And for that reason tradutor Turco
1,095 parallel translation
And for that reason his career now stands in ruins.
Ve bu nedenle kariyeri artık yerle bir oldu.
And for that reason, when midnight sounds you are Mine, body and soul.
Ve bu sebepten dolayı, gece yarısı çaldığında benimsin ; bedenen ve ruhen.
And for that reason I have to ask for more men, a lot more.
Bu yüzden de daha fazla adam istemek zorundayım. Çok daha fazla.
And for that reason, I know I do not have a subtle mind.
Bu yüzden de derin düşünemediğimi biliyorum.
And he / she has also told them for that reason did the grandfather disinherit her?
Size vasiyetten neden çıkarıldığını söyledi mi?
There's really no reason for you and I to fight, because I'm not gonna do that piece anymore.
Kavga etmemiz için hiçbir neden yok, Çünkü o yazıyı yazmayacağım.
The reason I may or may not have had a nervous breakdown... and may have subconsciously tried to kill myself- - not that I'm saying I did- - is because of the incredible guilt that I felt... for the absolutely despicable act that I have committed.
Sinir harabiyetimin nedeni bu olabilir yada olmayabilir... ve bilinçaltında kendimi öldürmeyi çalışmış olabilirim... yaptığımı söylemiyorum değil... işlediğim alçakça hareketten dolayı inanılmaz derecede suçluluk duyuyorum.
You will hear much of this, ladies and gentlemen, for the simple reason that possibly the publicity concerning this matter has been without precedent in our lifetime.
Bunu çokça duyacaksınız bayanlar ve baylar. Büyük olasılıkla halkın bu konuya ilgisi hayatımızda görmediğimiz kadar fazla olacak.
I couldn " t change it, but... for some reason we lost old Bobby, and... it was up to me to make that reason a good one, cause... cause Bobby, he deserved it.
Bunu değiştiremem artık, fakat bazı sebeplerden dolayı yaşlı Bobby'yi kaybettik. Ve bu bana iyi bir yol gösterdi. Bobby, iyi bir neden için ölmüştü.
But in the meantime, there's no reason for me to stay here, and I would feel really bad... if Martha woke up and found out that I'd gone without even saying good morning, you know?
- Fakat bu arada benim, burada kalmam için bir sebep yok, ayrıyeten Martha, bir günaydın bile demeden gittiğimi öğrenirse, gerçekten çok kötü hissederim.
I've been dyeing my hair for a long time, and it wasn't for the reason that was suggested here.
Saçımı uzun süredir boyuyorum ama düşündüğünüz sebeple değil.
Hasn't it ever happened to you that all of a sudden and for no reason at all you haven't the faintest idea how to spell the word... which or "house"...
Sana hiç oldu mu? Hani birdenbire hiç bir sebep yokken Bir kelimeyi nasıl yazacağın konusunda en ufak bir fikre bile sahip olmazsın...
And for that very reason the kitchen is the ideal place to choose.
Bundan dolayı mutfak, en ideal yer.
So the task is to show you alive, thinking of me, and to see me at the same time, alive for that very reason. "
Yani görevim ; beni düşünüyorsun ya, sana benim var oldığımu kanıtlamam, bu sebepten sana gözükmem. "
We knew you had closer family and friends... and we kept in the background for that reason.
Yakın akraba ve dostlarınız olduğunu bildiğimizden geri planda kalmaya devam ettik.
And... for some reason... I am certain that you are working for Herr Dr. Benway.
Ve nedense sizin Dr. Benway için çalışığınıza eminim.
You have told me this young lady's name and that there is a reason for her presence.
Bu genç bayanın ismini söylediniz ve burada olmasının bir sebebi olmalı
The thing I don't understand about the suicide person is the people that try and commit suicide for some reason, they don't die, and then that's it. They stop trying.
İntihar eden insanları anlamıyorum İntihar girişiminde bulunan kişiler bir şekilde ölmezlerse, bunu bir daha denemiyorlar.
Then you'll also remember you owe me a favor to be called up whenever and for whatever reason I desire. - But that was just an idle promise. - Not to me!
o zaman bana, ne zaman ve ne şekilde olduğu önemli olmayan bir iyilik borcun olduğunuda hatırlarsın ama bu sadece boş bir sözdü benim için değil senden, selma'ya bir koca bulmanı istiyorum bir koca bulmak mı?
They are, and for that very special reason.
Öyleler. O yüzden çok özeller.
And I love my job, it's the greatest job in the world for one very simple reason, and it's not that sharing of laughter and all that horse-shit.
