Hiçbir şeyin yok traduction Russe
445 traduction parallèle
Hiçbir şeyin yok.
У вас на меня ничего нет.
Hiçbir şeyin yok.
У тебя уже ничего нет.
Her şey Nazi Almanyasına aitti ve ben de hiçbir şeyin yok olmaması ya da çalınmamasından sorumluydum.
Всё принадлежало Рейху, и я обязана была следить, чтобы ничто не пропало и не было испорчено.
- Hiçbir şeyin yok.
- Ничего у вас нет.
Burada yiyecek hiçbir şeyin yok!
У тебя тут есть нечего.
Ne ailen, eğitimin, becerilerin ne de yaşın. İyi olan hiçbir şeyin yok.
Ты же не можешь похвастаться ни приличной семьёй, ни образованием, ни молодостью.
Aşığın yok, mücevherlerin yok hiçbir şeyin yok!
Ни любовника, ни украшений! У тебя ничего больше нет.
Hiçbir şeyin yok mu?
Нет?
Hiçbir şeyin yok.
Тут нечего смотреть.
Ve sen Roy, bana olan borcun dışında hiçbir şeyin yok.
А ты Рой, у которого нет абсолютно ничего, кроме того, чем ты обязан мне.
Ve senin de hiçbir şeyin yok.
И ты, у тебя ничего нет.
- Senin hiçbir şeyin yok Keiko.
О... Вы в порядке, Кейко.
Sicilini inceledim. Korkacak hiçbir şeyin yok.
Судя по вашему послужному списку, вам нечего бояться.
Diyecek mantıklı hiçbir şeyin yok mu?
Разве тебе нечего сказать?
Hiçbir şeyin yok.
Что? Ничего у тебя нет.
Dolayısıyla kaybedecek hiçbir şeyin yok.
Так что тебе терять нечего.
Senin söyleyecek hiçbir şeyin yok mu?
Хочешь что-нибудь сказать?
Kaybedecek hiçbir şeyin yok ama zincirlerin.
Вам нечего терять, кроме своих цепей! "
Hiçbir şeyin yok mu?
У вас ничего нет?
Ama benim dünyamda korkacak hiçbir şeyin yok.
Но в моем мире... тебе нечего опасаться.
Söyleyecek hiçbir şeyin yok mu?
Нет? Нечего сказать?
Her neyse, benim için artık hiçbir şeyin anlamı yok. Böylesi daha iyi, tümüyle özgür.
В любом случае, сейчас для меня ничто ничего не значит.
Başka hiçbir şeyin önemi yok.
Всё остальное не важно.
Hiçbir şeyin önemi yok.
Ничто не важно, кроме того, что мистеру Брендону понравилась вечеринка.
.. görmedikten sonra hiçbir şeyin önemi yok. O olmadan, kadın değilsin.
Оглянуться днем, или повернуться в постели - и он здесь.
- Hiçbir şey. Bana söyleyecek bir şeyin yok, çünkü bu gerçek değil.
Подумай, не говори ничего - ибо это иллюзии.
İhtiyacın yok mu? Hiçbir şeyin olmadan nasıl yaşayacaksın?
Как это ничего, ты спятил?
Özel bir an bekliyorum ama hiçbir şeyin olduğu yok.
А сейчас ничего не происходит.
Bu kız hakkında hiçbir şeyin anlamı yok.
В ней ничего не имеет смысла.
Bu oda, bu bornoz hiçbir şeyin anlamı yok nazarımda.
Ни это платье, ни этот номер...
Benim suçum değil. Döndüğümden beri... hiçbir şeyin anlamı yok benim için.
Сам не пойму, что со мной происходит с тех пор, как я вернулся.
Samanın tadı bile bu etten daha iyidir, ve suyun tadı ise kanyaktan daha iyidir. Hiçbir şeyin tadı yok.
Солома будет вкуснее этого мяса, а вода будет в сотню раз лучше его бренди.
Aklınız fikriniz bunda, başka hiçbir şeyin önemi yok.
Мы все так считаем. И ничто нам не помешает.
Belki de hepimiz aptalız ve hiçbir şeyin önemi yok.
Может, мы все глупцы и ничто не имеет значения.
Aslan Sam öldüğünden beri hiçbir şeyin tadı yok gibi.
Как Сэм Лев умер, все пошло наперекосяк.
Ne yaparsan yap, nereye gidersen git gördüğün hiçbir şeyin önemi yok yaptığın her şey boşu boşuna aradığın hiçbir şey gerçek değil.
что бы ты ни делал, куда бы ты ни шёл, что бы ты ни говорил, - всё это не имеет никакого значения, всё, что ты делаешь, - всё впустую, ничто из того, что ты ищешь, не является реальным.
- Senin hiçbir şeyin yok!
С тобой все в порядке.
Artık hiçbir şeyin önemi yok.
Теперь ничто не имеет значения.
Başka hiçbir şeyin önemi yok.
Остальное неважно.
Bir kez elden gidince, hiçbir şeyin anlamı yok.
Однажды утерянное, ничто не имеет значения.
"... ve başka hiçbir şeyin önemi yok. "
Мы будем счастливы. Вдвоём. Всё остальное неважно.
Benim için başka hiçbir şeyin anlamı yok.
Кроме тебя у меня в жизни ничего нет.
Canlı hiçbir şeyin izi yok, ambarlarında tohum bile yok.
Ни следа ничего, что хоть когда-нибудь было живо, нет даже семян в хранилищах оранжереи.
Hiçbir şeyin bir önemi yok artık.
Теперь уже всё неважно.
Benim için başka hiçbir şeyin önemi yok ve hiç bu kadar yaklaşmamıştım.
Для меня нет ничего более важного. И сейчас я ближе к разгадке, чем когда бы то ни было.
Hiçbir şeyin kaydı yok. Okul, hapishane anne, baba, aile hiçbir şey.
Нет ничего : школа, тюрьма, мать, отец, родители, ничего.
Bu şeyin büyüklüğü hakkında hiçbir fikrin yok.
Ты даже не представляешь масштабов этой катастрофы.
- Elimdeki hiçbir şeyin değeri yok.
- У меня на него вообще ничего нет.
Hiçbir şeyin garantisi yok zaten.
Гарантий никогда не бывает.
Eh, Buralarda hiçbir şeyin onu için anlamı yok.
Что ж, бессмысленно сидеть тут и ждать его.
Hiçbir şeyin yok! Askeriye muhtemelen ismini öğrenmiştir.
Военные, возможно, уже знают твоё имя.
hiçbir şeyin 19
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73