And drink tradutor Turco
9,877 parallel translation
They'll bring their drums and their skirts, and they'll laugh and dance and drink and make love.
Davullarını ve eteklerini getirip... güler, dans ederlerdi. İçip sevişirlerdi.
You could tell by how much I would eat and drink and just sit on the couch.
Ne kadar yiyebileceğimi, içebileceğimi ve koltukta oturabileceğimi anlat bana.
With song and drink.
Eğlenip içeceğiz!
So I both sell it and drink it.
Yani hem satıyorum, hem içiyorum.
Now, you finish that and drink that.
Şimdi, onu bitirdiysen bunu iç.
Sit and drink with me.
- Oturup iç benimle hadi.
Sit and drink!
Otur da iç hadi!
We'll just sit and drink coffee.
Müsaade et kahvemizi bitirelim.
But let a man examine himself, and so let him eat of the bread and drink of the cup.
Kişi önce kendini sınasın. Sonra ekmekten yiyip kâseden içsin.
Lolly and I are just having a drink before we go out tonight.
Bu akşam dışarı çıkmadan önce Lolly ile biraz içiyoruz.
I don't normally do this, but I was watching you and can I buy you a drink?
Normalde böyle şeyler yapmam ama oradan seni izliyordum da...
The IV should help with that, but drink some fluids and stay off your feet.
Serum bu sorunu halledecektir. Ama sen sıvı tüketmeye ve ayakta durmamaya bak.
No. And we have to get back on the road, so I need you to pick something to drink.
Hayır, ve yola koyulmalıyız bu yüzden ne içeceksen seç hadi.
I came home and I had a drink with Lee.
Eve geldim ve Lee ile birer içki içtik.
( Jane ) I want to pick up some stuff for Andy just to make him feel more comfortable, and remember when he was sick, he always liked to drink Tang.
Daha rahat etmesi için Andy'ye birkaç eşya getirmek istiyorum, ve hasta olduğunda hep Tang içmek isterdi hatırlarsan.
I'm gonna go get us a bottle of the good bourbon, and we gonna drink it to the corners, baby! Whoo!
Kaliteli burbondan bir şişe getireceğim ve şişenin dibini göreceğiz hayatım!
We're going to have a drink, and after what you did to Mr. Almy, we're going to come up with a plan to get you gone with as much money as you need to live comfortably.
bişeyler içeceğiz, ve Mr. Almy'ye yaptıklarından sonra, hayatının kalanını rahatca geçirebileceğin bir para ile seni göndermek için bir plan yapacağız.
Well, i'm testing a theory that its origin lies in a biochemical reaction catalyzed By the combination of a bad batch of the drug utopium And an ingredient, likely unlisted, in the max rager energy drink.
- Utopyum adında bir ilaçla muhtemelen listelenmemiş olan enerji içeceği Max Rager arasındaki biyokimyasal bağlantıyı test eden bir teori var aklımda.
It's where we come for a drink and to get away from it all.
Buraya içmeye ve her şeyden uzaklaşmaya geliyoruz. - Rowntree.
I was about to pour you a drink and show you out.
Sana bir içki ikram edip, kapıyı gösterecektim.
I win, you pick up our bar tab, apologize to my friend, and find somewhere else to drink.
Ben kazanırsam, hesabımızı sen ödersin arkadaşımdan özür diler, sonra da içmek için başka bir mekân bulursun.
I came to the bar to have a drink, and... the next thing I know, everyone just started screaming.
Bara bir şeyler içmeye geldim sonra bir baktım, herkes çığlık çığlığa.
Take a bottle over there and pour a drink.
Bir şişe götür oraya ve içecek doldur.
This said, he plucked two crystal tumblers from his knapsack rubbed his kerchief over them, and gave us both a drink.
Bununla birlikte, sırt çantasından iki kristal bardak çıkardı fularına sürttü bardakları ve ikimize birden içecek doldurdu.
I don't drink and ride.
Bisiklete binmeden önce içmem ben.
Let's go get you a drink and we'll work the room.
Hadi sana bir içki alalım ve bir oda bulalım.
You think that if I move in here, and you help me raise this baby, that we're gonna live happily ever after and never do drugs or drink again.
Buraya taşınırsam ve bebeği büyütmemde bana yardım edersen hep mutlu yaşayıp hiç uyuşturucu ve alkol kullanmayacağız mı?
Give him a drink, and I'll ring down if I can make contact.
Ona içecek bir şeyler ver. Ben bir konuşayım, ulaşabilirsem.
Yeah, we'll go in and have a drink.
Tabii, girer bir şeyler içeriz.
I'm waiting for you to give me the "don't drink" speech, get out of my face and let me do what I got to do.
Sakın içme suratını yapıp suratımdan çekilmeni ve yapmam gerekeni yapmama izin vermeni bekliyorum.
Get some rest, drink plenty of fluids, and I will pick you up some meds on the way back.
Dönerken sana ilaç da getiririm.