İşimi seviyorum. Çok basit bir sebepten dolayı Dünya'nın en harika mesleği. Güldürücü olması gibi saçmalıklardan dolayı değil.
And it is for this reason that your committee proposes the Institute closes its doors until we can raise our flag again in a time of peace.
Ve bu nedenle kurulunuz tekrar barış zamanı gelip bayrağımız dalgalanana kadar kapılarını kapatmayı öneriyor.
And I suspect that's the reason for the cover-up.
Hayır. Ve örtbasın sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.
And for that very reason, I doff my proverbial hat... to those of you courageous enough to give it a go.
Ve bu sebeple, benim meşhur şapkamı sana çıkarıyorum. Yeterince cesur olmak, sadece bir yerlerl gitmek değil.
That's one reason I was locked up for nine years, with mad shepherds... and senile mountain men...
Bu yüzden deli çobanlarla bunamış dağ adamlarıyla 9 yıl hapis yattım.
Hold it, you want to take that call for the same reason you want to change your career and leave your boyfriend.
- Bir saniye dur Lorraine. O telefona cevap vermek istemenin sebebi, kariyerini değiştirmek ve erkek arkadaşından ayrılmak isteme..... sebebinle aynı.
You know, I think the real reason... that I've been celibate for so long... isn't really because I'm that terrified of the big "A"... but because I can't really start my life... without being honest about who I am and...
Bence bu kadar uzun süre bekar kalmamın nedeni... AİDS'ten korkmam falan değil kim olduğum konusunda dürüst olamamamdı...
God's given us reason and power of thought so that we may improve our lot... and what have we used these powers for but waste?
Tanrı bize düşünme yetisini hayatımızı geliştirelim diye vermiş. Ama biz onu yok etmek için kullanıyoruz.
Yeah, they think that, for whatever reason, he trashed his lab and then killed himself.
Evet. Adamın laboratuvarı dağıtıp sonra da kendini öldürdüğünü düşünüyorlar.
That my mother called for no reason and I'm meeting a friend before her cello recital.
Annemin öylesine aradığını ve bir arkadaşımla çello resitali öncesinde buluşacağımı.
- That the plane had landed somewhere for some reason and most of the passengers and crew were somehow offloaded and then...
Uçağın bir yere, bir nedenle indiğini... personel ve yolcuların çoğunun bir şekilde uçaktan indiğini...
I`ve known Bob Rumson for years, and I`ve operated under the assumption... that the reason Bob devotes so much energy to shouting at the rain... was that he simply didn`t get it.
Bob Rumson'ı yıllardan beri tanırım. Bob'un yıllardan beri tüm zamanını ve enerjisini bu işe ayırmasının yağmur altında söylev vermesinin hep kazanamadığı için olduğunu zannederdim.
For the obvious reason they fit the nature of the crime and particularly the homosexuals... owing to the fact that there are so many young boys among the victims.
Suçların temelinde cinsellik yattığı için elbette. Ve özellikle homoseksüeller... Çünkü kurbanlar arasında çok sayıda erkek çocuğu bulunmakta.
And then there's Em, who's married to an artist, and for some reason that makes everyone feel sorry for her.
Sonra bir sanatçıyla evli olan ve bu yüzden herkesin nedense acıdığı Em var.
Well, Samantha, things will happen in your life that you can't stop... but that's no reason to shut out the world, there's a purpose for the good and for the bad
Samantha hayatta engel olamayacağın bazı şeyler olacak. Ama bu dünyadan uzaklaşmak için bahane değil. İyinin de kötünün de amaçları vardır.
I am glad, for now I have reason to show the love and duty that I bear you with franker spirit.
Sevindim, artık rahatça size duyduğum sevgiyi ve bağlılığı kanıtlayabilirim.
That's the reason why we are a real threat for Stalin and also for the other countries.
İşte bu yüzden Stalin ve diğer ülkeler için bir tehdidiz.
The principles told by the parents how differently the children understand them and go different ways. That was the reason for their turmoil.
Anne-babanın söylediği nasihatler çocuklar tarafından farklı anlaşılabilir ve farklı şekilde yol alınır.Bu onların perişan olma nedeni.
I feel very strongly that you should never lie to your wife and for one very good reason.
Tek ve iyi bir nedenden dolayı karına asla yalan söylememelisin.
And I'm stranded here with you, because for some reason that escapes me at the moment, I keep saving your life.
