English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ T ] / Tabii ki benim

Tabii ki benim traduction Russe

264 traduction parallèle
Tabii ki benim erkek arkadaşım.
Ну да, он мой друг.
Bak, tabii ki benim çalışmalarımı beğendiğini söyleyecek.
Слушай, конечно она должна говорить, что ей нравится моя работа.
Tabii ki benim.
Да.
- Tabii ki benim. Çantamı tut da şu aptala para vereyim.
Разумеется, я.
İki dakika kamçı için, iki dakika asılı kalmak için ve tabii ki benim favorimi de unutmak yok iki dakika yükseğe yapıştırma için.
ƒва штрафных за сильный размах. ƒва за задержку. " не будем забывать о моем любимом : два штрафных за высокое подн € тие клюшки.
- Tabii ki benim kelimem.
- Да, мое собственное.
- Tabii ki benim.
Это же Обеликс.
- Sensin! - Tabii ki benim.
Единственный и неповторимый?
Yani, tabii ki benim fikrim bu... Başına gelen şeyde bu saydıklarımın etkisi çok büyüktü.
в моём понимании это несомненно повлияло на то, что произошло.
- Senin hatan değildi. - Tabii ki benim hatamdı.
- Ты не виновата.
Bir grup arkadaş, birlikte yaşıyorlar, birbirleriyle yatıyorlar birbirlerinin arkadaşlarıyla yatıyorlar. Çok ensest bir şey. Tabii ki benim çok az örtülmüş 20'li yaşlarımı içeriyor.
спящих вместе спящих с друзьями друг друга.
- Tabii ki benim için. Ben de onun için kaygılıyım.
Потому-что она волнуется за меня, а я волнуюсь за нее.
- Tabii ki Bébert, benim Bébert'im.
- Бебер... - Да, Бебер, мой Бебер.
Tabii ki benim ortak.
Конечно я, коллега.
Oğlumun dostu, tabii ki benim de...
Друзья моего сына - мои друзья.
Tabii ki düşünmüyorum. Hiç düşünür müyüm? Benim için ne kadar önem arz edersen et Köy ve komite için sıradan bir yurttaşsın 6 Numara.
Неважно, какую ответственность вы возложили на меня, за Деревню и этот комитет, вы просто гражданин Номер Шесть, который должен быть терпим и приведен в общепринятое состояние.
- Benim, tabii ki.
- Свои, разумеется.
- Tabii ki yok. - Bir dakika, bu ev benim.
Конечно, нет... стоп, я же здесь живу.
Tabii ki tartıştık, benim için tam bir hayal kırıklığıydı...
конечно. Это стало совершенным сюрпризом для меня.
Benim satılacak bir hikayem yok. Ah tabii ki!
- Я не умею писать статьи.
Tabii ki, O'Blivion benim asıl ismim değil. Bu benim televizyon ismim.
Конечно, О'Бливиен ( Забвение ) - это не то имя, с которым я родился это моя фамилия для телевидения
-... benim peşimde. - Tabii ki -
Я не знаю, кто они такие.
Ve tabii ki bu benim işim. Ayrıca parçaları toplayıp filmi tamamlamak gibi bir finansal sorumluluğum var.
Собрать те куски и закончить фильм - это было моей работой и финансовым бременем.
Tabii ki mecbur kalırsam yine aynısını yaparım. Yani, bu benim işim.
Поверьте, если понадобится, я снова это сделаю, это наша работа...
Benim düşüncem tabii ki! Onlar da benim düşüncemi sordular.
— Они спросили мое мнение.
- Benim yüce amaçlarım tabii ki.
- Для моей пользы, разумеется.
Tabii ki benim hayatım.
Это, я дорогая.
Benim kadar değil tabii ki.
Не более, чем я, кстати.
Kadın ticaretine girince böyle bir olabilir tabii ki. Patty de tenisi benim kadar çok seviyor.
Твой отец хотел Meрседес но я ни за что не сяду в немецкую машину.
- Ona benim telefon numaramı verdin! - Tabii ki, beni aramak istiyor.
Конечно, он же хочет мне перезвонить.
Maruz kalmak, gençlerde de bilinen isyankar iç güdüleri ortaya çıkartabilir, ki bu tip duygular herkesin sağduyusuna etkir... benim haricimde, tabii ki.
Воздействие на нас может спровоцировать спонтанные инстинкты, присущие молодёжи которое может повлиять на чью-нибудь рассудительность... кроме моей.
Tabii ki, benim tekeşlilik tanımım fahişelerle seks yapmayı da kapsıyor.
Но мое понимание моногамии не исключает секса с проститутками.
Evet, tabii ki. Yani, hepsi benim hatam.
Да, конечно.
Lola'nın benim oğlumun da babası olduğunu biliyordun değil mi? Tabii ki.
Ты знаешь, что Лола - отец моего сына?
Benim gibi yakışıklı birini görünce... benimle karşılaşmaya cesaretin kalmadı, tabii ki
Когда ты увидела такого красивого парня, тебе могло не хватить духу подойти
- Tabii, ben uzak durayım. Benim gibi sefil bir yaratık kim oluyor ki, Dawson ve Joey dinamiğinin kutsallığını ayaklar altına alıyor?
Как я, нижайшая персона, могу вмешиваться в святилище отношений Доусона и Джоуи.
Tabii ki, kendini beğenmiş Lilith bu kadar tatmin olunca onunla baş etmek epey zor oluyor. Elbette o sirkin benim şehrime uzun zamandan beri gelmediği düşünülürse.
Конечно, нелегко было переносить самодовольную радость Лилит особенно учитывая, что уже давненько цирк не приезжал в мой город.
Tabii ki, benim özel askerim. Bomba, sesle aktif hale geliyor.
Она взорвется в тот момент, когда ничего не подозревающий робот произнесет одно слово
Tabii ki sana veya Brian'a çok önemli gelmiyor ama Benim ailem için çok önemli bir törendi.
Конечно, тебе и Брайану все равно, но так уж получилось, что для моей семьи это очень важный ритуал.
İsa aşkına, Tehlikede olan benim kıçım senin ki değil tabii.
Моя ведь задница на кону, а не твоя.
Herkes benim hatam olduğunu düşündü, ondan sonra tabii ki..... o ne isterse yaptım.
Может, кто-либо меня осудит, но после этого я, конечно, делала все, что он хотел.
Benim sırlarım hariç tabii ki.
Конечно, когда дело не касается моих собственных тайн.
Yani, evet, tabii ki. Benim küçük oyunumu oynayacağız.
Разумеется, мы будем играть в мою игру.
Sen benim küçük kuzenim Cecily'sin tabii ki.
Так это вы моя маленькая кузина Сесили?
Tabii ki özetliyorum. Benim uzmanlık alanım bellek.
Таким образом, память...
Tabii ki bu evi, benim evim burası!
Конечно, этот.
Merhaba. Benim Tabii ki.
Эй... это - я, очевидно.
Benim üzerimde olmayan bir kıza, "Sevgilimden uzak dur" diye bağırırsan, tabii ki de olayı büyütürüm.
Потому что это проблема, когда ты орешь : "Отвали от моего парня" девчонке, которая с парнем, и он при этом - не я.
Tabii ki bu benim ölümüm anlamına geliyor.
Конечно это означало бы мою смерть
Tabii ki, benim hisselerimi istediğin zaman satın alabilirsin.
Но вы можете выкупить мою долю.
Benim için bunu yapar mısın? Tabii ki yaparım.
- Ты сделаешь это для меня?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]