Parası yok traduction Russe
354 traduction parallèle
- Petrol işine girdiğinden beri parası yok.
— Он всё потерял, занявшись нефтью.
Onların bu kadar çok parası yok.
- У меня нет богатых друзей, вы же знаете.
Şunu bir düşün, ölmek zorunda olan bir çocuk var. Çünkü ailesinin ona gerekli ilaçları alacak parası yok.
- Подумай о том, почему... должен умереть ребенок, родителям которого не хватает денег... чтобы оплатить медицинские услуги.
Kikui kurnazdır ama parası yok.
Кикуи - негодяй. Но ничего серьезного из себя не представляет.
Hiç parası yok.
У него нет денег.
O bir Senyör. Ama cebinde parası yok.
Он не давал Кончетте повод.
- Kuzenimizin bizim için harcayacak parası yok iç Savaş onun umurunda değil.
Кузен не может дать мне денег, они нужны ему для помощи Фронде.
Geri dönmek için yeterli parası yok.
У нее нет денег на дорогу до города.
Bir taraftan da, beş parası yok.
Но с другой стороны... у него вообще ничего нет.
Annemin de fazla parası yok.
У моей матери ничего нет.
Hiç parası yok.
У нее не было денег.
Ve hem okuyup, hem de ev tutacak parası yok.
У него никогда не хватает денег на пребывание в школе.
Hiç parası yok, belli ki aç kalmış.
Он на бобах, наверно голодный как пёс.
Leon'un hiç parası yok.
У Леона ничего нет.
Belki de başka bir doktora gidecek kadar parası yok.
Наверное, у неё нет денег, чтобы посетить другого врача.
Onun parası yok.
У неё нет денег.
Belle ve Morrie'nin de parası yok.
Бeллa и Mорри рaзоpились совceм.
Jane'in de hiç parası yok.
У Джени тоже нету
S.ktiğinin parası yok.
Не будет никаких денег.
O kadar parası yok.
У него нет столько денег.
Bu adamın parası yok. Ayrıca hiç birinizle evlenmeye de niyeti yok.
... что у этого человека нет денег, и он не собирается ни на ком из вас жениться.
Parası yok, hiçbir bok yapmaz.
Он сломался, не говори ерунды.
Evine dönmesi için trene binecek parası bile yok.
Он не может даже купить билет на поезд, чтобы уехать к родственикам жены.
Fabrini'ye bir garezim yok. Bir kamyon aldı, parasını ödemek zorunda.
Послушайте, парни, лично мне от него ничего не надо, но он взял в рассрочку борт, а платить не желает.
Senin para yollayacak kimsen yok ama onun var, yol parasını kız kardeşi ödedi.
Тебе не от кого ждать денег, а ему прислали.
Bugün Louvre'da asılı ve dünyada onu satın alabilecek kadar parası olan yok.
Сегодня картина висит в Лувре, и никто в мире не может ее купить.
Parası, ailesi, gidecek yeri yok.
- Без денег, без семьи, без дома.
Martha'nın parasından haberim yok ve ilgimi çekmiyor.
Я не интересуюсь деньгами Марты и ничего не знаю о них
Her şeyi var da bir parası mı yok?
У нее есть все. И только ради денег?
Ve eklemiş : "Parasını ödemeyeceğim, çünkü kimseden korkum yok"
Он добавил : "... но я вам не буду платить,.. потому что я никого не боюсь ".
Ne parası bayım? Burada para yok ki.
Здесь нет денег.
Parasını veririz, çalışırız, takas yaparız. - Sizde istediğim bir şey yok.
Мы заплатим, отработаем, обменяем на что-нибудь.
Ama parasız değilim ve ailem de yok.
Но я не банкрот, и семьи у меня нет.
Akrabaları da yok, parası da.
У нее нет родственников, нет денег.
Cebimde kuruş bile yok. Parasız bana bilet de vermezler.
Вы не могли бы одолжить рублей 15-16?
Ailelerin ekmek alacak parası bile yok.
У большинства семей даже нет денег на хлеб. - Нет. - Нет.
Çoğunun çay içecek parası bile yok.
У большинства из них нет денег даже на чай.
Buralarda ekmek parası kazanmaya çalışmanın artık bir anlamı yok.
Теперь тут бесполезно пытаться на жизнь заработать.
Beş parası yok.
Он банкрот.
"Negatif para akışları" falan yok bildiğin beş parasızlar.
У них нет "Отрицательного балланса потока наличности!" Они блядь нищие!
ayrıca bir dijital saat takıyorum, ancak cevabını kabul ediyorum unutmadan, bazı kovboyların musevi olduğu bilinir çok parası olan bazı büyük adamlar benim adım Bergstrom ismimle dalga geçmenizde bir sakınca yok iki öneri ; bay Nerd-strom ve bay Booger-strom
Хорошо! Еще у меня электронные часы, но я приму этот ответ. Вот тебе.
Araştırmalarım sahip olduğum her şeyi kaybettirerek beni bu hâle düşürdü ve üzerinde çalışabileceğim bir deneği parasız bulma imkanım da yok.
Я потратил на исследования почти все мои деньги,.. ... и когда экземпляр можно получить бесплатно... - Нет!
Sanırım Mademoiselle Pauline'in parasının yok olup, harcayanın da siz olduğu ortaya çıkacaktı.
В то же время Вы понимаете, что деньги мадемуазель Полин уплывают от Вас. Поэтому Вам нужно скорее получить их.
Arabanın haşat olması, çekici parası ve trafik cezasını ona geri ödememin imkânı yok.
Все эти деньги за разбитую машину, буксировку, ещё и штраф я никак не мог ему заплатить.
Tüm parası ben ve Alfred'e kalacak. Başka bir kardeşiniz daha yok muydu?
Большая часть денег достанется Альфреду и мне.
İyi ki, hiç parası ve geleceği yok.
К счастью, у него нет ни денег, ни перспектив.
Parası, akrabaları, Wickham'ın ilgisini çekebilecek hiçbir şeyi yok.
У нее нет ни денег, ни связей, ничего, что могло бы его привлечь.
Mook parasını istiyor. Ne yapıp edip o parayı ona vermelisin. Bunun başka çaresi yok.
Если Мук так нужны эти деньги, чёрт подери, ты должен отдать их.
Babamın hiç parası yok...
Дa ну?
Ama, kendine ait bir parası yok...
Нo свoиx денег у негo нет.
Babanın parasına ihtiyacımız yok.
Нам не нужны деньги твоего папочки.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65