Ve bende seninle birlikte karaya oturmuş durumdayım, çünkü bazı nedenlerden dolayı hayatını korumaya devam ediyordum.
And the reason for that is this mission was not properly researched.
Bunun sebebi de bu görev için yeterli araştırma yapılmaması.
And everything that happens happens for a reason.
Ve herşeyin de mutlaka bir nedeni vardır.
So oft it chances in particular men that for some vicious mole of nature in them as in their birth, wherein they are not guilty since nature cannot choose his origin by their o'ergrowth of some complexion oft breaking down the pales and forts of reason or by some habit, that too much o'erleavens the form of plausive manners, that these men carrying, I say, the stamp of one defect, being nature's livery or Fortune's star his virtues else, be they as pure as grace, as infinite as man may undergo shall in the general censure take corruption from that particular fault.
İnsanın kendisi için de böyledir bu. Çok kez bir kusur olur yaradılışında. Suçu da yoktur bunda kendi seçmemiştir çünkü doğuşunu.
How stand I then, that have a father kill'd a mother stain'd excitements of my reason and my blood and let all sleep while to my shame I see the imminent death of 20,000 men that, for a fantasy and trick of fame go to their graves like beds fight for a plot whereon the numbers cannot try the cause which is not tomb enough and continent to hide the slain?
Ne duruyorum öyleyse. Babası öldürülen anası lekelenen ben yeterli değil midir bunlar? Beynimi ve kanımı uyarmaya.
There are 9 men have died for that right, daly, and you have no reason to come in and interfere in the work that should come from this.
Alt tarafı bir kelime. O hakkı elde etmek için dokuz adam öldü! Buraya gelip burnunu sokmaya hiç hakkın yoktu.
Don't a man and a woman who are strangers smile like that for a reason?
Birbirine yabancı olan bir kadın ve bir erkek bir nedenle böyle gülümsemez mi?
And the only reason for her to do that is if she killed him herself.
Ve bunun tek bir sebebi olabilir, o da kocasını öldürmek.
Nothing. I just reached out to Frank, and he kicked me in the teeth because Frank hates me for no good reason. But, hey, that's Frank.
Frank'e elimi uzattım, oysa bana tekmeyi bastı Nedensiz yere benden nefret ediyor nede olsa Frank.
For some reason, we're expected to act our age, and we don't even know what that is.
Bir sebepten, kendi yaşımıza göre davranmamız gerekiyor. - Daha ne demek olduğunu bile bilmiyoruz.
Boys'll stop looking at me... and once, when I finally meet a guy... that likes me, and he sees my scar... he'll just stop talking to me for no reason.
Erkekler artık bana bakmayacak ve sonunda benden hoşlanan bir erkekle tanıştığımda yara izimi görecek, benimle konuşmayı sebepsiz yere bırakacak.
But if we can relinquish just once what has comforted and filled us and really say goodbye, perhaps the result will be a merry wee "hello" to something new, unlike the old and not tasting like it, and for precisely that reason not so bad at all.
Ancak bizi rahatlatan ve tatmin eden şeylere elveda dememiz yeni şeylere merhaba dememiz anlamına gelebilir ve bu da o kadar kötü olmayabilir.
and forever 16
and for us 23
and forgive us our trespasses 37
and for now 27
and for all i know 16
and for once 56
and for some reason 87
and for good reason 43
and for whatever reason 27
and forsaking all others 18
and for us 23
and forgive us our trespasses 37
and for now 27
and for all i know 16
and for once 56
and for some reason 87
and for good reason 43
and for whatever reason 27
and forsaking all others 18
and for the record 267
and for dessert 24
and for the first time in my life 26
and for god's sake 35
and forgive me 21
and for me 98
and for that 299
and for the first time 59
and for you 233
and for your information 74
and for dessert 24
and for the first time in my life 26
and for god's sake 35
and forgive me 21
and for me 98
and for that 299
and for the first time 59
and for you 233
and for your information 74
and for a while 22
and for 69
and for what it's worth 63
and fortunately 16
and for what 396
and for this 25
for that reason 51
and fyi 64
and friends 41
and fuck you 55
and for 69
and for what it's worth 63
and fortunately 16
and for what 396
and for this 25
for that reason 51
and fyi 64
and friends 41
and fuck you 55
and fourth 18
and father 32
and finally 517
and from now on 89
and fast 161
and fire 35
and furthermore 69
and funny 55
and frankly 308
and father 32
and finally 517
and from now on 89
and fast 161
and fire 35
and furthermore 69
and funny 55
and frankly 308