I remember when I was little and she'd have her holiday parties, and I would go around to all the adults with my little toy drink cartons, and I would say, "Do you want chocolate milk or orange juice?",
Hatırlıyorum, ben küçükken tatillerde parti verirdi konukların arasına elimde karton kutuyla gider ve çikolatalı süt veya portakal suyu ister misiniz derdim herkes teşekkür ederdi.
and they'd all say, "Oh, how nice", and I'd get to Aunt Edie and she'd say, "Shut up and make me a real drink."
Edie Teyze'ye götürdüğüm zaman bana kapa çeneni ve bana gerçek bir içki hazırla derdi.
♪ I see your mouth start moving, and, God, I need a drink ♪
* Ağzının hareket etmesiyle, ihtiyaç duyuyorum içmeye *
Another drink and I won't care.
- Bir içki daha aldım mı umurumda olmaz.
- - [drinks banging ] - - [ THREE laughing ] [ chanting, cheering ] [ laughing] We drink their drink, eat their food, and then just... leave them here to die.
İçkilerini içtik, yemeklerini yedik ve sonra onları ölüme terk edeceğiz.
What will she eat and drink?
Bu kadın ne yer, ne içer?
OK, well, I'll shout you a drink and I'll tell you what I know, and then you can tell me what you know.
Sana bir içki koyayım, o sırada bildiklerimi anlatırken... -... sen de öğrenmek istediklerini sorarsın.
- maybe buy her a drink, and then...
- Belki bir içki de ısmarlarsın. Sonra da... - Bekle, bekle.
Captain Smith and I will drink whiskey spring,
Yüzbaşı Smith ve ben viskimizi içmek istiyoruz.Şerefe!
Go out for a drink and get to know each other.
Bir şeyler içmek için dışarı çıkın ve birbirlerini tanımak için.
Oh, does 40-year-old Becca think that we should drink Chardonnay and play Pictionary and...
40 yaşındaki Becca Chardonnay içip Pictionary oynayacağımızı mı düşündü?
And by Chester, I meant me, and by a drink, I meant three.
Chester derken ben diyorum içki derken de üç diyorum.
Uh, you know, I've had this drink, and it's really not worth the hangover.
Bu içkiyi ben aldım, ve gerçekten akşamda kalmaya değmez.
Leslie, I'm too small to drink three bottles of wine and go to sleep
Leslie üç şişe şarap içip uyuyamayacak kadar ufağım.
You know, Hal, when two guys sit down and have a drink together, usually they see eye-to-eye.
Bilirsin, Hal, İki adam oturup birlikte içtiği zaman, genellikle, yüz yüze bakarlar.
She had evidence that the energy drink Max Rager was causing temporary psychosis in a small number of consumers. And that small number of consumers has now racked up quite the body count.
Enerji içeceği Max Rager'in onu içen birkaç müşteride delirmeye sebep olduğunu düşünüyordu.
But first, why don't you go get a bunch of coffee, drink all of it, then go get some more and bring it back here.
Ama önce, neden bir sürü kahve alıp hepsini içip, sonra biraz daha alıp, buraya getirmiyorsun?
But it's coming by ambulance, and it's gonna take about 20 minutes to get here, so in the meantime, I need you to drink some vodka.
- Evet ama ambulansla gelecek. 20 dakikadan önce gelemezler. Beklerken biraz votka içmeni istiyorum.
If you drink this vodka, your liver should ignore the antifreeze you drank and absorb the vodka instead.
Eğer bu votkayı içersen karaciğerin içtiğin antifrizi görmezden gelip onun yerine votkayı absorbe edecek.
Min-gang, drink hot water and you'll feel better.
Min Gang, sıcak su iç daha iyi olursun.
and drinking 16
drink 1827
drinks 220
drinking 264
drink your tea 26
drink your milk 19
drink your coffee 21
drinking beer 18
drinking wine 19
drink it 243
drink 1827
drinks 220
drinking 264
drink your tea 26
drink your milk 19
drink your coffee 21
drinking beer 18
drinking wine 19
drink it 243
drink the water 19
drink your drink 16
drink some water 60
drink with me 19
drinks on me 39
drink up 432
drinks are on me 60
drink it all 23
drink this 338
drink that 36
drink your drink 16
drink some water 60
drink with me 19
drinks on me 39
drink up 432
drinks are on me 60
drink it all 23
drink this 338
drink that 36
drink it up 21
and daddy 20
and dad 64
and don't come back 66
and don't worry 302
and don't be late 24
and don't get me wrong 30
and don't forget 164
and down here 16
and don't say 42
and daddy 20
and dad 64
and don't come back 66
and don't worry 302
and don't be late 24
and don't get me wrong 30
and don't forget 164
and down here 16
and don't say 42
and died 36
and dr 337
and done 40
and drunk 16
and dangerous 40
and don't call me 18
and don't move 29
and don't you forget it 37
and deep down 27
and down 68
and dr 337
and done 40
and drunk 16
and dangerous 40
and don't call me 18
and don't move 29
and don't you forget it 37
and deep down 27
and down 68
and did 22
and did he 39
and dinner 20
and do you know what 33
and david 20
and don't 39
and do you 86
and d 51
and damn it 17
and did you 118
and did he 39
and dinner 20
and do you know what 33
and david 20
and don't 39
and do you 86
and d 51
and damn it 17
and did you 118