Beautiful woman tradutor Turco
2,727 parallel translation
I remarried a very beautiful woman.
Güzel bir kadınla yeniden evlenmiştim.
look, you're a beautiful woman,
Bak, sen güzel bir kadınsın.
You might hear this all the time, But you're the most beautiful woman I've ever seen.
Bunu sürekli duyuyorsundur muhtemelen ama şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınsın.
I saw her again today - The most beautiful woman in town,
" Bugün onu yine gördüm, kasabadaki en güzel kadın, ismi de bir o kadar güzel, Pearl.
I should know better than to keep a beautiful woman waiting.
Güzel bir kadını bekletmemem gerektiğini bilmeliydim.
She's a beautiful woman.
O çok güzel bir kadın.
I remember thinking that next to my mother she was the most beautiful woman I'd ever seen.
Hatırlıyorum da, onun annemden sonra gördüğüm en güzel kadın olduğunu düşünürdüm.
Well, it didn't hurt that she was the most beautiful woman I ever saw.
Hayatımda gördüğüm en güzel kadın olmasının da zararı dokunmadı.
No, because I'm gonna have a date with a very beautiful woman - Whose father is not gonna tag along!
Olmaz, çünkü babası tarafından kovalanmayacağım çok güzel bir kızla çıkacağım bu gece.
This is a very beautiful woman isn't she?
Çok güzel bir kadın, değil mi?
Standing in front of me was the most beautiful woman I'd ever seen.
Hayatımda gördüğüm en güzel kadın tam önümde duruyordu.
Lois, I think you're the most beautiful woman I ever seen in my life.
Lois, sen hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın.
Really? A hot guy on eight wheels sitting across from a beautiful woman?
Güzel bir kadınla oturan tekerlekli sandalyeli çekici bir adam varken mi?
I'm lying in bed with a beautiful woman who can quote Yoda.
Yoda alıntıları yapabilen çok güzel bir kadınla yatıyorum.
Michelle was a beautiful woman.
Michelle güzel bir kadındı.
Because I vowed to myself that I would spend the last night of my life in the company of the most beautiful woman in the world.
Çünkü, kendime son anlarımı dünyanın en güzel kadınıyla geçireceğime söz vermiştim.
I hate to see a beautiful woman so upset.
Güzel kadınları, üzüldüklerinde görmeyi hiç sevmem.
It certainly didn't impede his ability to attract a beautiful woman like Kitty Walker.
Yine de Kitty Walker gibi çekici bir kadını cezbetme yeteneğini etkilememiş.
My wife is a beautiful woman, and { * I know that } most people agree with me.
Ayrıca karım çok güzel bir kadındır ve eminim çoğu insan benimle aynı görüşte.
My writing got the most beautiful woman in the world killed!
Yazdıklarım yüzünden dünyanın en güzel kadını öldürüldü!
She's a beautiful woman.
Güzel bir kadın.
Beautiful woman- -
Güzel kadın...
Come to think of it, she told me that a beautiful woman would one day move into my loft, and stay with me forever.
Bir gün güzel bir kadının evime yerleşeceğini ve hep orada kalacağını söyledi.
Leela, listen, you're the most beautiful woman I've ever known.
Leela, bak, sen benim tanıdığım en güzel kadınsın.
A beautiful diamond for a beautiful woman.
Güzel bayana güzel pırlanta.
Can I have a scotch And whatever this beautiful woman is drinking?
Ben bir viski ve bu güzel bayan her ne içiyorsa ondan alabilir miyim?
You're a fine, beautiful woman.
Sıkıcı değilsin. İyi ve güzel bir kadınsın.
Such a beautiful woman now.
Ne güzel bir kadın olmuş.
Beautiful woman like you, out here all alone all day - - Could be extremely dangerous.
Senin gibi güzel kadınlar, dışarıda yalnız oldukları her an son derece tehlikede olabilirler.
Beautiful woman.
Güzel Avrat otu.
The first... It was the most beautiful woman... I had never seen.
Birincisi... o gördüğüm en güzel... kadındı.
- Beautiful name for a very beautiful woman.
- Güzel bir kadın için güzel bir isim.
What, a-a beautiful woman, responsible, with a career?
Güzel bir kadın, sorumluluk sahibi, kariyeri var.
