English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ I ] / Iyi bir iş

Iyi bir iş traduction Russe

1,699 traduction parallèle
Muhtemelen ona daha iyi bir iş bulmam için kendimi kötü hissettirmeye çalışıyor.
Может, давит на чувство вины, чтобы я нашёл ему работу получше.
Çok iyi bir iş çıkardım.
Как хорошее дело.
Destek eksikliğini göz önüne alırsak, bence Louise gerçekten iyi bir iş yapmış.
Принимая во внимание отсутствие какой-либо поддержки, Я думаю, Луиза сделала действительно хорошую работу.
Bir gün iyi bir iş yapıyorsun ve herkesin tek istediği şey bu oluveriyor.
Один раз сделаешь что-то стоящее, и потом от тебя только этого и хотят.
İki numara. "Daha iyi bir iş bul".
Номер два. "Получить хорошую работу".
Babam gibi iyi bir iş adamı olmak değil de hep bir çocuğum olursa... Bu son 17 yıldır babamın gözümdeki lakabıydı.
Так звал меня отец на протяжении последних... 17 лет.
Çok iyi bir iş başardınız kardeşlerim ama kutlama yapacak vakit yok.
Вы молодцы, сестры. но у нас нет времени для праздника.
Sanırım Junk ve Fergie, gerçekten de iyi bir iş çıkardılar.
Похоже, Джанк и Ферги неплохо справились.
Pek iyi bir iş çıkaramadılar, değil mi?
Ну у них это не очень то хорошо получилось, не так ли?
Çünkü, biliyorsun ki iyi bir iş bulabilmek için, üniversite mezunu olmak gerekiyor. Çoktan iyi bir iş buldum.
Потому что, чтобы получить хорошую работу, нужно сначала получить образование.
Sen onu öldürmeden önce Orlando'nun gerçek katil olup olmadığını bulmak daha iyi bir iş olmaz mı?
Это было бы лучшим бизнесом, если бы ты узнал, что Орландо был настоящим убийцей, прежде, чем ты убил его?
Bence siz iyi bir iş çıkarıyorsunuz.
Я уверен, Вы всё делали правильно.
Bence çok iyi bir iş çıkarmışlar.
Думаю, все идет очень хорошо.
Doktorlar çok iyi bir iş çıkardığını söyledi.
Врачи говорят, ты отлично справилась.
Çok iyi bir iş yapıyorsun.
О, вы проделали очень, очень хорошую работу.
Eminim iyi bir iş bulacaksın.
Я уверена, ты найдешь работу.
iyi bir iş bulup, geçinebilirdiniz.
Сказала, чтобы он нашел хорошую работу, чтобы содержать семью.
O halde daha iyi bir iş çıkarmalısın.
Ладно, тогда ты должна делать это лучше.
Ve bu daha iyi bir iş.
И хорошо бы сработал.
İyi bir iş ilişkimiz olması gerekiyor.
У нас должны быть хорошие рабочие отношения.
Bir dahakine iş yerinde gizlice kafayı bulmak istediğinde ve kazara parmağını çivilersen göz damlası iyi seçim olur ama az kullan gözlerin bu yüzden çok yaşarıyor.
Если ещё раз решишь незаметно кайфануть на работе и перепутать гвоздь с пальцем... Глазные капли — удачный выбор. Только снизь дозу.
İyi bir iş bulmak için futbol oynamak zorunda olmadığı anlamına geliyor.
Значит, для того, чтоб получать большие деньги, в футбол ему теперь играть необязательно.
Kadının arkasından bazı işler çeviriyor. Nebraska'ya iş gezisinden daha iyi bir kılıf olabilir mi?
Какое отличное оправдание, "командировка в Небраску".
- iyi is çikardigim için bir haftaligina evinde kalabilecegimi söyledi.
Ну, и так как я хорошо сделал свою работу, он сказал, что я могу неделю жить в его квартире бесплатно.
Bugün buraya Clark Henlen'ın hayatını kutlamaya geldik. İyi bir koca, sevgi dolu bir baba, güvenilir bir iş arkadaşı ve sevilen bir arkadaş.
Мы собрались здесь сегодня, чтобы отдать честь жизни Кларка Хенлена, любящего мужа, заботливого отца, отличного коллеги и хорошего друга для многих.
İyi iş Teddy. Bir dahakine ona ipekli al.
Симпотичный мишка, в следующий раз купи ей что-нибудь из шелка
- Leslie, bak senin muhteşem bir şekilde yaptığın iş beni iyi gösteriyor.
- Слушай, Лесли. Твоя работа, в которой ты мастер, делает мне отличный имидж.
