Gereği yok traduction Russe
202 traduction parallèle
- Risk almanın gereği yok. - Risk mi?
Какой смысл рисковать?
Gereği yok, Eddie. Ben hallederim.
Нет, Эдди, не надо, я сам.
Ancak acele etmenin hiç gereği yok.
Но нет смысла торопиться.
Bu içten pazarlıklı, sinsi Buckingham'la düşüncelerimi paylaşmanın gereği yok artık.
Увёртливый и хитрый Бекингем мне близким уж советником не будет.
Tartışmanın gereği yok.
Никаких вопросов.
Buna kanıt göstermemizin ya da seni sorguya çekmemizin gereği yok.
Думаю, Поль, нет надобности приводить доказательства вашей вины, задавать вопросы.
Ben de geleyim. Gereği yok.
- Не надо, спасибо.
Bir diş için böyle surat asmanın gereği yok.
- Ну и что? { \ cHFFFFFF } Не стоит так переживать из-за какого-то зуба.
Masumu oynamanın gereği yok. Sizin hakkınızda çok şikayet geldi, Mösyö Trelkovsky.
мсье Трелковский.
- Kabalığın gereği yok.
- Если можно, без грубости.
Ama Kurul'a söylemenin bir gereği yok.
Впрочем, зачем ему знать?
Savaş sebebiyle nasıl davranmamız gerektiğini unutmanın gereği yok.
Нельзя забыать о приличиях только потому, что идет война. Заткнись!
Bak, bunu devam ettirmenin gereği yok bunu aşağıdaki çocuklara bırak Ayrıca LA Polisiylede konuştun.
Слушай, никто не выйдет отсюда пока эти парни не поговорят с полицией Лос Анджелеса.
Rüyanın isabetliliğinden şüphe etmenin gereği yok, Müfettiş.
Думаю, что нет оснований сомневаться в точности предсказаний сна, инспектор.
Seviyesiz konuşmanın gereği yok.
Не обязательно быть грубой.
- Peki göstermeyecek misin? - Sevgili Mary, hiç gereği yok.
Значит, ты не покажешь мне?
İyileşme sürecini daha da zorlaştırmanın gereği yok.
К чему делать твоё выздоровление ещё труднее, чем оно есть?
Bu yüzden sizi aradım. Normal yolları atlamanın gereği yok.
Нет никакого резона действовать в обход официальных каналов.
Davey, ağlamaya başlamanın gereği yok.
Дэиви какой смысл рыдать в жилетку
Komutan, çabalarınız için sağolun ama gereği yok.
Коммандер, ваши усилия заслуживают похвалы, но они излишни.
- Elbette, burada oturmanın bir gereği yok.
- Иди. Чего сидеть-то.
- Gerçekten gereği yok.
О, в этом нет никакой необходимости.
Anlamsız yere konu değiştirmenin gereği yok.
У нас нет времени для твоих бесцельных отступлений.
Gereği yok.
Это не обязательно.
Basit sorgulama tekniklerinin gereği yok.
Не надо этих дешевых приемов.
Gereği yok.
- Честное слово, не за что.
Gereği yok. Beni herkes böyle görüyor.
Не извиняйтесь, я всем кажусь таким.
Hiç gereği yok.
Нет-нет, в этом нет необходимости...
Onları işlerinde de sıkıştırmanın gereği yok.
Незачем дурить их еще и на работе.
Hiç gereği yok, Parker.
Нет нужды, Паркер.
Senin gibi iyi, güçlü bir oğlum varken Juster'a para ödemenin bir gereği yok.
Нет причин платить Джестору Когда у меня есть хороший и сильный сын как ты.
- Hayır, hiç gereği yok.
- Нет, не нужно.
Sizi daha fazla aldatmanın gereği yok artık.
Больше нет смысла вас обманывать.
- Yalnız konuşsak daha iyi olacak. Gereği yok.
- Позвольте один на один, генерал...
- Gördün mü? Hayal kurmanın gereği yok.
Можешь перестать фантазировать.
Evet Haham Lazar ama bunu konuşmanın gereği yok.
Да, я знаю, раввин Лазар, но нет смысла обсуждать это.
- Gereği yok.
- В этом нет необходимости.
- Andrew, kabalaşmanın gereği yok.
- Грубить не обязательно.
Açıklamanın gereği yok.
любить друг друга нам с тобой не судьба.
Artık gidebilirsiniz. Kıçınızı burada dondurmanın gereği yok.
Нет необходимости мокнуть тут.
- Kardeşini suçlamanın gereği yok. - Bırak konuşsun.
- Тебе не обязательно оскорблять сестру.
Terbiyesizleşmenin gereği yok.
Давайте без грубостей.
Gereği yok.
В этом есть свой смысл.
Şu an için bu konuya girmenin bir gereği yok.
Нет смысла объяснять это сейчас.
Ama resmî sıfatım gereği suçlamasını dinlemekten başka seçeneğim yok.
Но я официальный представитель и и обязан выслушать все его обвинения.
Gereği yok.
- Не стоит.
Hepimiz piyasadayız... tüm farklılıklar unutuldu... savaşı anımsatmanın gereği de yok.
Мы с вами все вместе, все различия забыты, и вовсе нет необходимости вспоминать о войне.
Yoo, yoo, hiç gereği yok.
Нет, не стоит, мадам.
Tartışmanın gereği yok.
Директор получает деньги, Принц получает последователей. И здесь нет оснований для спора!
Gereği yok.
Да ладно, бросьте!
Şirket politikası gereği, ön ödeme yok, geri dönüş yok.
Правила торговли – ни депозитов, ни возвратов.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65