Myka, you are a stunningly beautiful woman.
Myka, sen insanı afallatacak kadar güzel bir kadınsın.
And if that, you know, little teen fencer could see what a beautiful woman that she would become, she would know that it's her sister that should be jealous.
Eğer bu küçük genç eskrimci kız bu kadar güzel bir kadına dönüşeceğini bilseydi kardeşinin onu kıskanması gerektiğini bilirdi.
I'm finally wealthy enough now to have the most beautiful woman in the world.
Sonunda dünyanın en güzel kadınına sahip olmaya yetecek kadar varlıklıyım.
Yeah, I mean, Alex is just a genius, and Haley is turning into this beautiful young woman, and it makes me realize that motherhood is - San Francisco.
Yani Alex çok zekidir Haley ise çok güzel bir genç kız olma yolunda. Bunlar bana anneliğin dünyadaki... -... en önemli...
"Could it be the beautiful young woman " found shivering in the river
" Nehirde titrerken bulunan güzel genç kadın...
No, but I'm guessing you're the beautiful brunette woman in the green coat.
Hayır, sanırım siz yeşil paltolu güzel kumralsınız
Seeing Maya in this wedding dress, I'm struck by what a beautiful and elegant young woman she has grown up to become.
Maya'yı bu gelinlikle görünce büyüyüp ne kadar güzel ve zarif bir genç kadın olduğunu anlayıp büyülendim.
But I am a man, and I think you're a beautiful, magnificent woman.
Ama ben de bir erkeğim ve senin güzel, alımlı bir kadın olduğunu düşünüyorum.
I mean, you know, a beautiful woman like you, I wasn't sure...
Emin olamadım, senin gibi güzel bir kadın...
Michelle was a beautiful, young woman.
Michelle güzel ve genç biriydi.
You've turned into a really beautiful young woman.
Genç güzel bir kadına dönüşmüşsün.
- I'm not allowed to tell a sexy woman I thought she looked beautiful?
Seksi bir bayana onu güzel bulduğumu söylemem yasak mı? Hayır!
Yeah, a beautiful young woman named Suneetha, who's engaged to my assistant.
Evet, Suneetha adında, asistanımla nişanlı, genç güzel bir bayan.
What that says to me... is that you are a beautiful... amazing woman... whose heart is just too big for most men to stand.
Bu benim için kalbi çoğu erkeğin dayanamayacağı kadar büyük, çok güzel, harika bir kadın olduğun anlamına geliyor.
I get to be with the most talented, Beautiful, sexy woman ever.
Şimdiye kadar ki en yetenekli, güzel ve seksi kadınla birlikteyim.
Like some of the American Indian star husband tales where some woman sleeping outside at night looks up at a star and thinks it's very beautiful and would like to go there, and winds up finding herself in the morning being pulled up into heaven and meeting with the supernatural being who was associated with that star in becoming the bride of the star husband.
Kızılderili gibi bazı yıldızı kocası masalları nerede bazı kadın dışında gece uyku Bir yıldız bakıyor ve düşünüyor çok güzel ve yaptığınız Oraya gitmek istiyorum, ve rüzgarlar sabah kendini bulma göğe yukarı çekti ve varlık doğaüstü ile toplantı ile ilişkili olan kim
The man who wrote that beautiful song Did not kill the woman he wrote it for.
Bu güzel şarkıyı yazan adam, o şarkıyı atfettiği kadını öldürmez.
A woman--blonde, rapturously beautiful.
- Bir kadın--sarışın olağanüstü güzel.
woman 4151
womanizer 20
woman and child 29
woman screaming 45
woman on phone 18
woman show 21
woman laughing 20
woman's voice 21
woman on radio 16
woman to woman 19
womanizer 20
woman and child 29
woman screaming 45
woman on phone 18
woman show 21
woman laughing 20
woman's voice 21
woman on radio 16
woman to woman 19
woman over p 21
woman on p 32
woman on tv 34
woman on pa 27
woman laughs 23
woman screams 46
woman speaking native language 25
beautiful 3039
beauty 248
beautiful boy 45
woman on p 32
woman on tv 34
woman on pa 27
woman laughs 23
woman screams 46
woman speaking native language 25
beautiful 3039
beauty 248
beautiful boy 45