Keşke bir aynamız olsaydı. Çünkü, ben - ben aslında iyi iş çıkardım.
Вот бы у нас было зеркало, ведь я... я по-настоящему прекрасно сделал.
İyi bir iş yapıyorsun.
Ты и сама с этим прекрасно справляешься.
Meredith harika bir iş çıkardı. Güzel, çok iyi.
Мередит прекрасно справилась.
Espri anlayışı olan ve iyi iş çıkarttığının farkında olan bir sevgilinin olması güzeldir, bilirsin.
Знаешь, это здорово иметь подругу, с чуством юмора и еще, к тому же, понимающую хорошую работу. - Ох, это изменит твою жизнь.
Öncelikle, en iyi olası iş birliğine 110 % kendini adamış bir şirket olduğumuzu, size garanti ederim.
Без лишних слов хочу вас уверить что наша компания приложит все усилия для обеспечения как можно более полного сотрудничества.
İyi para bırakacak bir iş var demek?
Значит, у тебя наклевывается работа с большими пребольшими деньгами?
Performansın iyi. bir iş değişimine izin vermeyeceğim. Sana söyleneni yap.
Служишь ты хорошо, и места службы я тебе менять не хочу.
Oğlun az önce, üniversiteyi bırakacağını ve bu sayede, iç organlardan sorumlu olacağını söyledi. Ve senin tüm söyleyeceğin "Tanrı'm, bedava et" mi? İyi bir iş.
Твой сын только что объявил, что он отказывается от колледжа, чтобы быть главным по кишкам, а ты можешь сказать только "Ух ты, бесплатное мясо!"?
Craig, Londra'dan bir iş teklifi aldı, daha iyi maaşı vardı ama kabul etmedi.
Вот, например, Крейгу предложили работу в Лондоне. И зарплата была повыше, а он отказался.
Ben büyürken heybetli bir iş adamı olmaktan daha iyi bir şey yoktu.
Когда я росла, не было ничего лучше, чем быть большим бизнес магнатом.
Bugun iyi iş çıkardın Grey İyi bir takım olduk ama.. biz takım filan olmadık
Хорошо поработали сегодня, доктор Грей. Мы - хорошая команда. Ты знаешь, что мы не команда.
İş konuşalım. Bence bu negatif enerjiyi pozitif birşeylere dönüştürmek için... iyi bir fırsat.
Давай поговорим о твоем "магазинчике", потому что, по-моему, - это прекрасный шанс перенаправить весь твой негатив в нечто положительное.
Blue Water bir sent daha almadan önce iş üstünde görsem iyi olur.
Прежде, чем "Блювота" получит ещё хоть цент, мне лучше увидеть, как это работает.
- İyi bir iş çıkarılmış.
- Очень хорошая работа, да.
iyi yapılmış bir iş için ikramiye olsun.
Это бонус за хорошо проделанную работу.
Ben söyleyeyim de... Burada asla iş bulamaz. Hem Orta Doğu'daki düzgün bir iş adamının ona iyi davranmayacağı ne malum?
Я просто говорю, работу она себе не найдет, но, может, какой-нибудь бизнесмен с ближнего Востока сделает ее счастливой?
Birlikte iyi iş çıkarırsak belki bana bir tavsiye mektubu yazabilirsin silah arkadaşıydık sonuçta.
Ты знаешь, если, мы... эээ... хорошо сработаемся, может, ты дашь мне рекоммендацию, братья по оружию, и все такое.
İyi bir iş modeli olduğu söylenemez.
Такой метод ведения бизнеса нерационален.
Sanırım insan ticareti için paravan bir şirket ama çok iyi iş çıkarıyorlar.
Думаю, это прикрытие для торговли людьми, но они делают действительно хорошую работу.
Ve de iyi yapacağım bir iş.
А я привыкла её хорошо выполнять.
Bekarlık sıfatımı bırakırsam ve kendimi seni daha iyi tanımaya adarsam belki, sen iş psikolojisi üzerine ihtisas yapmayı başka bir döneme erteleyebilirsin?
Или я могу отказаться от своей награды и познакомиться с тобой поближе. или ты могла бы отложить освоение психологии бизнеса еще на семестр?
Ortak bir düşman da iyi iş görür.
Общие враги прекрасно подойдут.
İyi haber, Tony limanda büyük bir iş patlatacak.
Хорошая новость в том, что Тони собирается ограбить доки... это будет крупная кража.
Bu iş Vaughn için yaptığın bir ayak işi olmasa iyi olur.
Надеюсь, это услуга не для Вона.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]