Bu şekilde olmaz traduction Russe
226 traduction parallèle
Bu şekilde olmaz.
Не так.
O bu işi yapmamış olmalıydı. Bu şekilde olmaz.
Он бы себя не убил.
Bu şekilde olmaz değil mi?
Мы ведь не можем так поступить?
Eğer, bir şey olursa seni kurtarırım, ama bu şekilde olmaz.
Если что-нибудь случится, я вас вытащу, а так...
Bu şekilde olmaz.
Я не могу так.
Schmendrick onu bu şekilde bırakamazsın bu şekilde olmaz. - Nedenmiş?
Шмендрик, ты не можешь оставить её в таком виде, ведь не можешь?
Bu şekilde olmaz.
Нет, я не про это.
- Bu şekilde olmaz. Tekne sürülmez, kullanılır.
Ее не ведут, на ней плывут.
Bu şekilde olmaz.
- Не так.
Dur, bu şekilde olmaz.
- Подожди, не здесь.
Hadi ama, bu şekilde olmaz. Bu çok korkunç.
Оно не подходит.
Sean, bu şekilde olmaz.
Шон. Брось.
- Hayır... ama canım istemiyor, burada, bu şekilde olmaz, ailen senin için ne anlama geldiğimi bilene kadar olmaz!
Нет.., но я не хочу, не здесь, не так, пока они не будут знать, кто я для тебя на самом деле
Bu şekilde olmaz.
- Я не могу умереть. Только не так.
- Bu şekilde olmaz.
- Не таким образом.
Hep bu şekilde olmaz.
Так бывает не всегда.
Bu şekilde olmaz.
Нет! Так нельзя.
Bu şekilde olmaz.
Только не с этим.
Sana söyledim, bu şekilde olmaz.
Я говорил тебе, так не должно быть.
Bu şekilde olmaz. Sığmazlar Miho.
По крайней мере, целиком....
Hanımefendi, bu şekilde olmaz.
Не тот подход, госпожа.
Bu şekilde olmaz.
И не так.
Bu şekilde olmaz Wendell.
Это не сработает, Уэнделл.
Bu şekilde olmaz.
Так определять нельзя.
- Ben biliyorum. Şef olamam, şimdi olmaz, bu şekilde olmaz. Bunu, ne kadar zamandır istediğimi biliyor musun?
Я узнаю я не могу быть шефом, не сейчас знаешь как долго я этого хотел?
Bu şekilde olmaz!
Так не бывает!
Bu şekilde olmaz.
Только не так.
Şikâyete şikâyet ile karşılık verme, tamam mı? Bu şekilde olmaz.
Гари, нельзя отвечать на жалобу той же жалобой!
Ama bu şekilde olmaz ki!
От этого всего никакого толку!
Bu şekilde bir sorumluluğunuz olmaz.
Таким образом, вы снимаете с себя всю ответственность.
Bu şekilde Meksika'ya gitmek iyi olmaz mıydı?
Да.
Ben de iyi bir şekilde tabir edebilirim ama bu senin genç kulakların için pek iyi olmaz.
Я тут тоже мог бы ввернуть словечко но не годится оно для юных твоих ушей
Bence tüm bunlar yanlış, bu şekilde eğlence anlayışı olmaz.
Я чувствую, что всё это неправильно, даже манера развлекаться таким образом.
Karda araba kullanmaya alışığım. Hiç tehlikesi yoktur. Bu şekilde yağan kara güven olmaz.
Если честно, я привык к снегу, привык к горам, я спокойно доехал бы.
Bu şekilde hiç kârımız olmaz.
Так у нас вся прибыль уйдет.
Küçüğüne kaydetsen iyi olmaz mı? Bu şekilde her iki defter de biraz dengelenir.
Тебе не кажется, что лучше записать все на малый счет так чтобы он сравнялся с большим счетом?
- Bak ne diyeceğim. Buradan çıkıp gideceğim. Amacımı anlarsan, bu şekilde kimse incinmiş olmaz.
- Знаете что, я спокойно выйду отсюда, так, чтобы никто не пострадал, если смогу.
Pek çok durumda şunu söyleyen siz değilmiydiniz, hatta toplumun gözü önünde açık bir şekilde bu sözü "Lanet olası Kardasi'lara güven olmaz!"
Поправьте меня, если я ошибаюсь, но разве вы не высказывали свое несогласие с договором прилюдно и неоднократно, потому что - я цитирую - "проклятым кардам нельзя доверять"?
Söylüyorum sana, bu şekilde olmaz.
Предупреждаю...
O hiç bir zaman bu şekilde teslim olmaz.
Никоим образом он себя не сдаст.
Biliyorsun, herşey daima bu şekilde iyi olmaz.
Знаете ребята, не всегда все было так гладко.
Siz bu şekilde olmasını istediğiniz için bir şeyler olmaz.
Сэр, нельзя просто захотеть, чтобы все произошло как нужно.
Kızgın olmak için her türlü hakka sahipsin, ama bu şekilde bir davranış, sorunları çözmeye yardımcı olmaz.
У вас есть полное право злиться, но это не поможет нам решить проблему.
Her iki şekilde de, bu ikinci şansım, ve bu gibi şeyler çok sık olmaz.
В любом случае это второй шанс, и другого может и не быть.
Bu şekilde ölseniz yazık olmaz mıydı?
Вы же могли там погибнуть!
Bu şekilde hiç oda boşalmış olmaz.
Так и комната ни у кого не освобождается.
Piyanolar çok büyük olduğu için insanlar onların çok güçlü olduğunu düşünürler ve sen onun tuşuna istediğin şekilde basabilirsin ve hiçbir şey de olmaz ama hepsi bu kadar değil.
Многие думают : раз пианино большое, оно должно быть очень сильным. Будто по нему можно колотить со всей дури и ничего не случится. Это ошибочное мнение.
Kesinlikle olmaz. Bu şekilde yenilmeyi kabul edemem.
Я не спущюсь в таком виде.
Bu şekilde herhangi bir kanıt kabul etmek benim için hiç uygun olmaz.
Для меня собирать улики таким способом непозволительно.
cunku eger, bir sekilde yaniliyorsaniz bunu anlariz ve bu da sizin icin hic iyi olmaz.
Ты будешь знать, что все испортил. Ты соглашаешься на пересадку. И получаешь их обратно.
SCBA'yi takmak onlar için çok önemli. Bu şekilde sonları benimki gibi olmaz.
Это важно, носить SCBA, чтобы не пострадать как я.
bu şekilde değil 53
bu şekilde 200
bu şekilde mi 16
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde devam edemem 22
bu şekilde yaşayamam 23
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
bu şekilde 200
bu şekilde mi 16
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde devam edemem 22
bu şekilde yaşayamam 23
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu senin düşüncen 27
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu ses 55
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu senin düşüncen 27
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu ses 55
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31