English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / And for you

And for you tradutor Turco

106,579 parallel translation
I don't know many people who want to get up at two o'clock in the morning just to come to work and, you know, grind it out for ten or 12 hours, and then go home.
İşe gitmek için gecenin ikisinde kalkan ve on, 12 saat emek verip evine dönen çok insan tanımam.
So we've already harvested and cooked 24 cows, you know, and 30 pigs just for what we do.
Yani bu iş için 24 inek ve 30 domuz pişirmiş oluyoruz.
Think about them, always. And doors will open for you.
Her zaman onları düşünün, önünüzde kapılar açılacaktır.
And I'm sure you would do the same for me if I needed a favor.
Siz de bana bir şey lazım olsa... benim için aynısını yapardınız.
Um, I got the call that you were hurt, so I came right over, and as for your shirt, I think the nurses are making a pillow husband out of it.
Sen kaza geçirince beni aradılar, ben de hemen geldim, üstünse, sanırım hemşireler gömleğinden... yastık koca yapacaklar.
and since we can't make it work, it just... it's... it's too hard for me to see you.
yürütemediğimize göre, seni görmek benim için çok zor oluyor.
That you took responsibility for it and... that you stood up for me.
Bunların hepsi halkla ilişkiler açısından tam bir kabus olmaz mı? Kaybedeceğimiz onca para da halkla ilişkiler açısından kabus olur. Üstüne de parayı kaybettiğimizle kalırız.
I have been hearing rumblings about a little town upstate, and I wondered what you could confirm for me.
Görünüşe göre kanguru da, fare ile benzeşmesinden nasibini aldı. Sonuç, Avustralus.
So I go down to Town Hall to see what's what, and I find out that you bought the town's debt for pennies on the dollar.
O gece yapılmış olan teklif hala geçerli. Gelip benimle çalışabilirsin.
You need that casino open and ready for business as soon as goddamned possible. I wish my guys had your fucking initiative.
Hahamımmış gibi davranıp güya bana bilgeliğini sunarken aklıma girip, beni amacımdan saptırmaya çalışıyordun aslında.
If that's your view of bankers, then you could probably recognize when a-a witness has a personal hatred for the defendant and accord him the impartiality he deserves?
Günaydın. İyi uyudun mu? Evet.
And I do it because I understand that when something becomes a liability, you cut it loose for the greater good.
Olay buraya varmasın diye elimden gelen her şeyi yaptım. Yine de olaylar sarpa sardı.
And, um, are you gonna try to insist that you did it for me?
O çocuklar bizden de ailelerinden de daha iyi bir hayat sürerler.
If you start to feel yourself not feeling, do what you did the other day and come find me... before it's too late... for both of us.
Olur da bir şey hissetmediğini hissetmeye başlarsan geçen gün yaptığın gibi gelip beni bul. İkimiz için de çok geç olmadan.
Hold on to this man, Chuck, for one day soon, he will be gone, and then you will finally have to do something for yourself.
Bu adama sıkı tutun çünkü bir gün gidecek Chuck. Sonra nihayet kendi başına bir şey yapmak zorunda kalacaksın.
And... you'll get the governor's mansion for your efforts.
Çabaların karşılığında valilik konağını alacaksın.
You and Axelrod entered into a criminal conspiracy to bribe Marc Capparello for inside information on the deliberations of the Location Committee and where they were gonna put your casino.
Axelrod'la yasa dışı bir komplo kurdunuz ve içeriden bilgi için Marc Capparello'ya rüşvet verdiniz. Yerleştirme komitesinin görüşmeleri ve kumarhaneyi nereye yapacakları hakkında bilgi almak için.
Terms will be very generous for you the first few years, and I will give you the prime fucking meats.
İlk birkaç yılda şartlar senin için çok cömert olacak ve etin en iyi kısımlarını sana vereceğim.
How the fuck do you compete with something that powerful, that swims around for days on end, just waiting for the faintest smell of blood so it can attack without warning, and with all the ferocity and half the conscience
Günlerce etrafında dolaşmışken, en soluk kan kokusunda hiçbir uyan vermeden saldıran bu kadar güçlü bir şeyle nasıl rekabet edebilirsin ki? Bir boğa köpekbalığının maksimum vahşiliği ve minimum vicdanıyla saldırıyor hem de.
That trust was set aside for you and the children.
O fonu sana ve çocuklarına ayırdım.
Like the thinking, and as I said, you're welcome here for as long as you need.
Gerçekten. Dediğim gibi, burada istediğin kadar kalabilirsin.
And, you know, whatever you think of Wendy Rhoades, she's good for Axe Cap, and what is good for Axe Cap is good for us.
Wendy Rhoades hakkında ne düşünürsen düşün Axe Capital'a yararı var ve Axe Capital'a yararı olan her şeyin bize de yararı var.
And what's good for us is good for you.
Bize yararı olan şeyin sana da yararı vardır.
