Böyle bir yerde traduction Russe
554 traduction parallèle
Kim Bong Gu böyle bir yerde mi saklanıyor?
Ким Бон Гу прячется здесь?
Böyle bir yerde çalılar ve ağaçlar daima akıl karıştırır.
Тут у нас кутерьма в любое время дня и ночи.
Demek böyle bir yerde yaşıyorsun.
Милая у тебя квартирка.
Hayır, böyle bir yerde bulunmamam gerekiyor gerçekten.
Мне не следует бывать в таких местах.
Propaganda yani. Böyle bir yerde çok önemlidir.
Это очень важно в такие времена.
Siz böyle bir yerde yaşasanız yalnızlık çeker miydiniz?
А вам было бы одиноко, если бы вы жили в таком месте?
İnsanlara bakıyordum, böyle bir yerde yaşamak eğlenceli olmalı.
Я смотрю на людей внизу и думаю, наверное, это очень здорово жить в таком месте.
Böyle bir yerde daha fazla kalacak değiliz.
Проваливайте! Больше к тебе ни ногой!
Böyle bir yerde... böyle bir müzik ve manzara ile... uzay, güzellik... böyle bir konfor...
В таком месте как это... с такой музыкой и таким видом... пространство, красота... здешний комфорт...
Bir çocuğu nasıl olur da böyle bir yerde bırakabilirsin.
Оставили малыша в таком жутком месте.
Senin gibi bir kızın böyle bir yerde işi ne?
Что такая девушка, как ты, делает в таком месте?
Böyle bir yerde yaşadığımı bilseler erkekler benimle ilgilenmezler.
Мужчинам совсем не важно быть в курсе, что я живу не в таком месте, как это. Да...
"Böyle bir yerde insanın başına kötü bir şey gelmez" derken ne demek istediğimi şimdi anladın mı?
Смотри, я имею в виду, что в таком месте с тобой не может случиться ничего плохого.
Gerçekten, pek çok insanın olduğu böyle bir yerde... böyle bir felaketle karşılaşmak şaşırtıcı değil.
Серьезно, в таком месте, как это, где бывает так много людей, неудивительно встретиться с таким бедным созданием.
Böyle bir yerde olduğunuz için şanslısınız.
Можно я от имени Общества распишусь на твоем гипсе?
Elbisem yırtılmadan önce düşünüyordum böyle bir yerde bir kız... şimdi
Я вот думала еще до того, как мою тунику разорвали : в подобном месте девушке следовало бы... Как же это...
Böyle bir yerde elime geçen ilk fırsat bu.
- Подобно молнии. Я приду первым.
Hey çirkin, senin gibi bir deri bir kemik kalmış fahişe böyle bir yerde sikişebiliyor mu?
Что это такая страшная костлявая стерва, как ты, делает в таком прекрасном месте как это?
Fortworth'un dışında, böyle bir yerde....... çalışan bir amcamız var.
Эй. У нас есть дядя, Который работает в таком местечке возле Форт Уорта.
Olurum. Böyle bir yerde dikkatli olmalısın. Hoşça kal.
В таком месте надо смотреть в оба.
Kahretsin, böyle bir yerde bir adamı cinayetle suçlamak Indy 500'deki hız biletlerini insanlara dağıtmak gibiydi.
Черт. Обвинять человека в убийстве на войне... это то же самое, что арестовывать за нарушение покоя на рок концерте.
Seni böyle bir yerde görmek büyük tesadüf.
Ты, оказывается, героиня трчда.
Peki böyle bir yerde ne işiniz var?
Тем не менее, зачем ты выбрал такое место?
Böyle bir yerde, beyaz bir ceket.
Это здесь-то.
Sizce gerçek bir yilan alacak param olsaydi böyle bir yerde çalisir miydim?
Думаете, я бы работала в таком месте, если б могла позволить себе настоящую?
Böyle bir yerde yapmak istemiyorum.
Ой, папоротник...
Biliyor musun, böyle bir yerde yaşadığını hayal bile edemezdim. - Hiç aklıma gelmezdi.
Смешно, но я даже не представляла, что ты живёшь в таком доме.
