Haber yok traduction Russe
872 traduction parallèle
Ama haber yok.
Он пока не связывался со мной.
- Henüz haber yok mu?
- Их нет? - Никаких.
Shinkichi'den haber yok mu hala?
Никакой весточки от Синкичи?
Richard'dan haber yok.
О Ричарде, никаких новостей?
Gece yarısı oldu, hâlâ Komiserinizden haber yok.
Полночь, а от вашего инспектора никаких новостей. .
- Haber yok Jim. Vallahi hiçbir haber yok.
Новостей нет, Джим.
- Daha mutlu bir haber yok mu?
- У тебя нет новостей повеселее?
Amerika'dan haber yok mu?
Нет новостей из Америки?
Aynı şekilde dostum Eprin'den hiçbir haber yok.
Я ничего не смог выяснить о моем знакомом Эприме.
Üç günden beri kurtarma gemilerinden hiç bir haber yok.
Спасательный корабль не обязан прибыть на следующие три дня.
Hayır, hiç haber yok.
Нет, у нас никаких новостей.
- Kirk burada. - 2. İleri Dünya Karakolundan haber yok.
- До сих пор нет ответа от Аванпоста 2, капитан.
- Uzun zamandır patrondan haber yok.
- Хорошо. Давно шеф молчит?
- Ama hala ayaklanmadan haber yok.
- До сих пор нет новостей о восстании.
Kaptan Kirk'ten halen bir haber yok.
До сих пор ничего не слышно от капитана Кирка с поверхности. Время ожидания почти закончилось.
Annenden hala haber yok mu?
- А Вы ей сообщили? - Нет. Она узнает из газет.
Hiçbir haber yok Rebecca.
- Нет, Ребекка.
Haber yok, adamım.
Ничего серьёзного, мужик.
Yattan haber yok komiserim.
Никаких новостей с яхты. Я стою здесь часами.
Müdür Delaney'den haber yok, değil mi?
От комиссара Делайни ничего не слышно?
Evden haber yok.
И нет никаких новостей из дома.
Gemiler gideli neredeyse bir hafta oldu ama hâlâ bir haber yok.
та сйажг ежуцам еды йаи лиа бдолада йаи айола йамема мео.
Haber yok.
Никаких новостей.
Hayır, film yok, haber yok.
Вам нужна инфopмация o ней?
- Bizim evden bir haber yok.
Я не получил никаких новостей из дома.
- Babamdan haber yok mu?
От отца ничего нового?
Hiç haber yok. Ama son aradığında, Hunter için bir banka hesabı açmamı istemişti.
Ни слова, но когда она звонила в последний раз, она попросила, чтобы я открыла счёт в банке на имя Хантера...
Hillsborough'dan bir haber yok, ama Stocksbridge o kadar fena değil.
Информации из Хиллсборо нет, но в Стоксбридже не так все плохо.
Edmund'dan kesinlikle hiç bir haber yok mu?
И никаких признаков Эдмунда?
Bana haber yok diyen sendin.
Ты же сказал, что там нет ни какой истории.
Ama Filipinler'e yollanan küçük ağabeyimden hiç haber yok.
А от второго, которого отправили на Филиппины, у нас нет никаких вестей.
Ling ve kızınızdan haber yok!
Учитель, новостей от старшего Лин и вашей дочери пока нет.
Hiç haber de mi yok?
И ни весточки?
Müdür Song'un bir özelliği yok ki. Meslektaşından haber çalan hırsızın teki o.
Увела сенсационную новость из-под носа новичка!
"Bizim halimiz daha berbat" diyor çünkü hem ailelerimizden bir haber alamıyoruz hem de gidecek bir yerimiz yok.
Она говорит, что нам хуже, чем им. Потому что мы не знаем, что случилось с нашими семьями, и нам некуда податься.
Küçük haber. Resim de yok.
Опусти вниз.
- Haber yok.
У меня нет никакой статьи.
Haber falan yok.
Никакого интервью нет.
Bu fotoğraflarla gidecek haber konusuna gelirsek, haber falan yok.
Твои фотографии должны были стать потрясающим дополнением к статье,.. но статьи нет...
Yetkililere haber vermemek için bir neden yok.
Так что нет причин скрывать всё это от властей.
Söylemeye gerek yok, ondan haber aldığım için şaşırmıştım.
Излишне указывать, что оно меня крайне удивило.
- Bubber'dan haber var mı? - Yok.
- Есть новости о Бабере?
Haber yok.
Нет, ничего.
Benden ne haber, bana içki yok mu?
А как насчет меня? Мне выпить не нальют?
- Hayır, haber yok efendim.
Нет, от мадам нет вестей.
Anne'e haber vermek kolay olmayacak. Telefonu yok ve onu ofisten aramamalıyım.
Ладно, попробую ее предупредить, но это трудно, у нее нет телефона, а к офису я не могу подойти.
İdamın tehiri ile ilgili bir haber yok, değil mi?
Точно.
- Yeni bir haber yok.
Больше никаких сообщений не поступало.
İki haber kağıdı ama para hala yok.
У меня два извещения о деньгах, а денег нет...
- Yazıyla ilgili bir haber de yok.
И никто не звонил насчёт статьи.
Birilerinin onu kovaladığını gördüm ama bunun bir haber değeri yok elbette.
Я видел за ней гнались, впрочем, как всегда.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65