And you didn't grieve for your mother?
Yani sen annen için üzülmedin mi?
Even in the end, when you cared for her and bathed her, she still didn't love you, did she?
Sonunda, onun için önemli olduğunda ve hatta onu yıkadığında seni hala sevmiyordu, değil mi?
And about ready to leave you for the pigs.
Ve istersen seni domuzlara bırakabilirim.
And Walker is coming for you.
Walker da senin için geliyor.
And you covered for her killer?
Ve onun katilini korudunuz mu?
I wanna thank you for standing by my boys and by Troy, and for trying to stop what's coming.
Sana teşekkür etmek istiyorum... oğullarımın arkasında durduğun, Troy'un arkasında durduğun ve... bize yardım etmeye çalıştığın için.
And if it wasn't for the wolves, You wouldn't be able to walk anywhere.
Kurtlar için olmasaydı hiçbir yere yürüyerek gidemezdiniz.
And don't come back until you gain some respect for the art form.
Sanata saygı duymayı öğrenene kadar da buraya bir daha gelme.
Well, while I've got you confused, How about you get back to work and bring out these drinks for me?
Hazır kafan karışmışken... işinin başına dönüp bunları benim için götürmeye ne dersin?
And she's gonna let you borrow her gay friend Dave for your sister's wed.
O da gay arkadaşı Dave'i ablanın düğününe götürmen için sana verecek. Oldu mu şimdi?
I know I promised we'd get you a nuke, and... I'm gonna make good on that, but... it's not exactly like running down to the corner store for a loaf of bread.
Sana bir nükleer bomba getireceğime söz verdiğimi biliyorum ve sözümde duracağım ama bu iş o kadar basit değil.
It's for you and your baby.
Kendin ve bebeğin için.
Now, it's not totally clear to me yet exactly who you and your team are working for, but I have a message for them and you...
Şimdi, sen ve ekibin kimin için çalışıyor tam emin değilim ama onlar ve senin için bir mesajım var.
I'd like you to pay us for Celina's medical treatment and, no doubt, the therapy it's going to take to make sure she fully recovers from what you've put her through.
Hiç şüphesiz alacağı terapinin ona yaptıklarını tamamen düzeltmesinden de emin olacaksın.
And I'm gonna send you the bill for that dinner me and my friends are gonna enjoy.
Artı arkadaşlarımla birlikte keyfini çıkaracağımız akşam yemeğinin faturasını da sana göndereceğim.
You were forced to hire a man you hate, because you knew he could and would clean up your mess, convince Celina to disappear, return the baby to Sarah, used your wife's trust fund to pay for his services.
Nefret ettiğin bir adamı kiralamaya zorlandın. Çünkü pisliğini onun temizleyebileceğini biliyordun. Celina'yı ortadan kaybolmaya, bebeği Sarah'a vermeye ikna edecekti.
And whatever it is you want, I don't have time for it.
Her ne istiyorsan, hiç vaktim yok.
Ever get in a street fight, and you're like, " Careful for my neck.
Sokak kavgasında şöyle denir mi : " Boynuma dikkat et.
Usually in this industry, it's every man for himself, and it's almost always a man, telling you your ass is too fat at the same time he's trying to grope it.
Bu sektörde genelde herkes kendi başının çaresine bakar ve neredeyse her zaman bir adam sana kıçın çok büyük derken aynı zamanda onu ellemeye çalışır.
And let's just say it's for the reason you said.
Sizin dediğiniz sebeple olsun.
I mean, at a certain point, you just have to sign off and cross your goddamn fingers and hope for the best.
Bir an gelir, köşene çekilip en iyisini umut edersin.
I need to tell you, there is a lot of push-back on the Hill about the simultaneous vote for president and VP.
Capitol Hill'de başkan ve yardımcısının aynı anda oylanmasına büyük tepki var.
Student loan reform is a priority for you, so it will be a priority for the president and me.
Öğrenci kredi reformu senin önceliğin, bu nedenle başkanla benim de önceliğimiz olacak.
And no matter what people have told you, the Senate is voting for Brockhart.
Size ne demiş olurlarsa olsunlar, Senato, Brockhart'a oy veriyor.
You'll fetch Clapa, you'll go to the stables and wait for me.
Clapa'yı getirecek ve ahırlarda beni bekleyeceksiniz.
You should ask for food and ale, lord, my belly believes my throat is cut.
Yiyecek ve ale isteyin, efendim Göğsüm boğazımın kesildiğine inanıyor.
I've done the work, and for some reason, these people have given me a show to help you do yours.
Üstüme düşeni yaptım. Her nedense bu insanlar sizin de üstünüze düşeni yapmanıza yardımcı olmam için bana bir program verdiler. dereca AKLIMI BAŞIMA GETİR
You beat him like a dog and you will answer for that.
Bir köpek gibi dövdün ve şimdi bunu ödeyeceksin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]