Senin gibi bir usta böyle bir yerde ne arıyor?
Что такой ас, как ты, делает в таком месте?
- Böyle bir yerde ne işin var?
Ныряйте. - Как ты оказался в таком месте?
Böyle bir yerde de ölünür.
Так почему бы не здесь?
Böyle bir yerde nasıl savaşılır?
Как можно воевать, когда вокруг такая хрень?
Böyle bir yerde eğlenmek zor iş..... fakat elimden geleni yapıyorum.
Сложно развлекаться в таком месте как это, но я стараюсь.
Senin böyle bir yerde tazeliğini korumaya devam etmen inanılmaz.
Это чудо, как тебе удаётся оставаться такой свежей в этих местах. На меня стыдно смотреть, так ведь?
İşte Jacqueline böyle ihtişamlı bir yerde kalıyor.
Она в мраморной комнате наверху.
Öykümüzün temel gerçekleri aslında böyle bir Connecticut toplumunda oluştu ancak Oregon veya Mississippi, Georgia veya Utah, her yerde olabilirdi.
ќсновные событи € нашей истории действительно произошли в городке штата оннектикут, очень похожем на этот, но они могли произойти где-нибудь в ќрегоне или ћиссисипи, в ƒжорджии или ёте.
Hiç soğuk bile olmayan bir yerde böyle kürkleri olan kadınlar.
Ходить в таком манто там, где никогда не бывает холодно.
- Böyle bir yerde sanırım.
- Наверное, в таком здании.
Yokuş aşağı bir yerde olmak, hep böyle sıkıntılıdır.
Все загибающиеся места похожи друг на друга - там тоска.
Bir yerde uzun kalınca böyle bir şey olacağını biliyordum.
Я знал, что что-то подобное случится, если мы будем долго оставаться на одном месте.
- Böyle bir yerde insan nasıl yaşayabilir?
Здесь никто не жил, любовь моя.
Böyle iğrenç, can sıkıcı sesler çıkaran bir kadının... hiçbir yerde durmaya, hatta yaşamaya hakkı yoktur.
Особо, издающая такие жуткие звуки, вообще не имеет права ходить по этой земле!
Böyle durmaya çalışın. Şunu söylemeliyim ki, eğer aynı günde aynı yerde bir sürü güzel kız görürsem bu moral bozucu oluyor.
Однако, должен заметить, если встречаю много красивых девушек в одном месте или в один день, это меня деморализует.
Böyle bir antik koleksiyonu hiçbir yerde görmedim.
- Я сейчас здесь. И вы никогда в жизни не видели такой коллекции антиквариата.
Böyle bir yerde gürültüleri anlayamıyorsun.
Извините, я просто думал...
Senin gibi bir adamın böyle aşağılık bir yerde ne yaptığını anlayamıyorum.
Я не пойму, что такой парень, как вы, делает в таком грязном месте.
Hayatımda hiç böyle bir yerde bulunmadım.
Никогда в жизни не был в подобном месте.
Neden böyle korkunç bir yerde?
Почему здесь, в таком ужасном месте?
Elbette, bir çok kişi çekinebilir böyle bir olayın olduğu yerde kalmaktan.
Разумеется, некоторые люди могут просто не пожелать поселиться в таком месте, где произошло нечто подобное.
Dr Jones, böyle iğrenç bir yerde ne yapıyorsunuz?
Д-р Джонс, что это вы делаете в столь отвратительном месте?
Ve "keşfe yolculuğum" Brooklyn gibi... garip bir yerde böyle bitti.
Вот так и закончились мои странствия в странном месте, зовущемся Бруклином.
Böyle bir yerde ne yapıyorsun? Öğrenciyim.
Ожерелье Артемиды...
böyle bir şey yok 21
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
bir yerde 60
bir yerde okumuştum 21
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
bir yerde 60
bir yerde okumuştum 21
yerde 65
yerde kal 46
yerde kalın 17
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
yerde kal 46
yerde kalın 17
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle söyleme 179
böyle olsun istemedim 34
böyle mi 243
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle söyleme 179
böyle olsun istemedim 34
böyle mi 243