Se tu o dizes...
öyle diyorsan öyledir 30
öyle diyorsanız 22
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle diyorsanız 22
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50