Hepsi o kadar traduction Russe
271 traduction parallèle
- Hepsi o kadar.
Да. Зачем?
Terbiyesizlik etmek istememiştim, ama bunlar benim için yeni şeyler. Yani hepsi o kadar yeni... ve öyle büyüleyici ki!
Я не хотела быть невежливой, но для меня все это ново, все, все так ново, и так увлекательно.
Matilde ondan hoşlanmadı, hepsi o kadar.
Ну, хватит об этом. - Сердцу не прикажешь?
Beş dakika. Hepsi o kadar.
Пять минут, но не всю жизнь.
Hepsi o kadar.
И всё.
- Hepsi o kadar mı!
- И все? !
Bütün iyi dilekleriymiş. Yanımda sadece o sofu yardımcısı vardı hepsi o kadar!
Все, чего я от него дождался, это лицемерного вице-президента.
Hepsi o kadar iyi bir eğitim almış ki.
Они же все поголовно грамотные.
Sadece biraz zayıf kaldım, hepsi o kadar.
Я всего лишь немного похудел, вот и всё.
Sadece yardım etmeye çalışıyorum Trav. Hepsi o kadar.
Я просто стараюсь тебе помочь, Трев, и ничего больше.
Hepsi o kadar mı?
Это все?
Bu çok sorun değil zamanlama yanlış, hepsi o kadar.
Этот вопрос, только вопрос времени.
Hepsi o kadar.
Вот и всё.
Fakat, mes amis, ( arkadaşlarım ), hepsi o kadar değil.
Но, друзья мои, за этим скрывается нечто большее.
Biz beraber uçarız, yan yana yatarız, ama hepsi o kadar.
Мы вместе летаем, спим рядом, но на этом все.
Hepsi o kadar.
Уже что-то.
Bıçak çeken Meksikalının kürekle bacağını sakatladım, hepsi o kadar.
Тот мексиканец с ножом я просто перебил ему ногу лопатой. Я его не убивал, ничего такого.
Biraz solgun, hepsi o kadar.
- ƒа, оно немного бледновато, только и всего.
Sonra polisler gelmeden buradan gideceksin. 10.000 dolar, hepsi o kadar.
10, не больше.
Sanırım Andy | biraz heyecanlandı, hepsi o kadar.
Я уверен, Энди был просто немного возбужден и все.
Hepsi o kadar güzel ki.
Они такие красивые.
Hepsi o kadar.
В общем, это и вся история
Ama hepsi o kadar. Sadece bir teori.
Но это всего лишь... теория.
Hepsi o kadar.
И все.
Hepsi o kadar.
Всего-то.
Evet, kısa bir duraklama var. Ama hepsi o kadar. Toparlanacaklar.
Да, в войне наступила пауза, но скоро они перегруппируются и...
Pekala 100 bin ama hepsi o kadar.
- Хорошо, сто тысяч. Но не больше.
Birkaç bandaj verebiliriz, ama hepsi o kadar.
Пара бинтов у нас ещё есть, но это всё.
Hepsi o kadar.
Это все.
Hepsi küçücük bir kağıda sığıyorsa, o zaman ışığım ne kadar uzağa gidiyor?
И далеко же я свечу, если ты все помещаешь на листе бумаги.
O halde hepsi bu kadar.
А теперь это всё.
Bir anlaşma yapacaktık, hepsi bu. Bu o kadar kötü mü?
Это честное предложение, ничего другого.
O kadar karmaşadan sonra, şimdi hepsi fikrini değiştirdiler.
Можно взглянуть на его могилу? Да вот она.
Hepsi o kadar saçma ki.
Это все бессмысленно...
Metabolizmandaki değişimler o kadar çok değil ; kalp nevrozu sadece, hepsi bu.
Ну, изменении метаболизма у тебя не большое, у тебя просто сердечный невроз.
O kadar önemli bir şey değil. Bru sadece bir şeyi unuttu, hepsi bu.
Бру просто кое-что позабыл, вот и все.
Gerek yok. Hepsi bu kadar, o zaman.
Не обязательно.
Hepsi onların suçu değil, ve o kadar da kötü değil.
Они-то сами не виноваты. Впрочем, ничего особенного, я приберу...
Tüm istediğim senin o harika sesini diğer insanlarla paylaşmaktı ama hepsi bu kadar.
Я только хотел, чтобы твой голос услышали остальные. Я сделал это.
Başka bir şey? Bu öğleden sonranın geri kalanında ev dışında çalışıyor olacağım o yüzden, çok sağ ol. Hayır, hepsi bu kadar.
Чтo-нибyдь eщe?
Hepsi de Boston'dan buraya o kadar yol tepip sana geldiler.
Они все приехали из Бостона. Только ради тебя.
- Hepsi bu kadar, o zaman.
- Ну, тогда всё.
Hepsi o kadar. Yürümüyor.
Обстоятельства ухудшились, вот и все.
Muhafaza edilen suyun hepsi bir anda serbest kaldı o kadar.
Эта долбанная вода перехлестнула через край, и все.
O kadar da değil, Joey. Onlarla oyun oynuyorum sadece, hepsi bu.
и все.
Ortaya konan parayı aldım, hepsi o kadar.
Вот, я перемешал колоду.
Hepsi kaslı kıskaçlara sahipti. - O kadar da kötü kokmuyorsun.
А теперь я скучаю по Зубастику и чувствую себя надоедливым и упрямым.
Yani, onu birkaç sefer becerdim ama hepsi o kadar.
Я перепихнулась с ним пару раз, и только.
O zaman tonaj kadar öde ve kasabalıdan çöp toplamak için biraz fazladan ücret al, hepsi bu.
- Ну так плати по тоннажу и чуть подними цену за вывоз мусора на своем районе.
Seni buraya getirmek o kadar uzun sürdü ki hepsi gitti.
Но вытащить тебя сюда оказалось непросто, и все разошлись.
Bende o kadar para yok. Bendekinin hepsi babamın arabası.
За него требуют залог - двадцать пять тысяч.
hepsi o 61
hepsi orada 47
hepsi öldü 116
hepsi öyle 25
hepsi onun suçu 16
hepsi ölmüş 31
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
hepsi orada 47
hepsi öldü 116
hepsi öyle 25
hepsi onun suçu 16
hepsi ölmüş 31
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar da önemli değil 19
o kadar önemli değil 39
o kadar güzel ki 39
o kadar değil 62
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar da önemli değil 19
o kadar önemli değil 39
o kadar güzel ki 39
o kadar değil 62